One and a half Çeviri Türkçe
866 parallel translation
Nine out, one and a half left.
Kalan : 1,5. - Güzel!
It's been one and a half minute.
Bir buçuk dakikada biri oldu
All I need is one and a half seconds.
Tek ihtiyacım bir buçuk saniye.
Article 218. she's already served one and a half months.
Madde 218. Zaten 1,5 ay almıştı önceden.
I'll give you one and a half million, and 300,000.
Sana bir buçuk milyon ve üç yüz bin vereceğim.
We have to do one to one and a half metres per day.
Dinle, bir günde beş metre kazmalıyız.
Look. "Bring to the boil. Skim and allow to simmer slowly for one and a half hours."
Bak, derisini yüzün, yağlayın ve 1.5 saat kaynatın.
- I'd counted on one and a half.
- Bir buçuk alacağımı düşünmüştüm.
One and a half.
Bir buçuk.
More schools are built in 10 years than in one and a half centuries of national history.
Ulusal tarihin bir buçuk yüz yılda yaptığı okul sayısından çok daha fazlası 10 yılda kuruldu.
Marquis, it's about one and a half years ago... that is about 18 months.. What?
Mösyö le Marki, birbuçuk yıl önce yani, 18 ay önce...
You now have only one and a half more minutes, gentlemen.
Bir buçuk dakikanız kaldı beyler.
Skee Ball in front by a length and one half.
Skee Ball bir buçuk boy farkla önde.
First Legion is third by a length and one half and Flying Demon is fourth.
First Legion bir buçuk boy farkla üçüncü ve Flying Demon dördüncü.
I say a man and a half won't be enough, better make it two to one.
Nasıl yani? İlk kez mi yapıyorsun?
Listen, I'm calling Dr. Stall, and as a matter of fact, when I hear the tone, it'll be 22 and one half minutes till 6 : 00.
Dr. Stall ile görüşmek istiyorum ayrıca sesi duyduğum zaman saat, 6'ya 22.5 var demektir.
I can give you precisely one hour and a half from door to door.
Kapıdan kapıya sana tam bir buçuk saatimi verebilirim.
The fire in the Stewart Aircraft Works where one man was killed and many injured, and half a million dollars worth of damage caused, has been definitely set down to sabotage. "
Stewart Uçak Fabrikası'nda yangın çıktı. Yangında bir kişi öldürüldü, çok sayıda yaralı var. Hasar yarım milyon dolar civarında.
Between us, out of this sea of trees, we cleared and cultivated a little piece of half-fertile ground we call islands, like this one.
Bu ağaçlar denizinin sınırındaki yerimizi ağaçlardan temizleyip toprağı işledik yarısı tarıma elverişli bu küçük toprak parçası evimiz oldu.
Calypso, statistics show... that if the level of alcohol in the blood exceeds one half of one percent... the blood pressure is affected, a cerebral condition occurs... and then... you're cockeyed.
Calypso, istatistikler gösteriyor ki kandaki alkol seviyesi yüzde 1,5'i geçtiği vakit tansiyon etkileniyor, beyinde bir keyfiyet hissi oluşuyor sonra da sarhoş oluyorsun.
You can get into one of those girdles and act for two and a half hours.
Eve gidince o korselerden birine girip iki buçuk saat bir oyna da görelim.
He says McAndrews called him a half-breed... and he was the first one to pull a gun.
Bunu yapmak istiyor. McAndrews'ın ona melez dediğini söylüyor. Silahı ilk çeken oymuş.
And Lisa Fremont is the right girl for any man with half a brain who can get one eye open.
Lisa Fremont yarım aklı ve tek gözü olan her erkek için doğru bir kız.
Four and a half silver for one. Eight silver for both.
Biri dört buçuk, ikisi sekiz gümüş.
That's equal to one of you lifting a ton and a half or more!
Bu, bizim bir buçuk tondan fazlasını kaldırmamız anlamına gelir!
One fifty-five and a half.
70,5 kilo.
A solid half-hour I've been waiting here, and no one to let me in.
Yarım saattir burada bekliyorum ve kimse beni içeri almadı.
Each one ready to prove it to you by sending half a buck so you can get back to Millington and build a decent house for them brats of yours.
Her biri de, Millington'a geri dönüp yumurcaklarına uygun bir ev kurabilmen için sana yarım dolar göndererek arkadaşlıklarını ispata hazır.
I won't even feel sorry for myself... till I get about one mile and a half outta Frenchman's Bend.
Kendim için üzülmeyeceğim bile Fransız Bent'inden bir buçuk mil uzaklaşana kadar.
For an hour and a half Sputnik makes one full circle around the Earth.
Bir buçuk saatte Sputnik Dünya'nın etrafında tam bir daire yapar.
IF ANY ONE OF YOU WERE CON F IN ED IN A BOX FIVE FEET SQUARE FOR TWO AND A HALF WEEKS ALL BY YOUR LON ESOM E WITHOUT HEARING A HUMAN VO ICE
Herhangi biriniz, iki buçuk hafta boyunca, tek başına kendinizinkinden başka bir insan sesi duymayacağınız bir buçuk metrekarelik bir kutuya kapatıIsanız hayal gücünüzün de tıpkı sizin gibi kontrolden çıkma olasıIığı oldukça yüksek olurdu.
Later, one day I half achieved it in a house in the Via Matteo, and that night I vomited.
Daha sonra, bir gün Via Matteo'daki bir evde elde edildim, ve o gece kusmuştum.
ONE HUNDRED AND EIGHTY-THREE POUNDS, AND AN HOUR AND A HALF AWAY FROM A COMEBACK AT ST.
83 kilo ağırlığında ve St. Nick Arenası'ndaki geri dönüşüne yarım saat uzaklıkta.
" 80 feet of one-and-a-half OD aluminium tubing,
"25 m. bir buçukluk alüminyum tüp,"
A dead man has one half-hour to raise his roll outside and get back in the game.
Oyun dışı kalan biri yarım saat içinde para bulup oyuna geri dönebilir.
For instance, at one of the rallies, the participants consumed about a million or a million and two hundred thousand sausages. And in 1934, the amount of sausages consumed reached two and a half million per rally.
Bağış paraları militarist sistem gibi gizli kanallardan geliyordu.
It's been estimated that a nuclear attack on Britain, using approximately 160 single megaton missiles, would immediately kill or seriously wound between one third and one half of her entire population.
Yaklaşık 160 adet tek megatonluk füzeler kullanarak... İngiltere'ye yapılacak bir nükleer saldırıda... toplam nüfusun 3'te 1'i ile yarısı arasında insanın... hemen öleceği ya da ağır yaralanacağı tahmin edilmiştir.
I can get a lady to tell me lies better than that one, only costs me a dollar and a half.
Bir buçuk dolara bana daha iyi yalanlar söyleyecek bir kadın bulabilirim..
There were objections from drivers who thought the light one-and-a-half liter Formula 1 cars of that time were not suitable for the strain imposed by the banking.
Pilotlar o zamanın 1.5 litrelik Formula 1 araçlarının pistteki oval bölüm için uygun olmadığını düşünüyorlardı.
It's six of one and half a dozen of the other.
Öyle ya da böyle bir şey değişmez.
I've got a three and one half million ton fleet of tankers on the water.
Su üzerinde, 3.1 milyon tonluk tankerim var.
It took the defence one hour and a half.
Savunmanın işi bir buçuk saat sürdü.
They say six of one and half a dozen of the other.
Al birini vur ötekine diyorlar.
Imagine, one day you clean out a bank and while you get away half the town on your heels one of your good friends pulls out a gun and shoots your horse out from under you.
Bir gün bir bankayı boşalttığınızı ve peşine düşen kasabalılardan....... kaçarken iyi arkadaşlarından birinin silahını çekip senin bindiğin atı vurduğunu düşün.
In a big family like mine, I have seven and a half children, since the advent of modern times, a father only has one main concern :
Örneğin, birine "Yid" ya da "Yahudi" demek çok genel bir şey. - Clermont'daki öğrenci çevrelerinde mi? - Evet.
We had a power failure in one of the infra-red satellites about an hour and a half ago but Colossus switched immediately to the backup system and didn't loose any data.
1,5 saat önce kızılötesi uyduların birinde elektrik problemi vardı ama Colossus derhal yedek sisteme geçip veri kaybı yaşamamızı engelledi.
I MEAN, THE RIGHT LEG ISN'T SILLY AT ALL AND THE LEFT LEG MERELY DOES A FORWARD AERIAL HALF TURN EVERY ALTERNATE STEP.
Sağ bacak hiç aptal değil, sol da sadece iki adımda bir öne doğru havada yarım dönüş yapıyor.
No. I'm the one who wears a size seven and a half.
Hayır ben 7,5 numara giyiyorum.
It was a very full two and one-half days.
Dopdolu iki buçuk gündü.
- lt was a very full two and one-half days.
- Dopdolu iki buçuk gündü.
Could we give her one and a half lira as pocket money?
1 Lira da harçlık versen iyi olur.
one and two 35
one and only 19
one and done 17
one and the same 45
one and all 58
and a half 160
a half 101
one at a time 318
one afternoon 30
one at 19
one and only 19
one and done 17
one and the same 45
one and all 58
and a half 160
a half 101
one at a time 318
one afternoon 30
one at 19