Nighttime Çeviri Türkçe
471 parallel translation
Far away... in the Arctic Circle... where the sun does not set for half the year... and nighttime lasts for half the year... the Samoyedes sit motionless... and look intensely towards the ocean
Uzak... Kutup Dairesinde... güneş yarı yıl görünmez... ve geceler yarı yıl boyunca sürer... Samoyede ( kızak köpekleri ) hareketsiz oturur... ve okyanusa doğru bakar.
But, uh... the murder took place at nighttime.
Evet. Ama cinayet gece vakti işlendi.
Nighttime, too.
Gece bile.
No, nighttime drinking ruins your skin.
Hayır, gece içmek cildimi bozar.
The way these Indians are, nighttime's the only time I dares to travel.
Bu kızılderelilerin. geceyarısı onların seyahat etmesi için en uygun zaman.
The daytime, baby, the nighttime, baby, the right time, baby to fall in love.
# Güpegündüz bebeğim... # Gece yarısı bebeğim... # Şimdi aşık olmanın tam zamanı bebeğim.
The daytime, baby, the nighttime, baby.
# Güpegündüz bebeğim, Gece yarısı bebeğim... - Korktun mu?
Morning, noon and nighttime too
# Sabah, öğle, ve geceleri de #
I want stay home nighttime sometimes!
Bazen akşamları, evde oturmak istedim.
Sun, ice, water, guards nighttime ambush, guns... How many miles have made my poor feet.
Güneş altında, soğukta, su içinde, Nöbette, Gece, silahlı pusuda..... bu zavallı ayaklarım kilometrelerce yol yaptı..
Set the world on fire to keep the nighttime from creeping on.
Dünyayı ateşe vererek sinsice yaklaşan geceden korumak istiyordur adeta.
Do you think the end of the world will come at nighttime?
Sence dünyanın sonu geceleyin mi gelecek?
Funny how a woman's eyes will change colour at nighttime.
Aksamlari bir kadinin goez renginin degismesi ilginc.
It's the nighttime humidity.
Geceleri serin oluyor.
Breaking and entering in the nighttime.
Haneye tecavüz.
Because it's nighttime for the star.
Çünkü yıldız için gece vakti.
Is it really nighttime now?
Gerçekten gece mi şimdi?
It's daytime for you and me, but it's nighttime for the star.
Senin ve benim için gündüz ama yıldız için gece.
Nighttime usually is!
Elbette. Gece asla aydınlık olmadı.
And at nighttime he can go out dancing?
Geceleri dansa gidebilsin diye mi? Hayır.
It's nighttime, Nikolo. Where shall we go?
Gecenin bir vakti nereye gideceğiz, Nikolo?
- At nighttime.
- Yalnızca geceleyin.
You know, it's a late, up-and-around late nighttime drop-in.
Bu sefer geç saatte, gece vakti ziyaret oldu.
Late nighttime drop-in.
Gece geç saat ziyareti.
The unfortunate prey... to the evils of nighttime ladies and neon lights.
Geceleri dolaşan hanımlarla neon ışıklarının talihsiz kurbanı.
The nighttime spirits are here.
Gece yarısı ruhları geldi.
It's Randall to say goodbye... and get you high, and nighttime angel, Candy.
Gece meleğiniz Candy ve elveda deyip sizi uçurmak için Randall burada.
IT'S NIGHTTIME NOW.
Şimdi akşam vakti.
It was nighttime but I am sure my father fought them off.
Geceleyindi ama eminim babam onlarla savaştı.
Christmas happen at nighttime, Fiddler?
Noel akşamleyin mi oluyor Fiddler?
Most of the judging at an international competition takes place during the day... before the crowds and distractions of the nighttime show.
Çoğu uluslararası yarışmada oylama gün içinde biter ve kalabalık toplanır, gece şovları başlar.
I roamed here and there, looking for somewhere to spend a few hours, noticing for the first time that Raris had no place for nighttime entertainment.
Orada burada dolaştım, bir kaç saat geçirmek için bir yer arıyordum, Paris'te gece eğlencesinin olmadığını ilk kez farkettim.
For when it's nighttime.
Bu da gece üşümesin diye.
Um, listen, uh, you'd asked me once before... about doing some nighttime surveillance for you.
Baksana, daha önce bana gece gözetleme işini sormuştun.
I asked if I could go riding at nighttime. Oh?
- Geceleyin at binmeye gidebilir miyim diye sordum.
* YOU KNOW, THE NIGHTTIME, NOW
Biliyorsun, gece vakti, şu an
* I KNOW, THE NIGHTTIME
Biliyorum gece vakti
* BECAUSE THE NIGHTTIME
Çünkü gece vakti
I can't tell anymore whether it's morning or nighttime.
Artık sabah ya da akşam mı bilemiyorum.
ISN'T IT NIGHTTIME OUTSIDE?
Dışarıda hava kararmadı mı?
Does he still got his nighttime job?
Halen gece görevinde değil mi?
I just want the nighttime from now on to be ours.
Ama şu andan itibaren... ... gecelerin bize ait olmasını istiyorum.
Long as the mountain stands Daytime, nighttime, any hour
Gündüz veya gece, her saatte
I see you're wearing the nighttime hair at lunch now.
Bakıyorum öğle saatinde akşam saçını takmışsın.
To the curious incident of the dog in the nighttime.
Gece vakti köpeğin başına gelen garip olay var.
But the dog did nothing in the nighttime.
Ama köpek gece vakti hiçbir şey yapmadı ki.
I jumped in and said, "Okay, I'm -" It was nighttime, sometime.
Ben de arabaya atlayıp "Tamam." dedim.
Now 60 of all nighttime accidents happen on the curb because there's a blind spot between the time the wheel's turned and the time your headlights get where you're going.
Gece kazalarının 60'ı... yol kenarında oluyor... çünkü tekerleğin döndüğü anla... farların gittiğiniz yere döndüğü an... arasında kör bir nokta var.
Special nighttime rate.
Gece tarifesi.
At nighttime there are mosquitoes.
Geceleri sivrisinekler.
The Baby-sitter Bandit has left a trail of her daring nighttime robberies... across the continental United States. She could be lurking anywhere, about to descend upon another house full of unsuspecting dupes.
Sahte çocuk bakıcısı kıtanın bir ucunda diğer ucuna evleri soyarak geziyor.
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night shift 20
nightclubs 16
night moves 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19