My colleagues Çeviri Türkçe
1,122 parallel translation
As painful as it is... to accuse my colleagues of such reprehensible behaviour... it is the only conclusion I could come to.
Olabildiğince acı verici... meslektaşlarımı böylesine kınanası davranışlarla suçlamanız... varabildiğim tek sonuç bu.
I've asked one of my colleagues to come by.
Bir kaç meslektaşımdan, gelmelerini istedim.
Exactly as I've been warning my colleagues.
- Aynen meslektaşlarımı uyardığım gibi. - Ne uyarısı?
So, there I was, fighting the toughest battle of my life, looking around, hoping to spot a friendly face, only to discover my colleagues...
Öylece, oradaydım, hayatımın en çetin savaşında mücadele ediyordum, etrafa bakıyor, dost bir yüz görmeyi umut ediyordum, sadece arkadaşlarımı bulmak için... gitmişlerdi.
That's what my colleagues say.
Meslektaşlarımın söylediği bu.
Give my colleagues a chance to try out the Corridor.
Meslektaşlarıma da Koridoru kullanma şansı verelim.
I'm happy that you've made the statement, but I cannot agree with most of my colleagues.
Yaptığınız açıklama memnuniyet vericiydi ama meslektaşlarımın... çoğuyla aynı fikirde değilim.
After the murder of my colleagues, who could blame me?
Meslektaşlarımın ölümünden sonra beni kim suçlayabilirdi ki?
Since the robbers killed many of my colleagues.
Yapma Joyce, bir daha konuşalım. Seni çok özledim canım.
I wanna take this opportunity to acknowledge some of my colleagues.
Bu vesile ile bazı meslektaşlarıma teşekkür etmek istiyorum.
I am honoured to have been chosen by my colleagues to speak for them.
Meslektaşlarım tarafından sözcü seçilmekten onur duyuyorum.
I believe you, but some of my colleagues are cautious about dealing with... disreputable ships.
Size inanıyorum, ama bazı meslektaşlarım hassas davranıyorlar... adı çıkmış gemi hakkında.
I feel my colleagues are acting impulsively.
- Bence arkadaşlarım düşüncesizce davranıyorlar.
My colleagues from Cali are growing tired of him.
Cali'li dostlarım ondan sıkılmaya başladı. Hoşuna gitti mi?
I and all my colleagues are extremely excited.
Ben ve tüm meslektaşlarım... son derece heyecanlıyız.
Yes, we are deeply moved, Mrs. Quigley, but can you explain to my colleagues why you are here and what you hope can be achieved?
Çok duygulandık Bayan Quigley ama neden burada olduğunuzu ve ne elde etmeyi umduğunuzu meslektaşlarıma anlatır mısınız?
I thought, foolishly, this would be a good opportunity for my colleagues to get to know you.
Bu toplantının, arkadaşlarımın seni tanımaları için güzel bir fırsat olduğunu düşündüğüm için aptal olmalıyım.
So I decided it was time I got to know some of my colleagues in the media.
Medyadakilerle tanışma zamanım geldi diye düşündüm.
My colleagues.
Meslektaşlarım.
For decades my colleagues in artificial intelligence..... have attempted to create an autonomous robot.
On yıllardır, yapay zekâ üzerine çalışan meslektaşlarım otonom robotlar yapmaya çalıştılar.
Your Honor, may I have a minute to confer with my colleagues?
Sayın yargıç meslektaşlarımla görüşmek için bir dakika isteyebilirmiyim?
However, uh, my colleagues and I have conferred, and there is a problem on the board right now... that took us more than two years to prove.
Bu arada iş arkadaşlarımla birlikte tahtaya yeni bir denklem yazdık. Bizim ispat etmemiz iki yıldan uzun zaman aldı.
My colleagues are looking for you.
Meslektaşlarım seni arıyor.
I heard a strange thing from my colleagues a while ago.
İş arkadaşlarımdan bir süre önce garip şeyler duymuştum.
My colleagues disdain me.
Meslektaşlarım beni yetersiz bulurlar.
I come back from holiday and offer my colleagues coffee, but will you drink it?
Tatilden döndüm ve iş arkadaşlarıma kahve teklif ediyorum. Peki içiyorlar mı?
Chief Examiner, are you suspicious of my colleagues for some reason?
Hangi sebepden dolayı meslektaşlarımdan şüpheleniyorsunuz?
As a matter of fact, the "little woman" has been asking me to bring some of my colleagues home for dinner.
Aslında, eşim benden, bazı meslektaşlarımı, akşam yemeğine davet etmemi istemişti.
Then I suppose my colleagues are liars.
O zaman, meslektaşlarım yalan söylüyorlar.
I'll make a personal apology... and assure my colleagues that all the money will be repaid.
Bizzat özür dileyecek ve meslektaşlarıma paranın ödeneceğini temin edeceğim.
Luckily for you I've convinced my colleagues not to take the matter any further This time
Neyse ki meslektaşlarımı bu seferlik meseleyi daha fazla uzatmamaya ikna edebildim.
Didn't I tell you that I was here with my colleagues?
Sana daha önce iş arkadaşlarımla geldiğimi söylememiş miydim?
- I think my colleagues agree.
- Meslektaşlarım da bana katılıyordur.
I fought with my colleagues for the entire time.
Meslektaşlarımla kavga edip durdum.
My colleagues believe that I am wasting my time with you.
Meslektaşlarım sizinle boş yere uğraştığıma inanıyor.
It is the opinion of myself and my colleagues... that he's in no more danger than any of us.
Ben ve meslektaşlarım hiçbir... tehlike olmadığı görüşündeyiz.
And besides you must realize that several of my colleagues are scared.
Ayrıca birçok meslektaşımın korktuğunu bilmelisiniz.
My colleagues are deposing too.
Meslektaşlarım da tanıklık edecek.
And one of your colleagues, My Lord... who sat where you sit now said, " It is a pity... you were not charged with treason to the Crown- - a charge that carries a penalty of death by hanging- -
Ve meslektaslarinizdan Biri de, Sayin Yargiç, simdi sizin oturdugunuz yerde oturmus sÖyle diyordu, " " Ne yazik ki çezasi asilarak idam olan, Kraliyete ihanet suçundan yargilanmadin- -
My father exposed his colleagues to the Governor, but he'd known all along.
Babam meslektaşının oyununa gelmişti ama başından beri biliyordu.
The name is openface, and these are some of my esteemed colleagues.
Bana Tek Dilim derler. Bunlar da bazı saygın meslektaşlarım.
As director of Leland University's biotechnology research program I thank you on behalf of my esteemed colleagues for your consideration.
Sayın başkan, Leland Üniversitesi'nin Biyoteknoloji araştırma programının müdürü olarak, meslektaşlarım adına teşekkür etmek istiyorum.
You are about to see the war the way my father and his colleagues saw it and to hear their recollections of those times when each day was an adventure and hopes for the world ran high.
Birazdan babamın ve meslektaşlarının gözüyle savaşı izleyecek... ve her günün bir macera olduğu... ve dünyada umutların yükseldiği döneme ait anılarına kulak vereceksiniz.
You'd like me to lead you to my former colleagues.
Önce ki meslektaşlarıma liderlik yapmamı istiyorsunuz.
Uh, gentlemen... and ladies... I am, as are all my colleagues...
Ee, baylar... bayanlar...
So I asked my friend Frederic Kimball, who is an actor and a writer and also our colleagues Michael Hadge and James Bulleit, to join me.
Ben de oyuncu ve yazar arkadaşım Frederic Kimball'dan ve meslektaşlarımız Michael Hadge'den ve James Bulleit'ten bana katılmalarını istedim.
No, they're unpredictable as my unfortunate colleagues found out today.
Tahmin etmek çok zor. Bugün bazı talihsiz meslektaşlarım bunu keşfetti.
Gentlemen, allow me to confer with my Federation colleagues.
Baylar, izin verirseniz, Federasyonlu meslektaşlarım ile görüşmek isterim.
My colleagues on the panel...
Paneldeki arkadaşlarım...
So with the support of my loving wife... and my close friend Lloyd... I'm coming out ofithe closet and I'm saying to all ofimy constituents and colleagues... that Earl Washburn is gay and proud of it!
Çok sevdiğim eşimin... ve yakın arkadaşım Lloyd'un desteğiyle tüm arkadaşlarım ve meslekdaşlarımın önünde sırrımı açıklıyorum... ve diyorum ki Earl Washburn gay ve bununla gurur duyuyor!
Some of my illustrious colleagues are just dyin'to get your autograph.
Ünlü bazı meslektaşlarım, imzanı almak için can atıyor.