Jackasses Çeviri Türkçe
156 parallel translation
- You thick-fingered jackasses!
- Sizi ağır elli serseriler!
Jackasses!
- Ahmaklar!
You have to make jackasses out of us.
Bizi bir de enayi yerine koyuyorsun.
Then he'll send for me and a few more jackasses to bring in his grub and pack out his ore!
Sonra madenini dışarı çıkarmak için kendi adamlarını getirecek ve bana birkaç budala daha gönderecek.
Ten jackasses in a bunch is enough.
Bir ekip için on eşek yeterli.
If jackasses could fly, he'd be squadron commander.
Salaklar uçsaydı, filo şefi olurdu.
I've seen some stubborn jackasses in my day but nothing like you.
Ben ne inatçılar gördüm ama senin gibisini görmedim.
Oh, they swearing'in fools and jackasses now?
Artık budala ve sersemlere görev mi veriyorlar?
There's a bunch of jackasses outside, waiting to bray at you...
Dışarıda haydutlar çetesi var seni dövmek için bekliyorlar...
That we are a bunch of helpless jackasses.
Hepimizin bir avuç beceriksiz salak olduğumuzu.
They're all jackasses!
Sadece mankafalar var!
Jackasses.
Mankafalar.
Listen, you town of jackasses!
Dinleyin, sizi ahmaklar!
- Those silly jackasses over there can laugh at me all they want, but they're in trouble.
- Oradaki ahmaklar bana istedikleri kadar gülebilirler, ama başları dertte.
Jackasses.
Sersemler.
Jackasses!
Katırlar!
You let a column get stalled and strafed on account of two jackasses?
İki tane katır için bütün kolu yem yapıyorsunuz. Sizin derdiniz ne, ha?
Away with those jackasses and their scruples!
Bu aptalları ve onların yardakçılarını da alıp defolun buradan!
And you go elsewhere with your medical business and I have to doctor jackasses.
Sen de hekimlik işini başka yerlerde yapıyorsun, su hayvanlara bakmak da bana kalıyor.
Gentlemen, start your jackasses.
Beyler, kıçınızı kaldırın.
You are afraid of us, you jackasses!
Ne haber, korktunuz ulan bizden inekler ; birbirinize girdiniz değil mi?
It's just that these jackasses want to call me something else...
Bu eşşoğlueşşekler, bana şey demek istiyorlar da...
YOU TWO JACKASSES, YOU'LL BOTH END UP IN JAIL.
İkiniz de kendinizi hapishanede bulursunuz.
Despite whatever he tells you... and the other jackasses, he needs you.
Sana ne söylerse söylesin... Diğer eşeklere de, Sana ihtiyacı var.
I've had enough of you two jackasses.
Siz iki aptalı yeterince çektim.
I told you your friends were just jackasses!
- Biliyorum. Arkadaşlarının işe yaramaz olduğunu söyledim.
You two jackasses ain't sold that gun yet?
Siz iki serseri silahı hala satamadınız mı?
Ifyou jackasses are going to make us take the goddamn SATs before we do business.
Bana bakın gerzekler, sizinle iş yapmak için... üniversite imtihanına girecek değiliz.
Jerks, jokes, jackasses.
Avanak, ahmak, aptal.
What do we look like, a couple of peckerwood jackasses?
İki güneyli salağa mı benziyoruz?
Look at these jackasses.
Şu salaklara bak.
I guess we just acted like jackasses, man.
Sanırım çok adice davrandık.
Jackasses.
Enayiler.
Why would one of these jackasses volunteer?
Neden bu ahmaklardan birisi gönüllü olsun ki?
- You jackasses better not say a word about this.
Bunun hakkında tek kelime etmeyeceksiniz yavşaklar.
lncompetent jackasses.
Kifayetsiz aptal adamlar.
You know, I wouldn't mind riding'one of them jackasses down in that sucker.
Ben de Büyük Kanyon'u görmeye hayır demezdim.
And one of you jackasses infected our sister.
Ve siz budalalardan biri kardeşimize bulaştırdınız.
Who are all these jackasses who volunteered anyway?
Her şeye gönüllü olan bu ahmaklar da kim?
Everyone knows you're a hundred times smarter than the jackasses that run this place.
Herkes biliyor ki buradalarda koşuşturan kıç kafalılardan yüzlerce kez daha akıllısınız.
Since you insist, I agree to give a lesson for jackasses and gendarmes.
... Size ders vermeyi kabul ediyorum.
Four long days. And this is all you jackasses got to show for it.
4 uzun gündür bir şeyler bulmaya çalışıyorsunuz.
Of course it's a moving job, you jackasses!
Tabii ki bu bir nakil işi ahmaklar!
Most of the parents I deal with are jackasses.
Karşılaştığım ailelerin çoğu ahmaktır.
The public are jackasses.
Seyirciler ahmaktır.
Why don't we swing by the marina and hop in my boat and take it for a pleasure cruise, you jackasses.
Neden limana doğru gidip, hoş bir deniz yolculuğu yapmak için benim tekneme binmiyoruz?
Who'd have thought $ 360 million would turn us into a bunch of jackasses?
Kim 360 Milyon Doların bizi birer geri zekalıya çevireceğini düşünürdü ki?
Does... mean stare at me like jackasses or does it mean "Get over here"?
Üzgünüm, bu, bana ahmak gibi mi bakın demek yoksa bu, kıçınızı kaldırın ve derhal buraya gelin mi demek?
These jackasses were playing proms in Pacoima.
Bu aptallar da Pacoima'da düğünlerde çalıyordu.
Fore, jackasses.
Top çarpacak, aptallar!
The warehouse guys are a bunch of jackasses sometimes.
Şu bizim depocu çocuklar bazen gerçekten de geyik oluyorlarda.