Lunch is served Çeviri Türkçe
43 parallel translation
Breakfast is served. Lunch is served. Dinner...
- "Kahvaltı zili, öğle yemeği..."
- Lunch is served, doctor.
- Yemek hazır doktor.
Lunch is served, ma'am.
Öğle yemeği dağıtıldı, bayan.
Lunch is served.
Yemek hazır.
Lunch is served.
- Yemek hazır, efendim.
- Lunch is served, captain.
- Öğle yemeği servis edildi kaptan.
Oso disi doso. Lunch is served.
Oso disi doso.
Lunch is served.
Öğle yemeği hazır.
Lunch is served a little further up the hill.
Yemek ileride, tepede veriliyor.
- [Man On P.A.] Lunch is served in five minutes.
Hayır, galiba Drohobycz'ti.
Lunch is served!
Yemek hazır!
Lunch is served!
Öğle servis edilir!
Lunch is served.
Bu taraftan! Yemek veriliyor.
Lunch is served.
Ve bir şey söyleye...
Well, lunch is served.
Şey... yemek hazır.
- Lunch is served, senator.
- Yemek hazır Senatör.
Shall we all take turns guessing how long it will be before lunch is served? - I will say an hour.
Yemeğin hazır olmasına ne kadar var diye sırayla tahminde bulunalım mı?
Lunch is served!
Masaya!
- Lunch is served.
- Yemek hazır.
Lunch is served.
Öğle yemeğin hazır.
Lunch is served in half an hour or so.
Akşam yemeği bir buçuk saate servis edilecek.
Lunch is served!
Yemek servisi başladı.
Lunch is served, p ease come,
Yemeğiniz hazır, buyurun lütfen.
Ladies and gentlemen, lunch is served.
Bayanlar ve baylar, yemek hazır.
Lunch is served.
Öğle yemeği servis edildi.
Lunch is served.
- Yemek hazır. - Aman Tanrım sizi tanıyorum.
Lunch is served.
Öğlen yemeği hazır.
Wait until lunch is served.
Öğle yemeği verilene kadar bekleyin.
Lunch is served.
- Öğlen yemeği verildi.
And... lunch is served.
Yemek hazır.
What is served for lunch, do you know?
Öğle yemeğinde ne var, biliyor musun?
Well, I hope you're all feeling hungry because lunch is being served right now.
Umarım hepiniz acıkmışsınızdır çünkü öğle yemeği hemen servis edilecek.
Lunch is being served.
Yemek servis edildi.
Lunch is now being served in the cafeteria.
Kafeteryada yemek servisi başladı.
The thing is... we were about to have lunch and had just been served... when we heard loud explosion.
Bir şey... Patlama sesini duyduğumuzda yemeğimizi yiyorduk, daha yeni servis edilmişti.
Let me buy you two lunch. Prime rib is a specialty of the house, which I recommend served rare.
Size buranın özel yemeği olan kaburgayı. tavsiye ediyorum.
lunch is ready 54
lunch is on me 20
served 34
lunch 488
lunch box 16
lunch time 24
lunch and dinner 24
lunchtime 59
lunch break 22
lunch is on me 20
served 34
lunch 488
lunch box 16
lunch time 24
lunch and dinner 24
lunchtime 59
lunch break 22