English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ L ] / Let her finish

Let her finish Çeviri Türkçe

133 parallel translation
- Let her finish.
- Bırak tamamlasın.
Let her finish.
Bırak da bitirsin.
- Oh, do let her finish, please!
- İzin verin, bitirsin. Lütfen.
I'll cut you down but let her finish you off.
Seni biçeceğim ama onun bitirmesine izin vereceğim.
- No, wait a minute, let her finish.
- Hayır, bekle bir dakika, bırak tamamlasın.
Let her finish her drink!
Önce içeceğini bitirseydi!
- Why don't you let her finish her drink first?
- Bırak da içkisini bitirsin.
We can't let her finish the sensor array.
Sensör dizisini bitirmesine izin veremeyiz.
Guys, let her finish! Shut up!
- Beyler, bırakın bitirsin!
- Let her finish the song.
- Şarkı bitsin bari! - Evet, bırak bitirsin.
Why don't you let her finish and tell her what you're high on and then I have the perfect surgeon for you.
O işini bitirsin ve hangi uyuşturucuyu kullandığınızı söyleyin... ... sonra size harika bir cerrah yollayacağım.
- Let her finish, Buffy.
- Bırak bitirsin, Buffy.
You were taking your time with her I had to let her finish
Zamanın onunla harcıyordun demek. İşini bitirmem gerekiyordu.
- Let her finish!
- Bitirsin!
- Wait, please let her finish.
- Dur, bırak da bitirsin lütfen.
- Let her finish her tea at least.
En azından çayını bitirsin. Bill.
At least let her finish the front lawn. Maybe we should invite her in.
Belki de onu içeriye davet etmeliyiz.
- Let her finish!
- Bırak bitirsin!
If she is saying something, let her finish it.
Birşey söylüyorsan bitir onu
Let her finish, Giulia.
İzin ver bitirsin Guilia.
Perhaps we should let her finish it, before we deliver our views on it.
Belki ona bitirmesi için izin vermeliyiz, onun hakkındaki fikirlerimizi söylemeden önce.
- Let her finish, doctor.
- Bırak lafını bitirsin doktor.
No, no, let her finish...
Hayır, hayır, bırak bitirsin...
Hey, let her finish.
- Sözünü bitirmesine izin verin.
Let her finish!
Bırakın bitirsin!
If you let her finish, you're gonna miss your plane.
Cümleyi bitirmesine izin verirseniz uçağınızı kaçıracaksınız.
Mr Accountant, let her finish counting, put it right back!
Bay Muhasebeci, onu bitirdiğinizde geri koymalısınız.
- hey, Karen, can we... oh, let her finish.
- Hey Karen, burada bı- -
Let her finish.
Oh, bırak bitirsin. Bırak bitirsin.
Let's go and do it now. Let's go to the Great Hall and let's finish her off.
Hadi gidip şimdi yapalım.
Let it all finish now.
Bırak şimdi her şey bitsin.
Let me finish the last of the cocoa while I'm still beyond her jurisdiction.
Ver de, henüz etki alanı dışındayken şu kakaonun kalanını bitireyim.
- Let her finish. - What do you got in here?
Ne var burada?
I'd let him warm her up for a few minutes and I could come in at the end and finish her.
O önce kadını ısıtır sonra da ben gider, işi bitiririm.
I let her finish first.
Neden?
She's already dead. Let me finish her off.
O zaten ölü, izin ver onun işini bitireyim.
Let's finish her off.
İşini bitirelim.
Now if you'd just let him finish... he'II have figured out how it all fits... how everything fits.
Çalışmasını bitirmesine izin verirsen her şeyin nasıl da birbirine geçtiğini keşfedecektir.
Yeah, but let's finish it. Sit up, shut up, and brace yourself.
Her neyse baba dedikleri şişman adamın aklına harika bir fikir geldi.
Let her finish her Orgasm.
- Orgazmını ( içkisini ) bitirmesine izin ver.
Well, you know, I've always said it's a mistake to let pessimism take over... right before you're about to finish something.
Bilirsin her zaman bir şeyi bitirmeden önceki kötümserlik hatadır derim.
Borgoff, we should just let her kill herself and then we can finish him off, what do you think about that idea?
Borgoff belki de kendini öldürmesine izin vermeliyiz. Ve sonra bu herifi de hallederiz. Bu fikrime ne dersin?
I speak for Jon and if you let me finish we assure you we'll look at anything else you write.
Jon adına konuşuyorum ve eğer bitirebilirsem yazacağın her şeyle ilgileneceğiz.
Whatever, let's finish watching the movie.
Her neyse, bırak da filmi bitirelim.
Not that I blame her. But I couldn't finish the debrief. I left and let Paulson do it.
Onu suçladığımdan değil, ama sorguyu bitiremedim, ayrılıp Paulson'a bıraktım.
Chloe and her dad have offered to let me stay with them until I finish high school.
Chloe ve babası, liseyi bitirene kadar onlarda kalmama izin verdiler.
Let's finish the book.
Onlar paralarını alırlar, ve her şey yoluna girer. Şimdi kitabı bitirelim.
She won't let her husband finish a sen...
Kocasının bir cümlesini bit...
You should let me finish her, Cray.
İşini bitirmeme izin vermelisin, Cray.
We let her think she's operating without our knowledge until I've had a chance to try to finish this.
Bilgimiz olmadan hareket ettiğini düşündürmek zorundayız ta ki ben bunu bitirene kadar.
If you're not capable of talking to her like one, you let me know, and I'll make sure you finish eating the side of this truck, okay?
Onunla bu şekilde konuşamayacaksan, bana söyle ki bende kamyonun kenarlarını sana yedireyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]