Muscles Çeviri Türkçe
2,339 parallel translation
I don't have the core muscles to ride that bitch.
Bu kaltakları sürecek karın kası yok bende.
"Such great muscles, the heart falls for it easily."
Kıvrımlı kasları, kalpler ona aşık.
There's a natural tendency for the muscles in the hand and wrist to move in tandem with the fingers.
Doğal olarak el ve bilekteki kasların parmaklarla beraber hareket etme eğilimi vardır.
Kills the muscles that cause wrinkles For that "don't I look 20 even though I'm 50?" look.
Kasları öldürüp'Aslında ellimdeyim ama yirmi gibiyim'bakışına neden oluyor.
It can also paralyze your breathing muscles, And you suffocate to death.
- Ayrıca akciğer kasınızı da felç edip ölüme neden olabilir.
You have strong muscles, comrades!
Kasların güçlüymüş yoldaş!
Oh, I pulled muscles in both my thighs.
Uyluklarımdaki kaslarım çekildi.
Tense your abdominal muscles. Again.
karın kasların oldukça sert tekrar.
You have good muscles, babe!
Çok iyi kasların var bebeğim! Evet, elle bakalım!
He's got muscles.
Üstelik kaslı.
So you have muscles, after all!
Demek kaslısın!
You just have to stand guard and flex those muscles of yours.
Dikkatli olup kaslarını gerersin.
For him, you should flaunt your muscles.
Onun için, kaslarını sergilemelisin.
Getting into a girl fight uses muscles
Kavga kaslarımı çalıştırdı.
I flexed my muscles, and I gelled my hair.
Kaslarımı şişirdim ve saçlarımı jöleledim.
With your muscles and gelled hair...
Kaslarınla ne de jöleli saçlarınla...
I found ventricular fibrillation on the respiratory muscles which resulted in respiratory paralysis.
Solunum kaslarında, solunum felciyle sonuçlanan ventriküler fibrilasyon olduğunu gördüm.
I mean, look at your muscles.
Yani, şu kaslara bak.
It's a pretty messy process what with all that blood squirting and muscles and sinews tearing...
Oldukça iğrenç bir süreçtir. Tüm o kanlar fışkırır ve kas ve sinirler yırtılır... Tamam, anladık.
Can't you tell from these muscles? !
Bu kasları fark etmemiş olamazsın!
- Muscles are everywhere.
- Gerçekten komikti.
Sometimes like to go horseback riding, I guess,'cause it, like, stimulates their muscles or something.
Mesela ata binmek kasları uyarırmış sanırım.
Flex your goatee muscles?
Keçi sakalını mı esnetecektin?
The muscles holding the shoulder joint stretch and then the shoulder blade comes up
Omuz eklemini tutan kaslar geriliyor ve kürek kemiği
The bee warms itself up by vibrating its flight muscles, vibrations that allow it to reach up to 44 degrees centigrade, previously thought to be high enough to kill it.
Arı uçma kaslarını kullanarak kendini ısıtıyor, 44 santigrat dereceye kadar yükseltiyor daha önceki görüşe göre, öldürmeye yetecek kadar.
Muscles everywhere, even in his ears.
Tüm vücudu kaslı, kulakları bile.
You, muscles marinara, when's the last time you saw Ritchie Genaro?
Sen, Marinara'lı kas yığını Ritchie Genaro'yu en son ne zaman gördün?
Lots of posturing, muscles and fighting over girls.
Evet, bir yandan poz veriyor, kas yapıyor ve kızlar için kavga ediyorlar.
Our victim was a large man with big muscles and dense bones.
Kurbanımız oldukça kaslı ve sık kemikli kocaman bir adamdı.
Amy lathered half her face with it, temporarily diminishing her facial muscles'ability to contract. Simulating a stroke.
Amy yüzünün yarısına bunu sürdü, yüz kasları geçici bir süreliğine falce benzer bir şekilde hareket yeteneğini kaybetti
I don't need to hide behind my muscles, like you do.
Senin yaptığın gibi, kaslarımı saklamam gerekmiyor.
They have muscles.
Onların kası olur.
'A sudden impulse, co-ordinating most of the muscles of our upper body in a split-second reflex.'
Ani bir hareket ile üst vücudumuzun çoğu kası koordine olarak saliselik bir refleks oluşturuyor.
The source of this hurricane is the compression of hundreds of muscles in the body.
Bu fırtınanın kaynağı vücuttaki yüzlerce kas.
He is the only person we know with actual muscles.
Gerçekten kası olan tek tanıdığımız o.
It's good to stretch your muscles before you run.
Koşmadan önce kasları gevşetmek iyi oluyor.
Sir, you're gonna need to try to relax your face muscles.
Yüz kaslarınızı gevşetmeniz gerekiyor.
Tense muscles, darting eyes.
Gergin kaslar, delici bakışlar.
The one like that? - Yeah, with the big muscles.
- Şöyle duran eleman mı?
The muscles?
Kaslar?
You should come, you'll have amazing muscles then.
Gelmelisin, mükemmel kasların olur o zaman.
It means that one day, perhaps quite soon, my muscles will turn to jelly and my bones will become breadsticks.
Demek oluyor ki bir gün, muhtemelen bayağı yakında kaslarım jöleye dönüşecek ve kemiklerim de kırıkkırak olacaklar.
Oh, your muscles are huge.
Kasların ne kadarda büyükmüş.
Directly linked to the muscles in your sphincter.
Direkt olarak büzgen kasına bağlandı.
The muscles in your cheek, relax them.
Yanağındaki kasları gevşet biraz.
Muscles in that arm are much more developed.
O koldaki kaslar daha fazla gelişmiş.
Over time, explorers'bones would weaken, And their muscles would waste away.
Zamanla, kaşiflerin kemikleri zayıflar ve kasları erimeye başlar.
My muscles no longer function, Although my eyes and my brain are still working pretty well.
Kaslarım artık işlevini görmüyor buna rağmen beynim ve gözlerim oldukça iyi çalışıyor.
It loosens muscles.
Kasları gevşetir.
Two hours later he comes to London, the poison paralyses the muscles and he drowns.
İki saat sonra Londra'ya geliyor, zehir kaslarını felç ediyor ve boğuluyor.
Tell me my muscles are big!
Kocaman kasların var de!