It looks so good Çeviri Türkçe
115 parallel translation
- It looks so good.
- Çok güzele benziyor.
Oh, it looks so good.
Oh güzel görünüyor.
It looks so good on him.
Üzerinde çok iyi duruyor.
It looks so good. It'll be so cute.
Çok güzel görünüyor, çok sevimli.
That one fits you well, and it looks so good on you.
Bu sana tam oluyor, ve üzerinde öyle güzel duruyor ki.
It looks so good!
Çok güzel görünüyor!
- It looks so good!
- Gayet güzel duruyor!
Oh, it looks so good!
Bu çok iyi işte!
It looks so good.
Sana çok yakışır.
It looks so good.
Ellerin çok güzel.
It looks so good.
Oldukça iyi görünüyordu.
What a shame, it looks so good.
Yazık, iyi görünüyor.
- It looks so good on you.
Sana çok yakıştı.
- it looks so good on you.
- Üzerinde çok güzel durmuş.
Oh, it looks so good, thank you.
Çok güzel görünüyor, teşekkür ederim.
How come it looks so good when you do it?
Sen yapıca neden bu kadar hoş görünüyor?
It looks so good.
Çok iyi görünüyor.
- Wow, this is amazing. - It looks so good!
Kesin çok lezzetlidir!
Just stay enough so it looks good.
Memnun edecek kadar ayakta kal.
It looks like you're doing your job real good, so don't spoil it by some of your philosophizing.
İşini gayet iyi yaptığın anlaşılıyor, lütfen felsefe yaparak sakın işi berbat etme.
We'll have to paint that part at least, so it looks good.
İkisi aynı şey değil. Güzel gözükmesi için en azından bu tarafı boyamamız gerekecek.
It is so good to see him having fun for a change, with an attractive young woman who obviously looks at him with extraordinary affection.
En sonunda farklı bir şey yapıp, ona sıradışı bir sevgiyle bakan, güzel bir hanımla eğlendiğini görmek güzel.
By the looks of things... it ain't been so good with you and Donna.
Görünüşe bakılırsa... Donna'yla işler pek yolunda gitmemiş.
So I did, you know, and it looks really good. I mean...
Ve doldurdum, biliyor musun, çok iyi görünüyor.
- So you and Whipper, it looks good?
Whipper ile durum nasıl? - Mümkün görünüyor.
It all looks so good.
Her şey o kadar güzel görünüyor ki.
It's been muddy so long, I forgot how good it looks clean.
Öyle uzun zamandır çamurlu ki, temiz halini unutmuşum.
But it is odd how a woman's purse looks so good on me, a man.
Ama kadın çantasının benim gibi bir erkeğin üzerinde bu kadar iyi durması da ilginç.
It looks good so it must tasting good too.
Görüntüsü çok güzel, tadı da öyle olmalı.
It all looks so good.
Çok iyi görünüyorsun.
So unless that thing looks good on your ass. lose it.
Eğer peruğu kıçına takmayı düşünmüyorsan, hemen çıkar.
The not-so-good news is that it looks like all roads are eventually leading to Dallas Carter.
O kadar iyi olmayan haberse... bütün yolların Dallas Carter'a çıkıyor gibi görünmesi.
You made me look so good It looks like I'm gonna make her mine
O kadar iyi gösterdin ki, sanırım onu kazanacağım.
If you're inclined to rule against us... he's got to at least give you a good argument to hang your hat on... so it looks good to all this media.
Aleyhimize bir karar verirseniz eğer, en azından altına imza atabileceğiniz iyi bir neden öne sürmeli ki, tüm medyaya bu karar doğru görünsün.
Everything passes so quickly. Opportunities... good looks... that way of thinking about your life like it's something that's gonna happen later.
Zaman öyle çabuk geçiyor ki fırsatlar güzellikler...
I know it looks fast and dangerous, but that's a good thing. Cops will have their eye on my car, so I'll be extra motivated to drive safe and slow.
Hızlı ve tehlikeli göründüğünü biliyorum, ama polislerin gözü sürekli benim arabada olacağı için yavaş ve dikkatli sürmek için daha çok çaba harcayacağım.
Oh I don't know, so far it looks pretty good.
Bilmem ki. Şimdilik çok iyi görünüyor.
- Looks very good. Fucking thrilled to hear it. So, this sit-down, you must have felt it from them then, huh?
İyi görünüyor ve tamamen ona benziyor
Something that looks good to Carcetti, so he can say it was his idea to keep you all along.
Carcetti'ye yaranacak bir şey, Böylelikle seni yanında tutmasının kendi fikri olduğunu söyleyebilir.
- So far it all looks pretty good.
- Şimdiye kadar gayet iyi görünüyor.
Yeah, it looks like you are going to lead a very long and fruitful life, - so that's good, right?
Sen çok uzun ve başarılı bir hayat geçireceksin, bu iyi değil mi?
Oh, it's a girl, and placenta positioning looks good, so, what's the concern?
Kızınız olacak. Ve plasentanın yeri iyi gözüküyor. Peki sorun nedir?
- Julie, it looks so good, right?
Saç diplerimi boyatmaya geldim sadece.
If this is heaven, it looks pretty good so far.
Burası Cennet'se, şu ana kadar iyi görünüyor.
So when you make it to the big leagues, you'll know what looks good.
Büyük lige çıktığın zaman, nasıl giyinmen gerektiğini şimdiden bilmelisin.
And it looks good, so I may go under the knife tonight.
İyi görünüyormuş. Bu akşam bıçak altına yatabilirmişim.
It all looks so good.
- Hepsi çok güzel görünüyor.
I don't know what that is, but it all looks so good.
Bunun ne olduğunu bilmiyorum ama hepsi çok güzel görünüyor.
So it looks good, it is true!
Bu yüzden bu doğrudur, iyi görünüyor!
So, Robbie, it looks like the years have been treating you good, huh? - Hey.
- Robbie, yıllar seni eskitememiş.
What I said on the last cutting... is that I wanted it really low... so that it looks good until spring.
En son biçtiğin zaman,... gerçekten kısa istediğimi söylemiştim. Böylece, bahara kadar güzel gözükecekti.
it looks delicious 68
it looks great 138
it looks good 232
it looks awesome 16
it looks nice 52
it looks amazing 30
it looks like you 17
it looks beautiful 29
it looks like rain 21
it looks good on you 50
it looks great 138
it looks good 232
it looks awesome 16
it looks nice 52
it looks amazing 30
it looks like you 17
it looks beautiful 29
it looks like rain 21
it looks good on you 50