Mora Çeviri Türkçe
212 parallel translation
- Say, where's baby? - Danny Mora.
- Söylesene, bebek nerede?
I think she's upstairs.
- Danny Mora. Sanırım üst katta.
This is Mr. Jones and Mr. Mora.
Bunlar da Bay Jones ve Bay Mora.
And, Mr. Mora, you may sit next to baby.
Siz de Bay Mora, bebeğin yanına oturabilirsiniz.
Ultramarine, cobalt blue and mixed vermilion.
Lacivert, çini mavisi ve mora çalan kırmızı.
- Captain Mora!
- Yüzbaşı Mora!
- Hello, hotel Mora?
- Alo.. Mora Otel mi?
Keep an eye on him, Mora.
Gözünü ondan ayırma Mora.
I'm sure they've heard of Carlos... but they never heard of Diego Mora.
Carlos ismini duyduklarına eminim ama Diego Mora ismini asla duymamışlardır.
Vincenzo DeMora, alias "Machine Gun" Jack McGurn... born Brooklyn, New York, July 7, 1903.
Vincenzo De Mora. Lakabı Makineli Tüfek jack McGurn... 7 temmuz 1903'de Brooklyn, Newyork'da dünyaya geldi.
Vincenzo DeMora, alias "Machine Gun" Jack McGurn... is murdered in a Chicago bowling alley on February 15, 1936... almost exactly seven years... after the St. Valentine's Day Massacre he masterminded.
Vincenzo De Mora, takma adı "Makineli Tüfek" Jack McGurn... 15 Şubat 1936'da, Chicago'da bir bowling oyun alanında öldürüldü. Sevgililer Günü Katliamından aşağı yukarı bir sene boyunca... bu işi o idare etmişti.
- Tintex. I'm figuring on dyeing my dress purple for the party.
Parti için elbisemi mora boyamayı düşünüyorum.
The adrenaline's contracting the blood vessels, slowing the circulation, and producing in your face that livid pallor.
Adrenalin kan damarlarını kasar, dolaşımı yavaşlatarak, yüzündeki solukluğu mora çevirir.
But I see Encolpius coming, livid with anger.
Ama ben Encolpius'un geldiğini gördüm, öfkeden mora dönmüş bir şekilde.
A baker's dozen... I had six months being coddled by you then she told me Uncle had been kidnapped by a playboy and taken by helicopter to the peloponnese
Altı ay boyunca üzerime titremenden sonra bana senin çapkının teki tarafından kaçırıldığını ve helikopterle Mora'ya götürüldüğünü söylemişti.
AND SHE WASN'T ABLE TO STOP IT. DO YOU KNOW WHAT SHE DID? SHE TOOK THE CRAYON, AND SHE JUST SCRUBBED ON THE PAPER
Sybil kırmızı ve yeşili denedi, ama mora dönüştü ve o da buna engel olamadı.
YOU WILL REMEMBER
Şimdi mora yaklaşacağız.
After this I wouldn't paint my wife's ass purple.
Karımın kıçını mora boyamak istiyorum.
- Mora...
- Mora...
You should have sprayed those guys purple.
O adamları mora boyamalıydın.
You know, Billy always turns purple just before he gets mad.
Billy sinirlendiğinde hep mora döner.
A pharaoh had a rose painted purple for his queen. And now, the story says, purple roses grow wild at her tomb.
Firavunun biri, kraliçesi için bir gülü mora boyatmış..... ve efsaneye göre şimdi mezarında mor güller bitiyormuş.
You just try to send me to Chatham, and I'II dye my whole face purple.
Beni Chatham'a gönderirsen bütün yüzümü mora boyarım.
Bea bought him a chemistry set. He made purple dye and- -
Deney setiyle mor boya yapıp paltoyu mora boyamış!
- Party group "Mora". -? -?
- Parti grubu "Mora".
Turned him three shades of blue.
Onu mora çevirmiş.
Thank you. After spending the morning at Kahn, Seidelman, the junk bond department where Shane Mora works, he had lunch at Les Circus with a group of bean counters.
Sabahı çürük tahvil şubesindeki Kahn Seidelman'da geçirdikten sonra... iyi giyimli tohum satıcılarıyla Le Circus restoranında öğle yemeği yedi.
If I knew these blotches would turn purple I'd have bought some bags to match.
Bu lekelerin mora döneceğini bilseydim uyacak bir kaç torba alırdım.
Let us imagine how our corpse is bloated, has turned blue and stinks.
Cesedimizin nasıl çürüdüğünü hayal edelim, Mora döndüğünü ve koktuğunu.
Dr Mora!
Dr. Mora!
Mora, was it?
Mora'ydı değil mi?
Dr Mora was assigned to me after I was found.
Dr Mora, bulunduğum zaman atanan Bajoran bilim adamıydı.
Dr Mora Pol from the Bajoran Institute of Science has asked me to secure one from the Federation.
Bajoran bilim kurumundan Dr. Mora Pol Federasyondan birinin, güvenliğini sağlaması için yardımımı istedi.
- He worked with me when I got here.
- Dr. Mora, buradaki ilk yılımda bana atanan bilim adamıydı.
Dr Mora thinks he may have discovered the origin of my people...
Dr Mora, halkımın kökenini bulmuş olabileceğini düşünüyor...
I appreciate your thoughts, Commander, but Dr Mora is not my father.
Düşünceniz için teşekkür ederim Komutan, ama Dr. Mora benim babam değil.
Odo, Dr Mora would like to speak with you.
Odo, Dr. Mora seninle konuşmak istiyor.
I'd like to get Dr Mora's opinion.
Dr. Mora'nın da görüşünü almak istiyorum.
If Dr Mora is in jeopardy I'll open fire.
Dr. Mora tehlikeli bir duruma düşerse, ateş açacağım.
- Dr Mora, did you hear that?
- Dr Mora, duydunuz mu?
But with Dr Mora's help we've eliminated all traces of the gas from your cellular structure.
Ama Dr. Mora'nın da yardımıyla, hücre yapından, gazın tüm izlerini kaldırdığımızı söyleyebilirim.
Dr Mora... I want to be sure you understand... I had no idea.
Dr. Mora anladığınızdan emin olmak istiyorum... hiç bilmiyordum.
Well... as you know, when Dr. Mora first brought me to his laboratory it was under Cardassian supervision.
Bildiğin gibi Doktor Mora beni laboratuvara ilk getirdiğinde Kardasyalılar'ın gözetimi altındaydı.
Mora labeled me "unknown sample"
Mora beni "Bilinmeyen Örnek" diye etiketledi.
I sent my findings to, uh, Dr. Mora.
Bulgularımı, Dr. Mora'ya gönderdim.
Maybe you should contact Dr. Mora.
Belki de Dr. Mora başvurmalısın.
Mora?
Mora mı? Neden?
Dr. Mora.
Dr. Mora.
Dr. Mora, I understand that you want to help but I'm going to do this alone.
Dr. Mora, yardım etmek istemenizi anlıyorum ama bunu tek başıma yapacağım.
I remember the first time Dr. Mora here coerced me into taking the shape of a cube with one of his electrostatic gadgets.
Dr. Mora'nın elektrostatik araçlar kullanarak beni burada ilk kez bir küp şekli almam için zorladığını hatırlıyorum.
Mora / Ly Imean!
Aslında bana biraz memnuniyet de verdi.