Minutes before Çeviri Türkçe
2,017 parallel translation
The dairyproducts arived just 5 minutes before opening!
Süt ürünleri açılıştan 5 dakika önce elimize ulaştı!
You've got five minutes before you die of suffocation.
Boğularak ölmene beş dakika var.
We drove for about 10 minutes before we got caught and that was it.
Yakalanmadan önce 10 dakika kadar arabayı sürdük hepsi bu.
Page me two minutes before she gets into trouble.
O bir sorun yaşamadan iki dakika... -... önce bana çağrı at. - Tamamdır.
We got five minutes before they get here.
En fazla 5 dakika içinde burada olurlar.
Just for a couple of minutes before I have my long drive back to the airport?
Havaalanına gitmek üzere uzun bir yolculuğa çıkmadan önce sadece birkaç dakika istiyorum.
10 more minutes before we're rich.
Zengin olmamıza 10 dakika daha kaldı.
And goes till ten minutes before dinner starts.
Öğle yemeği kahvaltı bittikten on dakika sonra başlar.
Give me five minutes before the next one.
Bana bir beş dakika müsaade edin.
Doctor's got about 90 minutes before he gets arrested.
Doktorunuzun tutuklanmadan önce tahminen 90 dakikası var.
Five minutes before everything was fine.
Beş dakika önce her şey yolundaydı.
I met you, like, 20 minutes before.
20 dakika olmuştu tanışalı.
Can I have a few minutes before we leave?
Gitmeden önce birkaç dakika izin verir misin?
That's only 40 minutes before Horatio and Kyle arrived.
Horatio ve Kyle'ın varışından sadece 40 dakika önce.
Some item of interest or beauty you can both pretend to admire for five minutes before she hops on your disco stick.
Senin disko tokmağına atlamadan önce beş dakikalığına hayran hayran bakacağınız bir nesne ya da güzel bir şey.
He hot-wired another car Two minutes before we cordoned off the building.
Biz binayı kordon altına almadan iki dakika önce başka bir arabaya atlamış.
I just wanted a few more minutes before I had to tell my son I'm not going to his wedding.
Oğluma nikahına gelmeyeceğimi söylemeden önce bir kaç dakikaya daha ihtiyacım vardı.
Now, that means we've got exactly four and a half minutes before it's at lethal capacity.
Şimdi, o öldürücü kapasiteye ulaşamadan önce tam olarak dört buçuk dakikamız var.
This was filmed just minutes before John Mayne was shot in the park.
Bu, John Mayne parkta vurulmadan birkaç dakika önce çekilmiş.
I'm sure that... that it took about five minutes before you downed it.
Eminim onu mideye indirmen beş dakikanı alıyordur.
You weren't dumped two minutes before prom,
Balodan hemen önce terk edilmedin.
Three minutes before she called 999 she was at the shops.
Acil yardımı aramadan 3 dakika evvel marketteymiş.
He's coming from her bed approximately 25 minutes before we lost vital signs.
Adam kadının yatağından hayati belirtileri kaybetmeden 25 dakika önce ayrılıyor.
Security guards saw a man we believe is our killer, and then shortly after he and another man were in a struggle in the garage just a few minutes before they found Porter's body.
Güvenlik görevlileri katil olduğunu düşündüğümüz adamı gördüler kısa süre sonra o ve diğer adam Porter'ın cesedini bulmadan sadece bir kaç dakika önce park yerinde boğuşuyorlardı.
Seven minutes before the guard found his body.
Görevli cesedi bulmadan 7 dakika önce.
She found him a few minutes before we did.
Onu bizden birkaç dakika önce bulmuş.
Fi said we got about five minutes before the breach.
Fi, 5 dakikaya kadar gireceklerini söyledi.
Well, we have ten minutes before we're above the Orpheus.
Orpheus'un üzerine gelmek için 10 dakikamız var daha.
She got a message five minutes before she was killed.
Ölümünden beş dakika önce bir sesli mesaj almış.
Uh, yeah, yeah, like, five minutes before.
Evet, evet beş dakika öncesinde.
And, for the record, you and I just went three minutes before returning to the Hank zone.
Bil diye diyorum seninle Hank olaylarına tekrardan dönmeden önce üç dakika geçirdik.
And light the candles five minutes before she arrives.
Ve o gelmeden beş dakika önce mumları yak.
But minutes before the Lehman Brothers collapse was announced, Professor Murray's wife and I finally consummated what had been a long-standing but up until then purely emotional affair.
Ama Lehman Brothers'ın iflası açıklanmadan dakikalar önce,... Profesör Murray'in karısı ve ben, uzun süredir süregelen ama o zamana kadar yalnızca duygusal olan ilişkimizi tamamına erdirdik.
It was a matter of minutes, a half hour at the very most, before he died.
Ölmesi dakikalar en fazla yarım saat almış olmalıydı.
I had 20 minutes to let people know That toni braxton was starting early And 273 text messages left before my rate tripled.
Tony braxtonun erken çıkacağını haber vermek için 20 dakikam vardı ve 273 kişiye mesaj attım sahne almadan önce.
Well, I don't have the luxury. I have 11 minutes To get to office warehouse before it closes.
Mağazanın kapanmasına 11 dakika kaldı.
We got ten minutes to delete your name off the overbilled files before security comes by.
Güvenlik gelmeden önce adını dosyalardan silmek için 10 dakikamız var.
- You have ten minutes to finish that cocktail before you join me, you got it?
Bana katılmak için içkini bitirmeye 10 dakika veriyorum.
I had my hand next to your face for about 20 minutes before you saw it.
- Bugün travma odasında Tanrı'nın başındayken 20 dakika boyunca elimi gözüne soktum ama sen göremedin.
My sister usually waits a few more minutes Before going full bitch on new guys.
Ablam genelde yeni tanıştığı insanlara pislik yapmadan önce biraz daha bekler.
Um, I have 15 minutes before my first patient.
- Seninle konuştu.
Yeah, before the movie, you did 20 minutes on why guacamole turns brown.
Evet, filmden önce 20 dakika boyunca neden guacamole'ün kahverengiye döndüğünden konuştun.
We have about 20 minutes left before the shops close, and I am still looking for the perfect LGD.
Mağazalar kapanmadan 20 dakikamız var, Ve ben hala mükemmel KAE'mi bulamadım.
We've got about two minutes Before some odin dick sees this And seals the exits.
ODIN götlerinden birinin bizi görüp çıkışları kapatmalarına en fazla iki dakika vardır.
There's only 20 minutes left before the bus leaves.
Otobüsün kalkmasına sadece 20 dakika kaldı.
Uh, he was a journalism major at Columbia, and he also interned at 60 minutes, before diving back
Colombiadaki en büyük gazetecilerden, 60 dakkalık dalış öncesine enterne edildi.
We have to seal it before we lose this whole block. Five minutes.
- Bütün sokağı kaybetmeden burayı kapatmalıyız. - 5 dakika.
But B., don't you think you should give him a few minutes to enjoy his event - before you blow up his world?
Fakat, dünyasını mahvetmeden önce, ona bu olayın tadını çıkarması için birkaç dakika vermeyi düşünmüyor musun?
He's got 25 minutes of air left before he gasps his lungs up.
- Ciğerleri patlamadan önce 25 dakikalık havası var.
Well, I have seen that wound before... and he'll be dead in five minutes.
Aslında, daha önce böyle bir yaralanma görmüşütüm. Ve 5 dakika içinde ölür.
He spent 12 minutes and eight seconds outside his ship before returning.
Aracı geri dönmeden önce dış uzayda 12 dakika 8 saniye geçirdi.
before 1084
before i die 32
before i forget 163
before i knew it 62
before you go 323
before you die 34
before you leave 71
before you know it 193
before i met you 48
before i go 103
before i die 32
before i forget 163
before i knew it 62
before you go 323
before you die 34
before you leave 71
before you know it 193
before i met you 48
before i go 103
before you start 24
before i leave 41
before we begin 97
before you were born 34
before your time 20
before we start 86
before it is too late 16
before it's too late 194
before we go 60
before that 401
before i leave 41
before we begin 97
before you were born 34
before your time 20
before we start 86
before it is too late 16
before it's too late 194
before we go 60
before that 401