Minutes in Çeviri Türkçe
21,213 parallel translation
I do not wait for 45 minutes in that petri dish of humanity unless I absolutely have to.
45 dakika insanlık aleminin bakteri üreme kabıyla bekledim ayrıca zorunda da değildim.
- It's called Seven Minutes in Heaven. - Uh...
Buna "Cennette Yedi Dakika" deniyor.
I got to actually sit in the editing room for, like, ten minutes today.
Bugün 10 dakikalığına kurgu odasına girdim.
In 5 minutes there will be cops everywhere.
Beş dakika içerisinde burası polis kaynayacak.
We have not moved in 10 minutes.
10 dakikadır hareket etmedik.
We'll be there in less than 10 minutes.
En geç 10 dakika sonra orada oluruz.
- Oh, my God, it would strip the oxygen out in minutes.
Ben ayrıca... aman tanrım oksijeni dışarı veriyor. Dakikalardır.
I've got a conference call with D.C. in five minutes.
Beş dakika içinde başkent ile konferans görüşmem var.
We now know that June and trent saw her seven minutes later On chariton street.
June ve Trent'in onu 11.37'de Chariton Sokağında gördüğünü biliyoruz.
Anyway, the ambassador will be here in 10-15 minutes we need to discuss further plans.
Her neyse, büyükelçi 10-15 dakika içinde burada olacak planımızı gözden geçirmemiz gerekiyor.
He will die in 30 minutes, and only you can save him.
30 dakika sonra ölecek, ve onu sadece sen kurtarabilirsin.
I'll be in there in two minutes, okay?
Ben iki dakikaya yetişirim.
Now I can't march in there with you bozos, so you think you can you sit here and play nice for ten minutes?
Şimdi, siz ayılarla devam edemem, burada kalıp 10 dakika rahat durabilir misiniz?
I'd like it back in about 20 minutes, before he wakes up.
Uyanmadan, yirmi dakika içerisinde getirilmesini isterim.
I can't sit down for five minutes without him getting in trouble, can I?
Beş dakika oturamıyorum, sürekli başını belaya sokuyor, değil mi?
One glide ratio in return for some cabinet minutes, for example.
Bir süzülme oranı karşılığında birkaç resmî belge olabilir.
Trivia's starting in 15 minutes!
Oyun 15 dakika sonra başlıyor!
Arrive at 1445 Quaker Ridge Road in 45 minutes.
1445 Quaker Ridge Yolu'na varış 45 dakika.
Now why would I ever think that after you tried to take my firm from me six times in the last ten minutes?
Son 10 dakikada 6 kez benden koltuğu almaya çalışmandan sonra neden böyle düşüneyim?
He hasn't moved in about, uh, 20 minutes.
20 dakikadır hareket etmedi.
But if you're not, the poison can kill you in minutes.
Eğer değilse zehir birkaç dakika içinde seni öldürüyor.
I'll call you back in a couple minutes.
Seni birkaç dakika sonra arayacağım.
Mr Kaplan will be there in five minutes to pick you up out back.
Bay Kaplan birkaç dakika sonra seni almak için arka tarafa gelecek.
If I don't perform an emergency C-section in the next 10 minutes, her baby's going to die.
10 dakika içinde sezaryen doğum yapmazsak bebek ölecek.
I can have an escort there in six minutes.
6 dakika içinde koruma gönderebilirim.
Downloads automatically in one to two minutes.
- İndirme otomatik olarak 1-2 dakika içinde biter.
The good news is we can take the bank in under two minutes.
İyi haber, bankayı iki dakika içinde halledeceğiz.
If you call back in 10 minutes, I'll be free.
On dakika sonra ararsanız müsait olurum.
Hurry up guys, the audience will be in in five minutes.
Elinizi çabuk tutun arkadaşlar. Beş dakika sonra seyirciyi içeri alıyoruz.
We're leaving in five minutes.
Beş dakika içinde çıkıyoruz.
I've been looking for this church door for ten minutes and it was right there in your pile.
Bu kilise kapısını on dakikadır arıyorum ama senin yığınındaymış.
You have maybe five minutes of pig-in-a-blanket... for eight or nine minutes of pure burger bliss.
Belki beş dakika muhtarın elini sıkacaksın sonra da sekiz-dokuz dakikalık hamburger saadetimiz olacak.
The elevator drops in... two minutes, 50 seconds.
2 dakika 50 saniye sonra asansörler gider.
Mandatory gun test in 10 minutes!
10 dakika içinde zorunlu silah sınavı vaaaar!
Ryan called me 10 minutes ago and said he found a surveillance camera in her apartment.
Ryan 10 dakika önce beni aradı dairesinde kamera bulduğunu söyledi.
5,000 people between here and the Marine base in four minutes?
4 dakikada bura ve liman arasındaki 5,000 kişiyi mı?
In two minutes?
İki dakikada mı?
Um, I found this on Walker in 20 minutes, which means you probably know, too, so why did you drop it?
Walker hakkında 20 dakika önce bunu buldum. Sanırım siz de biliyordunuz. Neden bu işin peşini bıraktınız?
Dr. parish testified that the victim, Mrs. Beakman, was alive for 5 to 10 minutes after being stabbed and in excruciating pain.
Dr. Parish, Bayan Beakman'ın bıçaklandıktan sonra 5 ila 10 dakika daha büyük acılar çekerek yaşadığını söyledi.
Trial's gonna start again in a few minutes.
Mahkeme birkaç dakika içinde başlayacak.
If I'm not out in 20 minutes, your Original takes an acid bath.
Eğer 20 dakika içinde dışarı çıkamazsam asıl kaynağınız asit banyosu yapacak.
I can do whatever you need in a couple minutes.
Birkaç dakikaya istediğini yapabilirim.
First, you make me meet you in Oneonta, then you're 45 minutes late?
Önce Oneonta'ya kadar çağırıp sonra da 45 dakika gecikiyor musun?
I have a Skype interview for my internship in five minutes, and they're only gonna see me from the waist up.
Beş dakika içinde Skype üzerinden stajyerlik görüşmem var ve sadece belden yukarımı görecekler.
The plane leaves in about 40 minutes.
Uçak 40 dakika içinde kalkacak.
Those things come marching in here in five minutes, you know Vanessa's the only one that gets out of here in one piece, right?
5 dakika içinde geliyorlar ve sadece Vanessa'nın bizi buradan sağ çıkarabileceğini biliyorsun, değil mi?
If we don't make it up in 10 minutes, we're not coming up.
Eğer 10 dakika içinde çıkmazsak yukarı çıkamıyoruz demektir.
Meet me back here in 90 minutes.
- Benimle burada 90 dakika sonra buluş.
Ramon... give those medical records to Henry, and meet me in the Breach Room in five minutes.
Ramon, tıbbi kayıtları Henry'e ver ve beş dakika içinde Gedik Odası'na gel.
We premiere in two minutes.
Ön gösterim başlıyor.
Yes, I'm still available, and I would reconsider sitting down with you and your clients if you send four large pizzas to 5230 Newell Road in 30 minutes or less.
Aynen, hâlâ müsaitim. 30 dakikaya 5230 Newell Road'a dört büyük boy pizza yollarsanız sizinle ve müşterilerinizle müzakereye oturmayı tekrar ele alabilirim.
ines 33
in fact 10253
india 252
internet 115
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
in fact 10253
india 252
internet 115
invite 16
invasion 24
inter 39
instagram 35
interior 21
inside 950
indian 84
intelligent 217
indiana 185
instant 24
indeed 4544
international 47
intel 28
independence 32
interpol 81
incredible 769
intelligent 217
indiana 185
instant 24
indeed 4544
international 47
intel 28
independence 32
interpol 81
incredible 769