It's fine now Çeviri Türkçe
304 parallel translation
It's fine. Not now.
Gerek yok...
It's been fine since you left. And now.
Sen yokken gayet iyiydik.
- It's fine now.
- ªimdi iyi.
It feels fine to have done something worthy, and then I think of all the things that have to be done between now and then?
Kayda değer bir şey yapmış olmak güzel ama bir de bugünden o ana kadar yapılacak şeyler!
Anyway, it's fine now.
Neyse, şimdi iyi oldu.
Now it's gonna be fine.
Hadi ama her şey yolunda.
Oh, it's fine now.
Şimdi iyi durumda.
It's fine now, really.
Böylesi kötü mü oldu?
Well, it's fine now.
Artık iyi.
He's a fine man. Now, the folks here in town, they don't hold it against him that he's pinto's paw.
O iyi bir adam ve kasabada kimse Pinto'nun babası olduğu için onu suçlamıyor.
Hmm? Fine, now it's the guns of navarone.
Tamam, şimdi de sıra Navarone'un Topları'nda.
''lt was a fine affair But now it's over.
" Güzel bir ilişkiydi ama artık bitti.
''lt was a fine affair, But now it's over.
" Güzel bir ilişkiydi ama artık bitti
- For now, it's fine like this.
- Şimdilik, böyle iyi.
Okay, it's fine now.
Tamam! kanama durdu!
Fine now, she's gone, it's your turn.
Pekala, o gittiğine göre sıra sende.
It's fine for now, I can't complain.
Şimdilik iyi ; şikayetim yok.
But it's fine now.
Şimdi her şey yolunda.
I'm fine. And it's the truth, Mr. Hobbs. Right now, I'm Lord Fauntleroy.
Ben iyiyim Bu gerçek Mr. Hobbs Şu anda Lort Fountleroy'um
Fine, now I'm going to hit you,... show me how it's done.
İyi, şimdi sana vuracağım,... nasıl yapılıyormuş göster hadi.
It's fine, there's one less mouth to feed and your great-grandchild's now dead.
Her şey yolunda. Doyuracak boğazlardan biri eksildi, ayrıca fare de öldü.
It's fine now
İyi misin?
It's been nearly a year and you're still married to my sister, which I now realize is fine.
Neredeyse bir yıI oluyor ve sen hala benim kız kardeşimle evlisin. Belki de böyle olması gerekiyor.
Well, this thing was workin just fine a few minutes ago... and now I can't get pea-turkey on it.
Birkaç dakika önce gayet iyi çalışıyordu ama şimdi hiçbir işe yaramıyor.
Yes, it's fine now.
Evet, şimdi daha iyi.
Is it...? It's perfectly fine. In fact, all of you are now in excellent health.
Sıvı, Dünya kaynaklı hafif bir biranın... sentethol kopyası, Yüzbaşı Duffy'nin sipariş ettiğinden.
We've been doing that all along, but it looks like it's doing fine now.
Başından beri bunu yapıyoruz. Şimdilik iyi gidiyor gibi.
It's fine now.
Şimdi iyi.
Fine. It's cutting fine now.
Şimdi daha iyi kazıyor!
Now it's fine...
Beni bilirsin. Şimdilik güzel, kim bilir ;
I had a stomachache, but it ´ s fine now.
Midem ağrıyordu, ama şimdi iyiyim.
Now it's fine.
Şimdi iyi!
It's fine here... for now.
Burası güzel... şimdilik.
It was fine, now it's over
Şimdi iyi, boşandım.
Now, in retrospect, I shouldn't have done that. I should have just said, "Fine. Let it appear, because it ought to appear".
Bundan hep utanmışımdır.
- I know, but it's fine now.
- Biliyorum, ama artık her şey yolunda.
It's now time to awake. To such a fine morning. From such a long refreshing sleep.
Uyanma zamanı güzel bir sabaha uzun ve dinlendirici bir uykudan.
Anyway, it's over, and now I'm fine.
Herneyse, herşey bitti ve şimdi iyiyim.
It's paid off fine until now.
Şu ana kadar öyleydi.
Yeah. It's fine now.
- Evet, şimdi iyi.
I mean, it's fine now. - Oh, wow.
Ama şimdi çok iyi.
It's a fine time to tell me now.
Bunu çok iyi bir zaman da söylüyorsun.
Want to pay half now, half when you looked it over? That's fine.
Yarısını şimdi, yarısını inceledikten sonra mı ödemek istiyorsun?
Now, up until now, the story's been nothing but action, which is fine, but what it needs is a little heart, a little emotion.
Şu ana kadar, hikaye çok kötü, ama aksiyon çok iyiydi, ama birazcık duygu eklenmesine gerek var.
Our daughter's a big girl now it's fine
Çok küçük değil mi? Kızımız artık büyüdü. Uyacaktır.
Well it's fine now, but... in another few years...
Şey, şimdi iyi, ama... bir kaç yıl içinde...
- Now it's fine.
- Şimdi iyi.
- It's fine now turn around!
- Peki şimdi arkanı dön!
Now, Mrs Dineen, if there's a fine, I'll pay it.
Bayan Dineen, eğer bir ceza keserlerse ben öderim.
At first I was nervous about us having sex but now I think it's fine as long as we do it in a professional manner.
Başlarda seks yapmamız konusunda biraz endişeliydim ama şimdi profesyonel anlamda olduğu sürece bunu yapabileceğimizi düşünüyorum.
Unfortunately, the bullet went straight through, and it missed the main bone, so they didn't have to operate. The problem is now, the doctors say in a couple of days my leg's gonna be fine, and I won't need the crutches anymore. That's good.
malesef kurşun önden girdi ve kemiğe gelmeden durdu ameliyata gerek olmadığını söyediler problem şu ki doktorun dediğine göre bir kaç gün içinde bacağım iyi olacak ve bu değneklere ihtiyacım kalmayacak güzel peki benden ne istiyorsunuz?
it's fine 7136
it's fine with me 52
it's fine by me 35
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
it's fine with me 52
it's fine by me 35
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now come on 347
now listen up 51
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now you listen to me 140
now's not a good time 92
now go home 47
now tell me 164
now come on 347
now listen up 51