No answer Çeviri Türkçe
4,898 parallel translation
There was no answer.
Cevap vermiyor.
There's no answer.
Telefona kimse çıkmadı.
From her apartment, which I've been calling for a week, and there's no answer, so I'm just wondering...
Bir haftadır arayıp durduğum... Ama tek bir cevap alamadığım evinden, bu yüzden...
No answer?
Cevap yok mu?
There has been no answer?
Cevap yok diyorlar.
No answer.
Cevap vermiyor.
Jolene stopped by and knocked on the door, no answer.
Jolene uğrayıp kapıyı çalmış, cevap veren yokmuş.
I get no answer So the question still remains
Hiçbir cevap bulamıyorum ve bu yüzden sorular yanıtsız kalıyor.
I have no answer for you, I'm sorry.
Sana verecek cevabım yok, özür dilerim.
I tried knocking but there was no answer.
Kapıyı çaldım ama kimse cevap vermedi.
No answer!
Cevap yok.
I have no answer.
Bunlara bir cevabım yok.
No answer and no voicemail, so that's good.
Ne cevap veren var ne de sesli mesaj işte bu çok güzel.
Answer with a yes or no.
Evet ya da hayır diye cevapla.
No, you have to answer the question.
Hayır, soruya cevap vermen lazım.
"operation eagle's nest" starring Ronald Reagan. Okay, I'm gonna give it one more go and not take no for an answer.
Tamam, bir şans daha veriyorum ve ret cevabını kabul etmem.
First, the answer is no.
Öncelikle, cevabım hayır.
The answer is no, so don't be shocked, okay?
Cavabım hayır ama şok olma, tamam mı?
Okay, the answer is no.
Tamam, cevap hayır.
My Killers who will not take no for an answer!
"Hayır" kelimesini cevap olarak kabul etmeyen katillerime kalıyor!
It's a shame, you know,'cause.. For years I've been telling you guys, never to take "no" for an answer, right?
Ne yazıktır ki yıllardır size "hayır" ı cevap olarak kabul etmeyin diyorum, değil mi?
I tell you what it is. It's.. It's me taking "no" for an answer, you know?
Nasıl iş olduğunu söyleyeyim size bu benim "hayır" ı cevap olarak kabul etmemdir.
We asked for federal protection. And with no disrespect, but when the Assistant Attorney General is the highest-ranking federal official in Selma, we have our answer. And it's not the one we want.
Federal koruma istemiştik ve asla saygısızlık falan değil ama Selma'daki en yüksek federal yetkili olan başsavcı yardımcısından cevabımızı aldık ve istediğimiz bu değil.
But, to answer your question, no.
Ancak, sorunu cevaplayayım. Hayır.
My answer is still no.
Cevabım hâlâ hayır.
So the answer to your question is no!
O yüzden sorunun cevabı hayır!
Miriam, I'm going to ask you again... And if your answer is again no...
Miriam, Tekrardan soruyorum... ve senin cevabun yine hayırsa...
Just get out! - How dare you answer your cellphone in my office! No.
Defol git!
I told him I'm damn near giving'things away around here, but he won't take no for an answer.
Ona bu verdiklerini kesinlikle kabul etmediğimi söyledim ama takmadı.
I don't know why you start asking me silly questions, but the answer is no.
Niye böyle sorular soruyorsun bilmiyorum ama cevabım hayır.
To answer your question, no, I'm not asking if I can represent you.
Sorunun cevabi, hayir. Seni temsil edip edemeyecegimi sormuyorum.
This time I'm not taking no for an answer, mister.
Bu sefer cevap için sormuyorum, bayım. Kaldır kafanı.
Everyone of you is going to have to make decisions there is no right answer to.
Hepiniz doğru bir cevabı olmayan seçimler yapmak zorunda kalacaksınız.
I'm going to need an answer, yes or no.
Bi cevaba ihtiyacım var, evet yada hayır.
- The answer is no.
- Cevabım hayır.
And my answer is no.
Ve cevabım da hayır.
- Did you answer no to our calls?
- Telsiz çağrısına siz cevap vermediniz mi?
No, I said that sleeping with her would give you the answer.
Hayır, onunla uyumak, cevabını verir demiştim.
No, that's the wrong answer.
Hayır, yanlış cevap.
Mr. Renner, it's extremely important that you send your daughter a clear message that no matter what she has to confront in life violence is not an acceptable answer.
Bay Renner, bu oldukça önemli bir konu. Bunu kızınız ile oturup konuşmalısınız ; ... mesele ne olursa olsun... şiddet bunun bir çözümü olamaz.
There's no good answer, honey.
İyi bir cevabım yok birtanem.
No. I won't take no for an answer.
Hayır cevabını kabul etmiyorum.
- No, no, you answer it.
- Hayır, sen cevap ver.
The answer is no, I don't.
Cevabım hayır, bilmiyorum.
tapasvi will have no idea how to answer him.
tapasvi nasıl cevap vereceğini bilemeyecek.
It's brave of you, but the answer is simply no.
Çok cesursun, ama cevabım tek kelimeyle hayır.
I don't even know how I got Roger's email, but I emailed, assuming no one would answer.
Roger'ın e-postasına nasıl ulaştığımı bile bilmiyorum. Bir cevap alamayacağımı varsayarak da olsa bir e-posta attım.
I won't take no for an answer.
Hayır'ı cevap olarak kabul etmiyorum.
Short answer, no. Did anybody call?
Kısa cevap, hayır.
Bobby, the answer is no.
- Bobby, cevabım "hayır".
I told you I'm not taking no for an answer.
Sana hayırı cevap olarak kabul etmediğimi söyledim.
no answers 20
answer 536
answers 108
answer me 1429
answer the question 474
answer him 69
answer my question 103
answer the phone 120
answer it 300
answer your phone 51
answer 536
answers 108
answer me 1429
answer the question 474
answer him 69
answer my question 103
answer the phone 120
answer it 300
answer your phone 51
answer her 25
answer the door 38
answering machine 24
answerphone 16
answer that 36
answer me this 70
no animals 18
no anything 19
no and no 41
answer the door 38
answering machine 24
answerphone 16
answer that 36
answer me this 70
no animals 18
no anything 19
no and no 41