It hit me Çeviri Türkçe
1,430 parallel translation
Until it hit me like a freight train.
Ta ki bana bir yük treni gibi çarpana dek.
That " s when it hit me.
O zaman dank etti.
Then it hit me.
Sonra bu beni vurdu.
I was going to come home, get some rest, then come back refreshed and ready to work on a solution, but an hour ago, it hit me, like Archimedes in the bathtub- -
Eve gidip biraz dinlendikten sonra zihnim açık hâlde gelince bir çözüm üzerinde çalışmaya hazırlanacaktım ama bir saat önce, aklıma geldi, aynı Arşimed'e hamamda olduğu gibi. Buldum!
And it hit me... this is what makes a good night on my watch :
Bu beni mahvetti... İşte bu benim gecemi iyi yapan şey :
Then it hit me,
Sonradan farkına vardım.
It hit me then.
O an kafama dank etti.
And it hit me on the head!
Ve kafama düştü! "DUR" işaretine benziyordu.
But then it hit me.
Ama sonra fark ediverdim.
The second time, it hit me square on the chin... a soft taco.
İkincisinde, çenemin ortasına yediğim bir dürümdü.
It hit me.
O zaman anladım.
Then it hit me I have to tell the world
O anda karar verdim, tüm Dünya, ben İtsuki...
How she didn't hit me, God alone knows! It's quite simple!
Beni nasıl vurmadı, onu ancak Tanrı bilir.
It's starting to hit me, man.
Artık bana acı vermeye başladı, adamım.
it didn't hit me at the time, but, thinking about it now, why, why?
o zaman aklıma gelmemişti, ama şimdi düşününce, neden, neden?
I woke up in the morning and it hit me.
Sabah uyandigimda, inanamadim.
You'd have hit me too, isn't it?
Bana da mı vuracaksın? Öyle değil mi?
- It was supposed to hit me.
Bana çarpacaktı.
It was about to hit me.
Bana çarpacaktı.
Like I said... it was you who hit on me.
Dediğim gibi beni baştan çıkaran sendin.
You want to hit me? Is that it?
Bana vurmak mı istiyorsun?
- Though it didn't hit me till later that night.
Ama o gece geç saatlere kadar hiçbir şey anlamadım.
Or don't you considersending me to go hit on some guy at a bartaking advantage? It has nothing to with what I consider.
Yoksa beni bir bara adamın birine asılmam için göndermeyi kullanılmak olarak düşünmüyor musun?
Man, it's killing me. I don't know what the hell they hit me with, but my knees was the first to go.
Bana neyle vurdular bilmiyorum ama dizlerimin bağı çözüldü.
It was me that hit that guy.
O adama ben çarptım.
No, it just... it just hit me out of nowhere.
Hayır, sadece... sadece aniden göründü.
Rex, after Mary Alice killed herself, it - - it all hit me.
Rex, Mary Alice kendini öldürdükten sonra kafama dank etti.
Then, of course, it hit me all over again.
Gerçekten unuttum.
We hit the club bar, and I didn't want to sound dumb... and just order a beer, because it's nitwit juice... so I had what your dad was having, which was whiskey something... more whiskey than something, let me tell you...'cause I can't even see straight.
Kulübün barına gittik. Aptal gibi görünüp bira ısmarlamak istemedim. Çünkü o Salak Suyu.
I WAS OUT WALKING, AND IT JUST HIT ME.
- Yürürken kafama dank etti.
- and it just hit me all of a sudden. - Wow!
Liza'nın benim için doğru kişi olduğunu düşünmüştüm, ama doğru kişinin Christina olduğunu biliyorum...
I don't think it's really hit me yet that...
Sanırım henüz neler olduğunu...
Just hit me with it, baby.
Vur gitsin, bebeğim.
Even if you did hit me, it would still be true.
Bana vursan da, bu gerçek.
If it was up to me, I'd rather take the hit than talk with you.
Bana kalsa, olacaklara katlanır ve bu konuşmayı seninle yapmak zorunda kalmazdım.
It hasn't hit me yet.
Beni henüz çarpmadı.
But at that moment, it all hit me.
Ama o anda, beni çarptı.
You must have a metaphor you want to use ; hit me with it!
beni etkilemek için, mecazi bir benzetme felan kullanmak istemez misin.
This guy bought me this tennis racket so we could hit together, then he insisted I leave it at his place.
Birlikte oynayalım diye bana tenis raketi aldı, sonra da raketin evinde kalmasını istedi.
Yeah, they met at mommy and me, they really hit it off.
Annem ve Ben dersinde tanıştılar ve iyi anlaştılar.
It really hit home with me, finally.
Beni gerçekten hislendirdi, sonunda.
This afternoon a cadet named Terry hit on me, and it makes me nervous when men with guns like me.
öğlen polis adayı Terry bana doğru nişan aldı, ve silahlı adamlar benim gergin olmama neden olur
- Oh. And he didn't actually hit me, but it was his fault that I walked into the forklift.
Ve aslında bana vurmadı ama kaldıraca çarpmam onun suçuydu.
And when it hit me, it...
Evet.
I know you and I never really hit it off and at times you might not have even liked me all that much.
Seninle yıldızımız barışmadı, biliyorum. Ve beni çok sevmediğini de biliyorum.
She finally drunk herself.... Found her shivering.... She hit me so many times with that flashlight... she broke it.
Kendini sarhoş etmiş sonunda titrerken bulmuşlar bana o el feneriyle o kadar çok vurdu ki, fener kırıldı.
But it suddenly hit me.
Kesinlikle, ama birden aklıma geldi.
I just hit me that if you are successful in preventing our near-death experience it'll turn me into an entirely different Stu.
Vay, şimdi dank etti eğer ölümden dönme deneyimimizi engellemekte başarılı olursan, - beni tamamen farklı bir Stu haline getirecek.
It's a valued trade, but half the clients hit on me, and the other half... would say something stupid enough to where I'd blurt out something rude.
Değerli bir iş, fakat müşterilerin yarısı sinirimi bozar ve diğer yarısı... yeterince aptal şeylerden bahsederken ağzımdan kötü kelimeler kaçırıveririm.
It couldn't have hit me harder if I was the one who'd been shot.
Vurulan ben olsam bile böyle anlayamazdım.
It didn't even hit me.
- Bana dokunmadı bile.
hit me 756
hit me with it 17
hit me with your best shot 45
hit me again 61
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43
hit me with it 17
hit me with your best shot 45
hit me again 61
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
merida 43