It's important to me Çeviri Türkçe
939 parallel translation
I... So you get why it's so important to me that that gets to Erin's donor?
Bunu Erin'in donörüne vermemin benim için ne kadar önemli olduğunu anlayabilirsiniz.
It's important to me.
Bu benim için çok önemli.
It's very important to me.
Bu benim için çok önemli.
Harvey do you remember me saying it hadn't been wise for you to tell the boys that you ought to be a member simply because your father was so important?
Harvey... hatırlıyor musun sana, sırf baban önemli biri diye... üye olman gerektiğini söylemenin akıllıca olmadığını söylemiştim.
It's very important to me.
Çok önemli.
- It's important to me.
- Benim için öyle.
It's very important to me, very important to all of us.
Benim için çok önemli, hepimiz için çok önemli.
Headquarters has sent me here... to help you do a job that's more important, if we can do it.
Karargah beni buraya... Bu işte sana yardımcı olmam için buraya beni gönderdi.. Bu yapabilmemiz, daha önemli..
Yes, Miss Honey. It's very important to me, too.
Evet Bayan Honey ve benim için de çok önemli.
I want to. It's important to me.
İstiyorum. çünkü benim için önemli.
If you can live with it, it's not that important to me.
Eğer sen bununla yaşayabilirsen işin o tarafı benim için hiç önemli değil.
It's important enough for Mr. DeMille to call me personally.
Kendisi aramayacak kadar önemli.
It's important to me!
Bence var!
It's important for you to tell me everything.
Bana her şeyi anlatmanız çok önemli.
It's important to me, to find him.
Onu bulmam çok önemli.
It's so sweet of you to come. But then you know how important this dress is to me.
Gelmene çok sevindim Henri, bu elbisenin benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsin.
And it's important to me too.
Ve benim için de önemli.
I want to go on this raid. Honestly. It's important to me.
- Bana bir iyilik yapmanı istiyorum Tammy.
You think it's important for me to tell you why I was being blackmailed.
Şantaj nedenini size söylememin önemli olduğunu sanıyorsunuz.
Yes, water's important to me, just like it is to everybody else in the state... because without water there wouldn't be any state!
Ülkedeki herkes gibi su benim için de önemli. Su olmazsa hayat da olmaz ülkede de.
I'll answer it. You can bet your hat water's important to me... as it is to everybody else in the state.
Ülkemdeki herkes için olduğu gibi benim için de suyun önemi var.
It's important to me.
Benim için çok önemli.
It's important to me! Get.
Benim için önemli.
Because it's important to me that you think so.
Çünkü böyle düşünmen benim için çok önemli.
It's important to me.
Benim için önemli.
I know why it's important to me.
Benim için neden önemliydi biliyorum.
Please, it's important to me.
Lütfen benim için.
It's important for me to have access to this flat.
Bu daireye erişimimin sağlanması benim için çok önemli.
First of all, it's important to me what happens to you.
Öncelikle, başına gelenler benim için önemli.
It's important to me. lt's the last fight.
Bu benim için önemli.Bu son kavga.
It's occurred to me that the real sicknesses, the most important ones... are seldom physical.
Bana göre gerçek hastalık, insanların değerlerini yitirmesidir.
It's very important to me.
Benim için çok önemli.
I'm sorry, but it's important for me to know
Ama bunu öğrenmek benim için çok önemli.
- I don't hate him, Dorothy, I... it's not that important to me...
- O'ndan nefret etmiyorum, Doroty... Benim için hiç önemi yok.
Something that might not interest you, but it's important to me.
Sizin ilginizi çekmeyebilir belki, ama benim için çok önemli bir şey.
It's important to me, I've got to prove to him I'm a woman.
Bu benim için çok önemli, ona bir kadın olduğumu göstermem gerek.
I know it's against regulations, but it's important to me personally.
Yönetmeliğe aykırı biliyorum, ama şahsi önemi var.
This brute has forced me to wait in the hall and it's important.
Bu görgüsüz, koridorda beklemem için beni zorladı, fakat konu önemli.
It's important to me that you believe that.
Buna inanman benim için önemlidir.
It's important enough for him to run, it's important enough for me to find him.
Kaçmak zorunda kaldıysa ben de bulmak zorundayım.
- It's important to me.
- Benim için önemli ama.
Knowing how nervous I must have been... ... a stranger in a new household... ... knowing how important it was for me to feel accepted...
Yeni bir evde bir yabancı olarak ne kadar gergin olduğumu ve kabul edildiğimi hissetmemin ne kadar önemli olduğunu bilerek buradaki ilk anlarımı böylesine sıcak, mutlu ve hoş yapmanız çok nazik ve düşünceliydi.
It's very important to me.
-... yapamaz mı? Çok önemli.
It seems to me it's not very important.
Bana çok önemli gelmiyor.
You know, Mr. Jones it isn't every day that somebody as important as Admiral Garvey flies from London to Holy Loch to personally hand me a copy of somebody's orders.
Farkındasınızdır, Bay Jones Amiral Garvey gibi önemli birisinin başkasının emir kağıtlarını bizzat kendisinin bana vermek için Londra'dan Holy Loch'a, uçakla gelmesi her gün görülen bir şey değildir.
Young pupils of our French schools, the reason I wanted to speak to you today on this day as you begin a new school year, is that it's important for you to know that I am counting on you to help me rebuild our country, France.
Fransız okullarımızın genç talebeleri sizinle bugün konuşmamın sebebi bugün yeni bir eğitim öğretim yılına başlarken ülkemizi, Fransa'yı tekrar inşa etmede size güvendiğimi bilmenizin ne kadar önemli olduğunu söylemek istiyorum.
It's only important for me to know.
Benim bilmem de önemli.
You call me up at the middle of dinner.. ... and say you must talk to me it's terribly important. I must come to you hotel at once.
Öğle yemeğinin ortasında beni arıyor ve benimle konuşmak istediğini söylüyorsun bu çok önemli.
It's important to me, Byker.
Benim için önemli, Byker.
It's important for me to go on.
Benim yola devam etmem gerekiyor.
It's just important to me right now not to get talked about,
Hakkimda konusulmamasi benim için çok önemli,
it's important 1006
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's cold 680
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
it's me 10254
it's all right 8832
it's not 5855
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's warm 139
it's over 4654
it's okay 22028
it's ok 4874
it's me 10254
it's all right 8832
it's not 5855
it's about damn time 34
it's a boy 347