No one can know Çeviri Türkçe
626 parallel translation
No one can know better than myself how conscientiously you have played your role.
Rolünüzü nasıl özenle oynadığınızı benden iyi kimse bilemez.
- Drive it...? - No one can know it's you.
Kimse sen olduğunu anlamaz.
- No one can see you, no one can know.
- Kimseye görünme, kimse bilmesin.
Your Honor, no one can know what it's like to lose a daughter the way Leland did.
Sayın Hâkim, kızını öyle kaybetmenin ne demek olduğunu bir Leland bilir.
No one can know, okay?
Kimse bilmemeli, tamam mı?
"What the future holds, no one can know, But forward we look and forward we go."
"Hiç kimse bilemez geleceğin ne getireceğini, hedefimiz ve yönümüz gösterir ileriyi."
No one can know about this.
Başka hiç kimse bilmemeli.
No one can know about this thing.
Kimse bu konuda bir şey bilmemeli.
No one can know you are helping him especially Haru.
Ona yardım ettiğini kimse bilmeyecek. Özellikle de Haru.
- No one can know.
Bilemeyiz.
You know, my dear, if I ever decide to marry, I can think of no one who would make a more charming Baroness than you.
Biliyor musun hayatım, olur da evlenmeye karar verirsem senden daha büyüleyici bir baronesi hayal dahi edemiyorum.
No one outside can possibly know what that means.
Dışarıdaki kimse muhtemelen ne anlama geldiğini bilmez.
We can get away quietly and no one will know.
Sessizce çıkarız, kimse de bilmez.
No, but I'd like to know if an old man who drags one foot cos he had a stroke can get from his bedroom to his front door in 15 seconds.
Hayır, ama ben felçli olduğu için ayağını sürüyen yaşlı bir adamın Yatak odasından ön kapıya 15 saniyede gidip gidemeyeceğini bilmek istiyorum.
I must know! No one can make that decision for you, Ernst, not even your teacher.
Hiç kimse, öğretmenin bile, senin yerine bu kararı veremez.
No one can ever know what will happen tomorrow.
Yarın neye gebe kimse bilemez.
No one can contest that you're a good person to know.
Kimse sana iyi aşçı olduğunu söylemedi.
And no one can doubt that civilization as we know it will disintegrate if the temperature should rise to 175 degrees.
Ve sıcaklık 79 derece olduğunda, bizim bildiğimiz uygarlığın da yok olacağından kimse kuşku duymasın.
All we know is, no one who meets him on the road lives to tell about it.
Tek bildiğimiz, onunla karşılaşan canından oluyor.
I haven't got a girlfriend, I can't get to know anyone, no one wants to get to know me... and everything is hopeless.
Bir sevgilim bile yok. Kimseyle tanışamıyorum. Kimse de benimle tanışmak istemiyor.
As you know very well, no-one can leave this room alive
Siz de iyi biliyorsunuz ki bu odadan kimse sağ çıkamaz.
When one is a little mature, then one doesn't think so much about success as about the game that science is, since we know that neither astronomy, not physics, just like the other sciences, does not give absolute knowledge, only, in a certain form, bring us closer to understanding, and, of course, no one thinks any more that an equation can catches the truth by the tail, any truth that is absolute.
Biraz olsun pişen biri, sonrasında bilim oyunu konusundaki başarısını pek düşünmüyor, ne astronominin ne de fiziğin diğer bilimler gibi mutlak bilgiye ulaşamadığını bildiğimizden bu yana sadece anlamamız için belli bir formda karşımıza getiriyor, elbette ki kimse denklemi ucundan tutup da gerçeğe, mutlak olan gerçeğe ulaşabileceğini artık düşünmüyor.
You know, sometimes, what you actually see and what you imagine get mixed up in your memory like a cocktail where you can no longer distinguish one flavour from another.
Bak, bazen, gördüğün şey aslında hayal ettiğin şeydir... Bir kokteyl gibi hafızanda hazırlanır Öyle ki bir tadı diğerinden asla ayırt edemezsin.
I want you to know I'm a real woman... and no one can match me
Bilmeni isterim Ben den daha iyi kadın yoktur... kimse benimle yarışamaz
No one will know who we are and no one can sell us out to the Cylons.
Kim olduğumuzu bilmezlerse kimse bizi Cylonlara satamaz.
THAT IT CAN BE COVERED UP, AND NO ONE WILL KNOW IT EVER HAPPENED. THAT'S NO PROBLEM. BUT THEN HE WANTS US TO DO THIS
Ama başkan aynı zamanda 200 milyon amerikalıyı bunun... bir kutsama olduğuna dair inandırmamızı istiyor ki bu bir mücadele gerektirir.
No wonder you've made so many fake maps so that martial artists will fight against each other, while you can divert other people's attention simultaneously hoping no one'd know where the treasure has been hidden
Demek o nedenle sahte haritalarla... milletin kafasını meşgul edip husumet çıkarıyordun! Böylece sen saman altından... rahatça servet çalabildin!
I know you're a frightened girl but no one's gonna hurt you anymore.
Biliyorum çok korktun ama artık kimse canını yakmayacak.
Dogs and cats know there's an earthquake coming. No one can explain.
Kedilerin ve köpeklerin depremi önceden sezmesi gibi, kimse açıklayamaz.
No one can leave Argo City and you know it.
Kimse Argo şehrinden ayrılamaz, biliyorsun.
No one can doubt what we know you can do
Yapabileceklerin hakkında bildiklerimizden kimse şüphe edemez
No one else can know.
Başkası bilmemeli.
No one else can know.
Kimse bilmemeli.
I want you to know how much I love you, that you've given a meaning to my life that I had no right to expect, that no one can ever take from me.
Seni ne kadar sevdiğimi bilmeni istiyorum. Hayatıma çok büyük bir anlam kazandırdın. Bunu benden kimse alamayacak.
cause no one expected anyone to come cause we didn't even know if anyone was watching the show we got out and there was I think a thousand people there it was the first time that... we really saw live how powerful this thing can be
Çünkü insanların bu diziyi seyredip seyretmediğini bile bilmiyorduk. Arabadan indiğimizde oraya yaklaşık bin kişinin geldiğini gördük. İlk kez bir dizinin ne kadar güçlü bir etkiye sahip olabileceğini kendi gözlerimizle gördük.
Sandy Kirsten have... a vibrant marriage there's no way you can know everything about someone that's what keeps it interesting - I think nothing from your past no secret fantasies no hidden porn stash on the PC no, cause obviously you already know about that one
- Sen söyleyecek misin?
No one here can know I am royalty.
Burada kimse prens olduğumu bilmemeli.
No one's gonna come in today... if they know they can get it tomorrow on sale.
Bugün buraya kimse gelmez... çünkü yarın indirim olduğunu biliyorlar.
As you know, Commander Chekov, no one can fire an unauthorized phaser aboard a starship.
Bildiğiniz gibi, kimse yıldız gemilerinde izinsiz fazer kullanamaz.
I know I have no right to come strolling in now but there "s no one else I can call on," "Mother" "!
Böyle pata küte içeri girmeye hakkım yoktu biliyorum fakat "annemden" başka arayabileceğim kimsem yok!
Don't you know no one can walk the streets at night?
Geceleri kimsenin sokaklarda yürüyemediğini bilmiyor musun?
I'll tell you what. Whenever you feel alone like there's no one you can rely on this is all you need to know. Thank you, Mr. Bergstrom.
kendini ne zaman yalnız hissedersen kimseye güvenemeyeceğin zamanlarda bilmen gereken tek şey bu teşekkür ederim bay Bergstrom
You can deny all the things I've seen, all the things I've discovered, but not for much longer,'cause too many others know what's happening out there, and no one- - no government agency- - has jurisdiction over the truth.
Gördüğüm ve bulduğum her şeyi inkar edebilirsiniz ama bu fazla sürmeyecek çünkü neler olup bittiğini bilen çok insan var ve hiç kimse, hiçbir hükümet kuruluşu, gerçeği saklama yetkisine sahip değil.
Look, I know that he's a friend of yours and no one can deny that he's done a lot of really good things but you're 10 times the man he is.
Bak, onun arkadaşlarından biri olduğunu biliyorum ve kimse onun çok iyi şeyler yaptığını inkar edemez ama sen onun olduğundan 10 kat daha erkeksin.
The Quark I know... He has the ability to get things done when no one else can.
- Benim tanıdığım Quark kimsenin yapamadığı şeyleri yaptırma becerisine sahiptir.
I know now what I can offer you that no one else can :
Sana benden başka kimsenin veremeyeceği bir şey biliyorum.
Look, we can do it with this and no one will ever know.
Bak, bununla hemen halledebilirim ve kimsenin haberi olmaz.
You know, I am one of those people that can't lose weight no matter what.
Ben şu ne yaparsa yapsın kilo veremeyen insanlardanım.
No, but joking apart. I believe that before one can know what love really is, one must have a fall and pick oneself up again.
Şaka bir yana ben herkesin aşkı tanıması gerektiğine inanıyorum.
No one can claim to know the whole truth
Kimse tüm gerçeği bildiğini iddia edemez.
If you turn that security camera around, you can sleep and no one will ever know.
Eğer o güvenlik kamerasını çevirirsen uyuyabilirsin ve kimse farkına bile varmaz.
no one cares 99
no one is coming 18
no one 1789
no one else 150
no one leaves 33
no one is safe 26
no one knows 236
no one told me 33
no one will 35
no one was hurt 33
no one is coming 18
no one 1789
no one else 150
no one leaves 33
no one is safe 26
no one knows 236
no one told me 33
no one will 35
no one was hurt 33