Listen to me carefully Çeviri Türkçe

Oh, never mind about that. You'll wake up in a minute. Now listen to me carefully, darling.

Birçok çocuğun eğitim alıp, doktor veya avukat olduğu bir Yahudi mahallesinde büyüdü.

But listen to me carefully, the evidence must be irrefutable.

Lakin, beni iyi dinle, çürütülemez kanıt istiyorum.

Everybody, listen to me carefully, everybody!

Millet, beni iyi dinleyin millet!

Then listen to me carefully :

Beni dikkatle dinle şimdi.

And listen to me carefully.

Ve beni dikkatle dinleyin.

Listen to me carefully.

Beni iyi dinle.

Now listen to me carefully. They'll come up to check whether Carney and the sheriff were here.

Şimdi beni dikkatle dinle, burayı kontrole gelecekler, Carney ve şerif burada mı diye.

You listen to me carefully.

Beni dikkatle dinle.

No, you wait and listen to me carefully.

Hayır, sen dur ve beni dikkatle dinle.

Listen to me carefully...

Beni dikkatle dinle...

Listen to me carefully, you've been acting insolently.

Beni dikkatlice dinle,... küstahça davranıyorsun.

- Listen to me carefully.

Ya korumazsa? Beni dikkatle dinle.

Masagoro... listen to me carefully now.

Masagoro... şimdi beni dikkatlice dinle.

Listen to me carefully Massa, you who talk so much now... where were you when we, with the comrades of the unions created the union in this factory, of the BAN?

Beni iyi dinle Massa, şimdi çok fazla konuşuyorsun da peki bizler fabrikada örgütlenip sendikamızı diğer yoldaşlarla birlikte kurarken sen neredeydin?

Listen to me carefully.

Beni iyi dinleyin.

Look, listen to me carefully.

Bak, iyi dinle beni şimdi.

Now listen to me carefully.

Şimdi beni dikkatlice dinle.

You guys, from here on out, listen to me carefully.

Gençler şimdi beni iyi dinleyin.

You will listen to me carefully.

Beni dikkatle dinleyeceksin.

Listen to me carefully.

Beni dikkatli dinleyin.

Now, listen to me carefully.

Kış geliyor ört hocam yorgan, yorgan üstüne.

- Paul, listen to me carefully.

- Paul, Beni dikkatle dinle.

Listen to me carefully.

Beni dikkatlice dinle Clouseau.

Listen to me carefully, Harry.

Beni iyi dinle, Harry.

Now, listen to me carefully.

Şimdi, beni iyi dinleyin.

Ms. Tae Yi Ryung, listen to me very carefully.

Bayan Tae Yi Ryeong, dikkatlice dinle.

Listen to me, Sarah, very carefully.

Beni iyi dinle Sarah.

Now, listen to me very carefully.

Şimdi beni dikkatle dinle.

I will see that you reach the Isle of Bronze. But listen to me, Jason. Listen very carefully.

Adaya ulaşmanızı sağlayacağım, ama beni çok dikkatli dinle.

Listen to me, and listen to me very carefully.

Beni çok ama çok iyi dinle!

I want you to listen to me... real carefully.

Beni dinlemenizi istiyorum... gerçekten dikkatle dinleyin

Thirdly, money can buy you many things- - comfort, luxury, relief from pain, sometimes even life itself, and now you listen to me, and you listen very carefully.

Üçüncüsü, parayla birçok şey alabilirsin. Rahatlık, lüks, acıdan kurtuluş. Hatta bazen hayatın kendisini alabilirsin.

- Listen to me very carefully.

- Beni iyi dinle!

If you ever, after a lot of hard work reach a responsible position, like me do as I do and stay down to earth, modest. Listen carefully.

Beni iyi dinle.

Listen to me very carefully.

Beni dikkatlice dinle.

Now, listen to me very carefully.

Şimdi beni iyi dinle.

Now then, listen to me very carefully

DOKTOR ŞEYTAN : Peki, şimdi beni iyi dinle.

Solitaire, my dear, I want you to listen to me very carefully.

Solitaire, hayatım, beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum.

Listen to me very carefully.

Beni çok dikkatli dinle!

Now, listen to me... very carefully.

Beni şimdi iyi dinlemelisin,... çok dikkatli.

Listen to me......listen carefully.

Dinle beni dikkatli dinle.

Will you listen very carefully to me?

Beni dinle.

I fought for this book, so listen to me carefully.

Şimdi beni iyi dinleyin :

Listen carefully, if you choose to part with me

İyi dinle, benden ayrılmaya karar verdiysen

Please listen to me very carefully.

Lütfen, beni çok iyi dinle.

Look at me and listen carefully to what I'm saying.

Bana bakın ver söylediklerimi dikkatle dinleyin.

Sharon, listen to me very carefully.

Sharon, beni çok dikkatli dinle.

Mr. Miller. Listen to me... Very carefully.

Miller bey, beni çok dikkatli dinleyin.

Now, Peter, listen to me and listen carefully.

Peter, beni dikkatlice dinle.

- Dumont, listen to me very carefully.

- Dumont, beni çok dikkatli dinle.

Now, listen to me very carefully.

Şimdi beni çok dikkatli dinle.