Million people Çeviri Türkçe
1,532 parallel translation
You're telling me a million people log on to those personals a year?
Yani bu kişisel ilanlara yılda bir milyon kişi mi.. ... tıklıyor diyorsun?
Seven million people wiped out by aliens.
Uzaylılar tarafından yedi milyon kişi yok edildi.
Even if I save a million people, there's gonna be another million.
Milyonlarcasını kurtarsam dahi, yine milyonlarcası olacaktır.
Yes, there's nine million people in New York, 4.5 million women.
Evet, New York'da 9 milyon insan var, 4.5 milyonu kadın.
That narrows it down to, like, 50 million people.
Onları satan 50 milyon kişi var.
The guy doesn't want to tell four million people in Los Angeles that he's lost a truckload of radioactive waste.
Adam, Los Angeles'ta ki 4 milyon kişiye bir kamyon dolusu radyoaktif atığı kaybettiğini anlatmak istemiyor.
Twenty million people have asthma, nine million of which are children.
20 milyon insan astım hastası. Bu sayının 9 milyonu çocuk.
Any one of the million people who pass through here every day.
Buradan hergün geçen 1 milyon kişiden herhangi biri.
He's like a little angel that killed 50 million people.
Sanki, 50 milyon insanı öldürmüş * küçük bir melek.
For 30 seconds, 20 million people were listening to my music. And at the end, Mom turned to me and said :
Televizyondaki ilk yayınını beraber seyredelim diye annemi davet etmiştim. 30 saniye boyunca 20 milyon insan benim müziğimi dinledi.
This amounted to some 2 million people
Bu, yaklaşık 2 milyon insana tekabül ediyordu.
You were a part of the largest killing factory in history, you were working there, you personally contributed to the killing of around one million people
"Tarihteki en büyük ölüm fabrikasının bir parçasıydınız..." "... orada görev yapıyordunuz ve yaklaşık bir milyon insanın... " "... öldürülmesinde bireysel olarak sizin de bir payınız vardı. "
1.1 million people died here.
Burada 1 milyon 100 bin insan öldü.
Not that I wanna show off or anything, but "Stargate" is currently one of the longest-running science fiction series in the world, watched by nearly twenty million people in over eighty countries.
Kendimizi beğenmişlik gibi olmasın ama Stargate, halen seksenden fazla ülkede 20 milyonun üzerinde kişi tarafından izlenen uzun süreli bir bilimkurgu dizisi.
The three largest corporations employing over two million people have massive contracts to supply Middle Eastern countries.
İki milyondan fazla insana iş sağlayan üç büyük şirketin Orta Doğu ülkeleriyle önemli anlaşmaları var.
27 million people ´ s lives made even worse.
27 milyon insanın hayatı gittikçe kötüleşiyor.
Two million people lost their lives due to that war - civil war.
İç savaş yüzünden, 40 milyon insan hayatını kaybetti.
There's a million people here.
Çok fazla insan var.
- What about them? - They expect over two million people.
Londra'ya 2 milyondan fazla insanın geleceği tahmin ediliyor.
But if they use this bomb 5 million people can die.
Eğer bu bombayı kullanırlarsa, 5 Milyon insan ölebilir.
They should tip London on its side and let a few million people slide right off, you see?
Bence birkaç milyon kişiyi... Londra'dan hemen sürmeliler.
But sir, there are still several million people living down there.
Ama efendim, orada hala birkaç milyon insan yaşıyor.
This is what a million people looks like.
İşte bir milyon insanın hali bu.
I mean, you drag me across three states, you find me in a city of, like, half a million people, and then you get us lost on the way back.
Beni üç eyalet sürüklüyorsun şehirde, yarım milyon insanın içinde buluyor ama geri dönerken yolumuzu kaybediyorsun.
Well, "Give Peace a Chance," I remember photographing a million people at an antiwar demonstration singing it with their hands up.
Savaş karşıtı bir gösteride elleri havada bu şarkıyı söyleyen 1 milyon insanın fotoğrafını çektiğimi hatırlıyorum.
If we considered the population of the world one third part of 6,700 million people they are young minors of 15 years, the third part.
Dünyanın nüfusuna baktığımızda 6,7 milyar insanın üçte birinin 15 yaşın altındaki çocuklar olduğunu görürüz. Üçte biri.
Eh... this is near... 80 million people.
Bu da aşağı yukarı 80 milyon insan eder.
Even worse, in the area around Shanghai, there are 40 million people.
Şangay çevresindeki bölgelerde ise, durum daha da vahim tam 40 milyon insan var!
Worse still, Calcutta, and to the east, Bangladesh, the area covered includes 60 million people.
Bundan daha da kötüsü, Kalküta ve Bengaldeş'in doğusuna kadar olan bölge ise, 60 milyon insanı barındırıyor.
There's 10 million people in that city, they'd all be at risk.
Şehirde 10 milyon insan var. - Hepsini riske atarsın.
I've been speaking, over 18 million people have died of stress.
Konuştuğum süre boyunca 18 milyonun üzerinde insan stresten öldü.
Twenty million people they reckon will be watching.
Yaklaşık 20 milyon insan seyredecek.
And 20 million people can't be wrong, eh?
Ve 20 milyon insan yanılmış olamaz.
Twenty million people.
20 milyon insan.
Eight million people in this city... And any one of them - any one, at any time - Can walk into your life and change it...
Bu şehirde yaşayan 8 milyon insandan herhangi biri, herhangi bir zamanda yaşamınıza girer ve onu değiştirir.
there are around 16 million people in the los angeles metropolitan area.
Bugün Los Angeles şehrinde yaklaşık 16 milyon insan yaşıyor.
Instead put that quarter million dollar ring you like to wave at people inside the football and throw it down the storm drain.
Yerine çeyrek milyon dolarlık yüzüğünü koy İnsanların topun içine sokup tekmelemeyi pek seversin.
14 people dead, 1 million dollars in damage.
14 insan öldü, 1 milyon dolarlık hasar meydana geldi.
"There is a suspicion that some people had advance knowledge of the approximate time of the plane crashes" "in order to move out amounts exceeding 100 million dollars."
"Bazı kişilerin, 100 milyon doları aşan bir miktarı nakletmek için, uçakların yaklaşık çarpma zamanlarının bilgisine sahip oldukları yönünde bir şüphe var."
"Jimmy Walter, you spent nearly 2 million dollars on an advertising blitz" "to convince people here in New York and elsewhere that 9-11 was a self-inflicted wound."
Jimmy Walter, 11 Eylül'ün kendi içimizden kaynaklandığına, New York'taki ve. başka yerlerdeki insanları inandırmak için, bir reklam bombardımanıyla, neredeyse 2 milyon dolar para harcadınız.
1 million 300,000 people were sent to Auschwitz during the 4 and a 1 / 2 years of its existence.
Faaliyet gösterdiği 4,5 yıl süresince Auschwitz'e 1.300.000 insan gönderildi.
In the 1980s and the early 1990s there were about a million saigas and then the break-up of Soviet Union happened and there was the collapse in the rural economy and people had no sort of food or income and they started to hunt the saigas.
1980'lerde ve 1990'ların başında bir milyon kadar saiga vardı. Sonra Sovyetler Birliği dağılıp kırsal ekonomide çöküş yaşanınca ve insanların ne yiyeceği ne de geliri kalınca, saiga avlamaya başladılar.
I don't know. Five million's a lot of cash, but I am a river to my people.
Bilmiyorum. 5 milyon dolar epey fazla para fakat ben insanlarım için bir nehirim.
Three million white people.
Üç milyon beyaz.
A lot of people didn't think that this neighborhood needed a $ 7-million, original Yoko Ono.
Birçok kişi, bu bölgede 7 milyon dolarlık... orijinal bir Yoko Ono'ya gerek yok der.
That's what we're about. That's why I say you can't spend 200 million dollars on a campaign and not be owing people something.
Bu yüzden bir kampanyaya iki yüz milyon dolar harcamaya kimsenin hakkı yok diyorum.
- I mean, we have no problem... giving a football coach five million a season... or-or an actor 10 million per movie... but somehow we've got it wired... where people involved with spirituality... should be penniless, celibate and-and abstinent.
- Bir antrenöre, sezon başı 5 milyon ya da bir aktöre bir film için 10 milyon vermekte bir sakınca görmüyoruz. Ama ruhani konularla ilgilenen insanların, beş parasız fakir ve yokluk içinde olmaları gerektiğini düşünüyoruz.
There were a million other people you could've called.
Bir milyon başka insanı da arayabilirdin.
And all those people around him, waiting for it to start raining million-dollar bills... they might open their newspapers tomorrow and decide they don't like you.
Etrafındakiler onun sayesinde milyonlarca dolar kazanmayı beklerken yarın sabah gazetelerini açtıklarında senden hoşlanmadıklarına karar verecekler.
Most people just get pissed and smash it into a million pieces, but they're kind of expensive, so thanks.
Çoğu insan sinirlenip paramparça eder ama biraz pahalılar, sağ ol.
The reason i ask - I live in new york city with almost eight million other people. And i always thought, who knows?
Bunu sormamın nedeni, neredeyse 8 milyon insanın yaşadığı New York'ta yaşıyorum ve her zaman şunu düşünmüşümdür.
people 5151
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people don't change 46
people of earth 28
people like you 105
people like me 81
people screaming 74
people change 205
people talk 81
people can change 59
people are talking 31
people make mistakes 71
people are dying 81
people are scared 36
people get hurt 32
people are watching 31
people do 54
people will die 36
people lie 29
people were killed 27
people died 98
people are dying 81
people are scared 36
people get hurt 32
people are watching 31
people do 54
people will die 36
people lie 29
people were killed 27
people died 98