Not by me Çeviri Türkçe
1,520 parallel translation
I'm not really sure it should be unraveled, at least not by me.
Anlaşılması gerektiğinden emin değilim pek en azından benim tarafımdan.
- Not by me they haven't.
- Benim tarafımdan olması mümkün değil.
Not by me.
- Ben yapmadım.
Not by you, not by me.
Ne sen tarafından, ne de ben.
Not by me!
Benim tarafımdan değil!
- Not by me.
- Benimkiler yapmaz.
she's not gonna let me have Mark so mark has no idea his fianc ¨ ¦ e being haunted by his late wife no. now she doesn't want tell him well. she's gonna tell him eventually
Mark'a sahip olmamama izin vermeyecek Yani Mark'ın nişanlısın eski karısı tarafında kuşaltıldığı hakkında bir fikri yok. Hayır.
I know. I can tell by the way you're pretending not to see me.
Sırası gelmişken beni görmemezlikten... geldiğini söyleyebilirim
And, not that there's any excuse, but there is no way I could have known that a Russian man whose entire family and their village was killed by Stalin would be reading this in front of me,
Bu bir bahane değil ama tüm ailesi Stalin tarafından öldürülmüş bir Rus'un bunu okuyacağını bilemezdim.
I do not understand why you refuse to stand by me on this.
Bu konuda bana destek olmayı niye reddettiğini anlamıyorum.
This is a formal invitation, written by me on the Dragonfly notepad about five minutes ago, inviting you and Jackson to a housewarming dinner at my newly completed pad.
Ben yazdım. Beş dakika önce Dragonfly..... not defterime. Seni ve Jackson'ı yeni bitmiş meskenimdeki kutlama yemeğine çağırıyorum.
Stick by me. Be me when I'm not here.
Yanımda dur, ben yokken yerime geç.
Well... if by some million-to-one long shot and I'm not rooting for this- - you wind up not getting married this weekend, give me a call.
Tamam... milyonda bir ihtimalle de olsa bunu eşelemeyeceğim. Bu hafta sonu evlenmezsen, beni ara.
Trust me, by the end of the night, your chad will not be hanging.
Güven bana, gecenin bitmesiyle birlikte tombalan artık çalkalanmayacak.
You're going to apologize to me on national television, or I will send that tape to Ellen and Oprah, and I'm not going to stop till it's seen by every woman in America.
Benden ulusal televizyonda özür dileyeceksin, veya bu kaseti Ellen ve Oprah'a göndereceğim, ve bunu Amerika'daki her kadın görene kadar durmayacağım.
You will not embarrass me in front of my friends by spitting on who you are and where you come from.
Kimliğine ve geldiğin yere tükürerek beni arkadaşlarımın önünde küçük düşürmeyeceksin.
If you do not give me by birth control pills, I'm going to break your arm.
Doğum kontrol haplarımı vermezsen kolunu kıracağım.
Well, this is my dream, Sean, and I am not about to let it pass me by.
Bu benim hayalim Sean, ve yanımdan geçip gitmesine izin vermeyeceğim.
No, I think you caused it by not telling her about me.
- Hayır bence ona benden bahsetmediğin için sebep olan sensin.
- You're helping me just by seeing me. - I'm not seeing you.
Orada gerçekten neler olduğunu bilmek istiyorum.
You can probably tell just by looking at me, I'm not a wave-making sort.
Muhtemelen bana bakarak söyleyebilirsiniz, ortalığı karıştıran tiplerden değilim.
.. I won't find what I want by looking for it..... not expect someone else to give me what I never gave myself..... not expect someone else to give me what I never gave myself... .. that I'm not a half, waiting to be made a whole..... that I'm not a half, waiting to be made a whole... .. and even if that special person never comes along..... and even if that special person never comes along...
İstediğimi arayarak bulamayacağımı, kendime veremediğimi başkasından beklemeyeceğimi, yarım olmadığımı ve hayatımı beni tamamlayacak birini bekleyerek geçirmemem gerektiğini, o kişi ortaya çıkana kadar gayet iyi idare edebileceğimi bana gösterecek bilgeliği...
Let me make it up to you... by offering you this different, not-old root beer.
Haklısın. Sana şunu teklif ederek, bunu telafi etmeme izin ver. farklı, eski olmayan kök birası.
She left me a note told me to meet her at the Caffeinated by FIT after work.
Bana bir not bırakmış ve işten sonra Caffeinated'ta onunla buluşmamı söylemiş.
Fine by me! If you're not going to do your job... urg!
Bana göre hava hoş, işini yapmayacaksan...
So... even if you're not by my side, don't go anywhere too far from me.
Yani, yanımda olamasan bile, benden uzakta herhangi bir yere de gitme.
When he came into the barracks where I was working, he passed me by and threw me a note.
"Çalıştığım barakaya gelip..." "... yanımdan geçti ve yere bir not attı. "
However, some people who know me personally responded by giving me clippings of newspaper and magazine articles to show me that Flight 77 really did hit the Pentagon, and that Osama did not have any assistance from the US government.
Oysa, beni bizzat tanıyan bazı insanlar bana 77 no'lu uçağın gerçekten Pentagon'a çarptığını ve Usame'nin ABD hükümetinden yardım almadığını göstermek için gazete ve dergi küpürleri vererek tepki gösterdi.
"Stargate" imagines that there are thousands, if not more, devices, ring-shaped devices not unlike the one behind me all over the galaxy by which you can travel from planet to planet simply by stepping through it
Dizide, galaksinin her köşesine binlerce ve hatta daha fazla sayıda... dağılmış olan halka şeklinde - arkamdakine benzeyen - aygıtlar vardır. Bu aygıtların içinden geçerek diğer pek çok gezegene kolaylıkla gidebilirsiniz.
I judge a man by what I know, not by what pedlars gossip want me to believe.
İnsanları kendi bildiklerimle yargılarım, dedikodu tacirlerinin satmaya çalıştıklarıyla değil.
You are not gonna keep me keen by treating me mean.
Bana böyle davranarak hevesli tutamazsın.
It's not me that's ridden by the past.
Geçmişten mustarip olan ben değilim.
I'm not gonna let you bring me down with you, not by a short hair.
Seninle aşağı düşmeme izin vermeyeceğim, kısa saçlı biri tarafından olmaz.
But if your father wants to amuse himself by putting the fear of God into his grand children and you're not against it, it's fine by me.
Baban torunlarının yüreğine Tanrı korkusu salmaktan mutlu olacaksa ve sen de karşı değilsen, bana uyar.
So help me by not earning it.
O yüzden bunu hak etmeyerek bana yardım et.
But you're not standing by me!
Ama sen benim yanımda durmuyorsun!
Don't try to fool me darling handcuffs are not something that you put on by mistake...
Beni aptal yerine koymaya çalışma canım.. .. kelepçeler hata sonucu.. .. takılan şeyler değilerdir..
Not an Arab, by the way, like your cops called me outside.
Adamlarının dediği gibi Arap değilim.
Wait, you're not gonna leave me in here by myself, are you?
Dur, beni burada bir başıma bırakmayacaksın, değil mi?
They carry a personal message from me, Napoleon Bonaparte, that I will not stand by and watch our Spanish neighbors continue to suffer the tyranny of corrupt and decadent kings, repressive clergy and foreign imposters.
Benim şahsi mesajımı taşıyorlar, Napolyon Bonapart, İspanyol komşularımızın yozlaşmış ve zorba kralların elinden gördüğü zulme seyirci kalamam. Bu baskıcı din adamları ve yabancı düzenbazlara da.
These years I've been in love have been the darkest days of my life all because I'm cursed by being in love with a man who does not and will not love me back.
Bu adama aşık olduğum yıllar ömrümün en karanlık zamanları çünkü beni sevmeyen ve asla sevmeyecek birine aşığım.
You're not helping anything by mocking me, you know?
Dalga geçerek yardımcı olmuyorsunuz.
If you get stopped by the police, say, "My car's been drinking, not me!"
Polis sizi durdurunca "Ben değil arabam içiyordu bebeğim" diyebilirsiniz.
I won the! Not a month goes by without me receive proposals from competitors.
Ve her ay bana başka Ajanslardan teklif geliyor.
Why she asked me not to be there by morning.
- Çünkü benden sabah hemen evini terk etmemi istemişti.
... that by weighing love on the scales of wealth.. .. you have not only insulted me, but the whole humanity.
Aşk ve zenginliği bir kıyaslarsan, sadece bana değil, tüm insanlığa hakaret etmiş olursun.
We have the Evangelical School that lamentably, so much is not sold because people, by some reason they create... seems to me that they think that is a manual of preaches at home.
Evanjelizm Okulu var. Malesef bu kitap pek fazla satmıyor çünkü insanlar nedense sanırım bunu kapıdan pazarlanan kitaplara benzetiyor.
Somebody was gonna have to do something to tell me, bottom line... that this painting was not done by Paul Jackson Pollock.
Birisi bana su götürmeyecek bir biçimde bu tabloyu yapanın Paul Jackson Pollock olmadığını göstermeliydi.
Somebody was gonna have to do something to tell me, bottom line... that this painting was not done by Paul Jackson Pollock.
Önce bana kanıtlamaları lazımdı. Birisi bana su götürmeyecek bir biçimde bu tabloyu yapanın Paul Jackson Pollock olmadığını göstermeliydi.
Okay by me'cause this marketing is not my thing.
Bana uyar çünkü bu pazarlama işi bana göre değil.
It saves me time by not having to clean up more mistakes.
- Zaman kazanmak istiyorum. Daha fazla hatayı temizlememek bana zaman kazandırır.
not by a long shot 121
not by yourself 18
not by choice 41
not by you 36
by me 131
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499
not by yourself 18
not by choice 41
not by you 36
by me 131
mexico 335
metro 61
merci 624
menu 31
melanie 499