English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ L ] / Let's see them

Let's see them Çeviri Türkçe

322 parallel translation
Well, let's see. To begin with I think you should eliminate a few of them the ones that you like least.
Şimdi bir bakalım en çok beğendiğiniz parçayı bir kenara ayırmakla başlayabiliriz.
Let them see who's coming out.
Kimin çıktığını görsünler.
Come on, let's see them.
Haydi, göster bakalım.
Let's see, I can put each member of your family in a separate cage and then put tags on them and the Kirbys can march up and down like this.
Ailenin her bireyini ayrı kafeslere yerleştirip... üstlerine etiket koyarız, Kirby'ler de böyle gezerler.
Let them see you whisper it to me.
Bana fısıldadığınızı görsünler.
- Here, let's see. Put them down here.
- Getir bakalım.
To keep you in Madagascar, make your five years more bearable, let you see your family more often and give you regular news of them.
Seni Madagaskar'a tutup, beş yılını daha katlanılır hale getirmek için aileni daha sık görmene, onlardan düzenlice haber almana müsaade edeceğim.
Okay, let's put them in the safe and see what happens.
Keşke tavşan olsalardı.
Let's let them fend for themselves... and see how they manage without our help!
Ayrılalım onlardan! Bakalım biz olmadan yiyecek ekmek bulabilecekler mi!
Let's go see them!
Gidip bir bakalım!
Let's see them all. That's better.
Hepsini görelim.
Let's see nobody joins them.
Kimsenin onlara katılmasına izin vermeyelim.
Let's see them.
Bir görelim.
Let them see you. How handsome my boy is.
Benim yakışıklı oğlum gelmiş!
You see, you oughtn't to let them in. It's the heat...
- Herkesi içeri almamak lazım.
... that we can remove symptoms by suggestion let's see if we're able to create them as well.
Aynı şekilde bulgu meydana getirmeyi de becerebilir miyiz görelim.
Come on. Let's see them.
Görelim şunları.
Whatever George's reservations were, he did his best not to let me see them.
George'un şüphesi ne olursa olsun, onları görmememi sağlayarak en iyisini yaptı.
Our play's chief aim has been to take to bits the great propositions and their opposites see how they work and let them fight it out.
Oyunumuzun ana hedefi, büyük savları ve karşıtlarını ustalıkla eleştirip çözümlemekti nasıl işlediklerini görmek ve onları çarpıştırmaktı.
Let's see them.
Bakalım onlara.
I know! Let's cut across to the top and see them come out the other end.
O zaman tepeyi aşıp, diğer taraftan çıkmalarını seyredelim.
So who can I let them see?
Onların karşısına kimi çıkarayım?
Now, you see, what's worse is that they just let them walk around.
Daha da kötüsü ne biliyor musun onların öylece ortalıkta dolanmalarına izin veriyorlar.
Let's put them back in, see what's next wait, I want a smoke.
Onları geri koyup daha başka neler olacağına bakalım.
Well, let's see you say those horses belong to them pilgrims?
Güzel, görelim sunu öndeki atlar bu gezginlerin mi diyordun?
Just as a hobby, if nothing else, these words are only, let's see, let's call them this, they're, uh, the words that we can't say all the time,
Hiçbir şey değilse de hobi olarak görülebilirler. Bu kelimeler sadece - Yok şöyle söyleyelim. Bu kelimeleri her zaman kullanamayız.
That's it! Up higher! Gotta let them see it.
İşte böyle kızlar, yukarı kaldırın ki hepsi görsün bacaklarınızı.
If these documents exist, let's see them now.
Eğer bu belgeler varsa, şimdi görmeliyim.
Let's see you swing them hoes!
Görelim nasıl salındığınızı!
But Confucius has answered them with the final whistle! It's all over! Germany, having trounced England's famous midfield trio of Bentham, Locke and Hobbes in the semi-final, have been beaten by the odd goal, and let's see it again.
Yarı finalde İngiltere'nin ünlü orta saha üçlüsü Bertham, Locke ve Hobbes'u bozguna uğratan Almanya tek golle yenildi.
Let's see them.
Görelim.
She's says not to let them see me blow.
Ne yani tüm elinizde gelen bu mu?
And let them see her handwriting?
Ve el yazısını görmelerine izin mi verecekti?
As your mother would say, "Let's see them prove it in court."
Annen, "Mahkemede kanıtlasınlar da görelim." derdi.
But our brave girls are here with males, let's go and see them, I'm very curious.
İşte cesur kızlarımız burada, erkeklerle, gidip bakalım, meraklandım.
Let's run and see them.
Haydi koşup onları görelim.
- Okay, let's see them.
- Tamam, bakalım.
Let's see if we can break them free.
Onları çıkarabilecek miyiz bir bakalım?
- Let's taste them and see.
- Tadına bakıp anlayalım.
- Let's see them shoot through that.
- Ateş etsinler de göreyim.
well, uh, let's see- - you can't please them.
Şey, ahh.... Asla memnun olmazsınız.
- Oh, let's see them off.
- Onları geçireyim.
Let's look at them and see.
Haydi onlara bakalım ve gorelim.
Let's see if we can outrun them.
Bakalım onları geçebilecek miyiz?
Let's see if we can find them.
Bakalım onları bulabilecek miyiz?
Yes, all right. Let's see them, come on.
Tamam öyleyse, haydi bir bakalım.
All right. Let's see them.
Hadi, görelim bakalım.
Let's see if the neighbors had any papers with them.
Bakalım komşularımızın hiç kâğıdı var mıymış?
Let's see them.
Göreyim bakim.
So let's go and see them.
Gidip görelim o halde.
Let's put down 25 million, add them up and see what you got.
Bunun 10 milyonu nakit. 25 milyonu da ekleyelim. Bakalım ne çıktı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]