English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ M ] / My turn

My turn Çeviri Türkçe

6,795 parallel translation
And now it was my turn.
Şimdi sıra bendeydi.
Well, you picked the right day to come... it's my turn.
Gelmek için doğru Pazar'ı seçtin... Sıra bende.
You didn't have to do that, it's my turn.
Sıra bende, senin gitmene gerek yok.
It's my turn.
Benim sıram.
What does "It's my turn" mean?
"Benim sıram" ne demek?
It's my turn now.
Benim sıram.
My turn.
Sıra bende.
All right, my turn.
Pekâlâ, sıra bende.
Is it my turn to put on her radio collar?
Ona telsiz yakayı takma sırası geldi mi?
Now it's my turn to brag because I bet nobody at your pool parties could do this.
Şimdi de sıra bende. Çünkü eminim havuz partilerinizdeki hiç kimse bunu yapmamıştır.
My turn.
Benim sıram.
We tried it your way. Now it's my turn.
Senin yöntemini denedik, şimdi sıra bende.
Yeah. You keep prying. My turn.
Sen sormaya devam et, sıra bende şimdi.
♪ This is my life and this is my turn ♪ ♪ Chasing the dreams that I long for ♪
⠙ ª Bu benim hayatım ve şimdi benim sıram ⠙ ª ⠙ ª Çok istediğim hayallerimin peşindeyim ⠙ ª
It's my turn to protect you.
Seni koruma sırası bende.
It's my turn to talk.
Nereden bildin?
My turn, huh?
Sıra bende, ha?
I'm not gonna turn my back on her again.
Ona yine arkamı dönmeyeceğim.
- Once you finally shove off, I want to turn the dumbwaiter into a fermentation station, so I can brew my own ginger kombucha for my doula class.
Hazır sen gidecekken, servis kapısını mayalama merkezine dönüştürmek istiyorum. Böylece doğum destek sınıfım için kendi kombu çayımı mayalayabilirim.
Now I have this chance to turn my life around... with this one client.
Şimdi hayatımı çevirebilmek için bu müşteriyle tek bir şansım var.
When I wound up in juvie, I knew that I had to turn my life around. So, I got my high school diploma when I was inside.
ne zaman o olay yaşandı hayatımı değiştirmem gerektiğini anladım lise diplomamı aldım ve sonra Queens kolejine yazıldım.
Because I don't want to give you the impression that I'm trying to turn you into my boyfriend.
Çünkü sana erkek arkadaşın olmaya başladığım izlenimini vermek istemiyorum.
When you take my place, with one call, you will be able to turn off all the lights!
Yerimi aldığın zaman, tek bir aramayla bütün ışıkları söndürebileceksin!
Turn off all the city lights, except in my office.
Ofisim hariç, şehrin bütün ışıklarını kapatın.
One that could wait until after my drink that could possibly turn into a date?
Bir randevuya dönüşme ihtimali olan buluşmamı bekleyebilecek türden bir soru?
The day they make love a crime is the day I turn in my badge.
Bu gün aşk için suç işlenen ve benim rozetimi teslim ettiğim gündür.
Oh, my God, I forgot. The bath upstairs, I forgot to turn it off.
Tanrım, yukarıdaki küveti kapatmayı unuttum.
I'd say turn back. But my men'll be coming up those stairs any second.
Geri dön derdim ama adamlarım birazdan gelecekler maalesef.
- Sure it's my turn?
- Benim sıram olduğuna emin misin?
Ah. Hey, tell my buddy 10K it's his turn to take watch.
Şu bizim 10 Bin'e söyler misin, nöbet sırası onda.
I didn't blow that audition off because I felt like I needed to grow up or because I felt like I didn't want to turn into my mother.
Bu ses imtihanını önemseyemem çünkü büyümeye ihtiyacım varmış gibi hissediyorum veya çünkü anneme benzemek istemiyorum gibi hissediyorum.
How could I turn down the pleas of my beloved wife?
Sevgili karımın ricasını nasıl geri çevirebilirim ki?
I'm just gonna turn around in my chair.
Ben sadece sandalyemde arkamı döneceğim.
You've made me turn my chair.
Sandalyemi çevirmemi sağladınız.
I'll turn the traps on on my way out.
Çıkarken burayı kilit altına alırım.
My cousin Bobo used a home printer and bleach to turn fives into 50.
Kuzenim Bobo ev tipi yazıcı ve çamaşır suyuyla beşlikleri ellilik yapardı.
- My pants will turn to ash. - And so exactly how do you plan to avoid this man that you are trapped in the same hotel with?
- Peki aynı otelin içindeyken bu adamdan nasıl uzak durmayı planlıyorsun?
Why don't you just replace my shoes with bags and turn me into a lunatic?
Neden ayakkabılarımı çantalarla değiştirip beni deliye döndürmüyorsun?
I'm trying to turn my life around.
Hayatımı düzene sokmaya çalışıyorum.
Well... if he was able to turn you, my dear Gino, I can only imagine that he's approached everyone.
Seni bile kendi tarafına çektiyse sevgili Gino demek ki herkese gitti.
In my country, when you turn 16, you get your turkey.
Bizim ülkede 16 yaşına basınca hindi verirler.
My father didn't like to say,'Turn it off'.
Babam "kapatmak" kelimesini sevmezdi.
Did my hair turn gray?
Saçlarım ağardı sanki.
I am a monster, not because of my powers, but because of what I let them turn me into.
Ben bir canavarım ama güçlerimden dolayı değil. Güçlerimin beni kötü birine dönüştürmesine izin verdiğim için.
My turn now.
Kurtarma sırası bende.
That my coven requires my brother and me to merge when we turn 22?
- Neyi? 22 yaşımıza geldiğimizde meclisimiz gereği kardeşimle birleşeceğimizi mi?
I never turn my back on family.
Aileme asla arkamı dönmem.
Maybe it'll turn around in my head and be fine.
Bilmiyorum, belki fikrim değişir, ayrılmam gerekmez.
They're a handful of experts I turn to when I encounter problems which are beyond my pool of knowledge.
Bir uzmana ihtiyacim oldugunda bir problem ile karsilastigimda yani benim bilgimin disinda olan konularda.
If I don't turn these "f" s into "a" s, my vacation's gonna end very quickly.
Eğer bu F'leri A'ya çeviremezsem tatilim çok çabuk bitecek.
- "If my demands aren't met, " then I will be forced to turn the hard drive directly over to the police. "
"Eğer isteklerim yerine getirilmezse, sabit diskimi polise vermek zorunda kalacağım."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]