Lucky him Çeviri Türkçe
818 parallel translation
Lucky him!
Ballı herif!
Its a lucky thing for him that you are here.
Siz buradasınız diye kendini şanslı saysın.
It's a lucky thing for him I decided not to go up there.
Oraya gitmediğim için, çok şanslı adam.
Say, you sure were lucky getting out just before the cops jumped him.
Polisler kapıya dayanmadan kaçmış olmanız baya şans ha.
You're lucky to be rid of him.
Ondan kurtulduğuna şükret.
No, it wasn't, Lucky. He pulled a cold deck on you, and I palmed the ace of spades on him.
O sana hileli deste verdi, ben de ona maça asını gösterdim.
Lucky girl that gets him.
Onu tavlayan kız yaşadı.
Well, when he wakes up you can tell him I think he's a pretty lucky guy.
Uyandığında, çok şanslı bir adam olduğunu düşündüğümü söyleyin ona.
We're sure lucky we got him.
Eminim onu yakaladığımız için şanslıyız.
You're lucky, the buck wants to buy him a new wife.
- Yeni bir şey var mı? Çok şanslısın,... yardım edecek birini buldum.
Lucky for him, then.
O halde mesele yok! Daha ne kadar şanslı olabilir ki, aptal şey!
Ah, it's lucky for Clay,'cause I'll give him no part ofthe Furies.
Ah, ne şanslı adam şu Clay, çünkü ben The Furies'den bir şey vermeyeceğim ona.
Take him out! - You'll be walking a beat if you're lucky!
- Şansın varsa, devriye görevi yapıyor olacaksın.
If that newspaper wanted to put the pressure on him, he'd be lucky if he could get a job mopping floors.
- Eğer o gazete onu sıkıştırmak isterse yerleri paspasladığına bile şükreder.
You know, it is a lucky thing I didn't find him in last night.
Onu dün gece bulamamam büyük şans.
Fred is just about the best trial man in the country, and we were very lucky to get him.
Fred ülkedeki en iyi avukat, davamızı kabul ettiği için çok şanslıyız.
I'm glad I got him but it was just a lucky shot.
Onu vurduğuma memnunum ama sadece şanlı bir atıştı.
He's lucky they don't kick the artificial leg out from underneath him. And you're a slumberer.
Şansı varmış ki takma bacağını kopartmıyorlar.
Well, lucky for him.
Şey, şanslıymış.
He's got to be just fool lucky, and we got a good chance to grab him.
Şansı kötü giderse, onu yakalamak için iyi bir şansımız olur.
And I'd just hate to see you get lucky and beat him at the draw.
Ve hep şansın senin yanında olmasından tiksiniyorum. Hadi git ve indir adamı.
Lucky they picked him up.
Onu almaları şans olmuş.
By the time I give him the money, I'll be lucky if I get $ 20.
Parayı verinceye değin 20 dolar alırsam şanslı olacağım.
People said of him, this is a rich man who doesn't look pretentious, and this is a lucky man who doesn't look happy.
Halk, işte diyordu gururu olmayan zengin biri ve mutlu görünmeyen talihli biri.
Well, me, if I was lucky enough to meet him digging a hole,
Ben olsam, onu toprağı kazarken görmek nasip olsaydı... Kaçmazdım.
If he's lucky, he'll have a marker, if he isn't, it won't make a difference because there won't be anybody to mourn him.
Şanslıysa, bir mezar taşı olur. Değilse, pek de fark etmeyecek çünkü yasını tutan kimse olmayacak.
Listen, I like Philip fine, but when you get married, I'm going to make it a point to be around to remind him that he's the lucky one.
Dinle, Philip'i oldukça severim, fakat sen evlendiğinde, şunu vurgulamak için hep buralarda olacağım ve ona şanslı olduğunu anımsatacağım.
If you cure him, you'll be very lucky.
Onu iyileştirebilirsen, kendini çok şanslı addedebilirsin.
- I tell him he's lucky to meet Apple Annie.
Ona, Elmacı Annie ile tanıştığı için çok şanslı olduğunu söyleyeceğim.
You been chasing him for so long, conny, you ought to feel lucky tonight.
Uzun süredir peşindeydin, Conny. Bu gece şanslı hissediyorsundur.
You're lucky to get him for a patron.
Onun gibi bir patronun olduğu için şanslısın.
Lucky man to have a woman who loved him that much.
Hayatında onu böylesine çok seven bir kadın bulunduğundan çok şanslı.
You know, he's pretty lucky to have a wife that accepts him on his own terms.
Kendi şartlarıyla onu kabul eden bir eşi olduğuna çok şanslıdır bilesiniz.
I suppose we're lucky really to have kept him inactive as long as we have.
Onu yapabildiğimiz kadar pasif yaptığımız için gerçekten şanslıyız.
You're lucky to have met him.
Ona rastladığın için şanslısın.
- Lucky or not, we've got him.
- Şans olsun olmasın onu yakaladık.
With the way the other girls look at him, you're lucky he isn't playing around.
Kumarhanede, kaybederken. Kızların ona bakışlarını düşününce, çapkınlık etmediği için şanslısın.
I'm lucky to have him.
- Kardeşin gibi olsana.
She'd be lucky to have him.
Eğer onla birlikte olursa daha iyi olur.
If you're lucky, you'll love him.
eğer şanslıysan, onu seversin.
He's lucky We even let him hang around.
Hala onu asmadığımız için şanslı.
And when the nurse brought him in... and gave him to me... the doctor said...'you can stop worrying'...'you've been lucky'...'he's not a Mongol'.
Hemşire onu içeri aldı.. ve bana verdi... doktor dedi ki...'endişelenmeyi bırakabilirsiniz...''şanslısın'... O'bir Mongol değil'
Well, where would we be lucky enough to find him?
Peki, onu nerede bulabiliriz acaba?
They don't call him Lucky Ned Pepper for nothing.
Ona boşuna şanslı Ned Pepper dememişler.
I chased him enough, but I never got lucky.
Onu yeterince izledim ama hiç şansım tutmadı.
Lucky for him that the bullet did not hit the artery.
Şanslısın, kurşun damarı parçalamamış.
Better still, pray that I get lucky and make him miss the ffirst shot.
İlk atışı kaçırması için benim şanslı olmama dua et.
Tell him. I want to go home. Boy, what a lucky guy.
Biraz gözlem yapmış olsaydın, Frank Burns'un geri zekalı olduğunu görürdün.
We might get lucky and find him sittin'home waiting on us, Mingo.
Belki şansımız vardır, ve bizi evde bekliyordur, Mingo.
He was lucky the Shack let him live.
Şanslıydı ki Shack yaşamasına izin verdi.
Lucky for him. Along comes this cow... sees him, and feels sorry for him.
Şansına, bir süre sonra inek gelmiş ve onun haline üzülmüş.
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
lucky 618
lucky day 17
lucky me 225
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
lucky 618
lucky day 17
lucky me 225
lucky man 42
lucky guy 43
lucky girl 52
lucky bastard 47
lucky you 322
lucky guess 90
lucky for you 336
lucky shot 32
lucky them 19
lucky there's a family guy 44
lucky guy 43
lucky girl 52
lucky bastard 47
lucky you 322
lucky guess 90
lucky for you 336
lucky shot 32
lucky them 19
lucky there's a family guy 44