English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / My father was right

My father was right Çeviri Türkçe

130 parallel translation
My father was right.
Babam haklıydı.
Now I know, my father was right
Meğer senin hakkında ne kadar yanılmışım.
"Susannah, I see now... not that my father was right, but that I was naive."
Artık anladım ki, babam haklıymış ve ben çok safmışım.
My father was right. I have no balls at all.
Babam doğru söylüyordu Hiçbirşey için cesaretim yoktu.
Thank goodness my father was right.
Tanrıya şükür babam haklıydı.
Maybe my father was right about my marrying you.
Belki de babam evliliğimiz konusunda haklıydı.
My father was right, Clark.
Babam haklıydı, Clark.
My father was right. I should have stayed on the plantation helping run it.
Ben tütün ekimine devam etmeliydim.
After that first night arriving in Los Angeles I prayed to God that my father was right.
Los Angeles'e vardığım ilk gece, babamın haklı olması için dua ettim.
My father was right to cut me off.
Babam desteğini kesmekte haklıydı.
Lily : " My darling, my father was right.
Sevgilim, Babam haklıydı.
It wasn't my father's fault that the being he created... became a senseless, murderous monster. He was right.
O yaratığın cani, duygusuz olması... babamın suçu değildi.Babam dürüst biriydi.
Are you trying to tell me because he comes and they see her with him, driving and all that they think that they were right in saying that she was in love with him before? Before my father died?
Yani sen onun buraya sık sık geldiğini, birlikte gezdiklerini insanların gördüğünü, ve babam ölmeden önce annemim Morgan'ı sevdiğini mi söylemeye çalışıyorsun?
Now, hold on, Mr. Potter. You're right when you say my father was no businessman. I know that.
Babamın iş adamı olmadığını söylediğinizde haklıydınız.
But my father was right, I was a grown up then.
Bir gün bir kız arkadaşıma rastladım.
of right wing and far right wing influences, whereas my father-in-law, I repeat, was a man who could be considered a centrist today.
İkinci seferde işgalcilerin Laval'i seçmesine mecbur bırakan ve gerçekten trajik diye adlandırabileceğiniz bir durumun içindeydi. Mareşal Pétain bir dizi sağcının...
If only my mother and father, whom I was too young to remember, if only they'd lived, perhaps they would have taught me if it was right to kill evil so that good should prevail.
Hatırlamak için gencim ama, Eger dogruysa, Kötü bir şekilde öldürülen, Sadece benim annem ve babamsa, Benim bundan öğrendiğim
And then my father died, and I inherited most of his financial empire... which is what Cal was really after right from the top.
Sonra babam öldü ve ben onun mirasının büyük bölümüne sahip oldum.. Cal'ın peşinde olduğu şey aslında buydu.
I was hoping that we could talk, that you would explain my father's side... help me understand the right in what he's done.
Konuşabileceğimizi, babamın bakış açısından olanları açıklayabileceğinizi ve haklıIığını anlamamda yardımcı olabileceğinizi umuyordum.
That right my father's friend could not think what to do right here. Is was then that I decided I'd never be afraid again.
O andan sonra kendime, "bir daha asla korkmayacağım" dedim.
I already told you. I'm here because my father earned the right for me to be here, not because I was recruited or because I want to be.
Buradayım çünkü babam burada olmam için bunu kazandı okula alındığım ya da olmak istediğim için değil.
My father said, "Eh, you'll marry the first one that comes along." He was right.
Babam, "Aralarında ilk evlenen sen olacaksın." demişti ve haklıydı da.
Then my father was standing right next to me.
Babam yanımda duruyordu.
Tell my father I was helping people down here, all right?
Babama buradaki insanlara yardım ettiğimi söyle, tamam mı?
- In your laughter, once again I hear my Nicky, your dear father. - She was right.
Haklıydı.
It was something that my father and I talked about right before he passed me retiring from basketball and then playing baseball.
Bu, babam ölmeden kısa bir süre önce onunla konuştuğumuz bir şeydi. Basketbolü bırakıp, beysbol oynayacaktım.
The night of the recital, my father was sitting right in the 2nd row.
Resitalin olduğu gece babam ikinci sırada oturuyordu.
Now I think my father in Germany was right.
Sanırım babam haklıydı.
Between my father and I there was no love lost, right?
Babamla aramda hiç sevgi kalmamıştı değil mi?
When I was a child, I used to say, "My father is special" because he went right into hell every day and came out alive.
Küçükken babamın çok özel bir insan olduğunu düşünürdüm..
All right My father was a corrupt cop.
Pekala! Benim babam rüşvetçi idi.
My father raised me confused about what was right and what was wrong and I realize now how terribly wrong it all was. I wish I could have done something to stop it sooner.
Babam beni doğru ve yanlışı birbirinden ayıramadığım bir şekilde yetiştirdi ve bütün bunların ne kadar yanlış olduğunu şimdi görüyorum.
Coœ my windows are right up here and I was looking down and he got into a fight and he must have started with the kid and the kid's father came up to the playground and he, like, popped him in the nose.
Çünkü odamın penceresi hemen şurdaydı ve aşağı baktığımda kavga ediyordu önce çocukla başlamış olmalıydı sonra çocuğun babası bahçeye geldi ve onun da burnuna bir tane geçirdi.
My father was right.
Babam haklıymış.
My father was not in his right mind when he wrote that second will.
Babamın, o ikinci vasiyeti yazarken, aklı başında değildi.
My father was a preacher of the word And that ain't right.
Babam bir vaizdi, bu hiç doğru değil.
Well, my father was a prosecutor, and he always said that the simplest explanation was usually the right one.
Babam savcıydı, ve en basit açıklamanın genelde doğru olduğunu söylerdi.
My father was killed right after we moved here.
Buraya taşındıktan hemen sonra.
My father was 54... when he died of a massive embolism, right here in Wichita.
Tam burada Wichita'da bir damar tıkanıklığından öldüğünde babam 54 yaşındaydı.
It turns out my father was right.
- Babam haklıymış.
Those bastards shot her three time right in fornt of him and my girl, when, when she was 12, she walked in on her father with a hunting rifle in his mouth.
O adi herifler, kadına onun önünde üç kez ateş etmişler. Kızım da 12 yaşındayken babasının ağzına bir av tüfeği dayadığına şahit oldu.
I know how Sonia must be feeling right now.. .. my father was also in the army.
Sonia'nın şu anki hislerini tahmin edebiliyorum.
When I was a child, my father used to stand me in front of that painting. He told me stories of courage and bravery... how my ancestors had fought to protect their free right.
Çocukken babam beni bu tablonun önüne getirir atalarımın özgürlük uğruna nasıl savaştıklarıyla ilgili cesaret ve kahramanlık hikayeleri anlatırdı.
I may never see my children again, but when they speak of their father, they will say, " He was a man who stood up for what was right.
Çocuklarımı bir daha göremeyebilirim ama babalarından bahsettikleri zaman... "Doğru olan için dövüşmüş bir adamdı." diyecekler.
Hang up and tell me what my fucking father was doing here, or I'll have a fit right now.
O ahizeyi yerine koyup pis babamın burada ne yaptığını söyleyeceksiniz. Yoksa burayı dağıtırım!
My dear sistero my faraway brother... father was right.
Sevgili ablam ve uzaktaki ağabeyim. Babam haklıydı.
My father only cared about proving he was right.
Babamın umursadığı tek şey haklı olduğunu ispat edebilmekti.
My father was a no-show, my mother lied about it, and I think you're lying right now.
Babam hiç gözükmedi, annem de bana yalan söyledi bence şu an sen de yalan söylüyorsun.
My father was killed right in front of me.
Babam gözlerimin önünde öldürüldü.
I was raised with my father's love and kindness... a-and a mission... to do what's right.
Babamın sevgisi şefkati ve bir misyonla yetiştirildim.
What my father and brother did was not right, and I'm ashamed.
Kardeşim ile babamın yaptığı yanlıştı. Çok utanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]