Outer space Çeviri Türkçe
962 parallel translation
What is she... a princess from outer space or something?
O bir çeşit yıldız ya da dünya prensesi mi? Neyini bekliyor ki?
Once there, you could deflect all of the virus from Earth's orbit into the void of outer space.
Oraya varınca, tüm virüslerin yönünü dünyanın yörüngesinden çevirebilir ve uzaya yöneltebilirsiniz.
You mean fly to outer space in that?
İçinde uzaya uçmaktan mı bahsediyorsun?
[Jet] Since I'm the only one who can move through outer space on his own,
Tek başına uzayda hareket edebilen tek kişi ben olduğum için ben gideceğim.
You may be a cyborg, but outer space still holds danger for you as well.
Bir cyborg olabilirsin ama uzay senin için de tehlikeli.
- It would miss and fly into outer space.
- Ayı geçip uzayın derinliğine gidebilir.
It also works in a vacuum or in outer space which is a vacuum.
Sanki boşlukta ya da uzayda gidermiş gibi ilerler ki uzay boşluktur.
It keeps falling in outer space in the direction in which it was started.
Roket, fırlatıldığı yönde uzay boşluğunda yol almasına devam eder.
And we'd better win it because... there is absolutely no way to stop an attack from outer space!
Ve bu yarışı kazansak iyi olur, çünkü uzaydan yapılacak bir saldırıyı engellemenin hiçbir yolu yok!
It's exposed to outer space!
Bu anten dışarıda, uzayda!
I'll include all the available planets, the stratosphere, the outer space, New York, New Haven and Hartford, leaving on track five.
Bütün gezegenleri, stratosferi, tüm uzayı New York, New Haven ve Hartford'ı ekleyebilirim.
I tell you, from its size and appearance, this thing came from outer space.
Boyutlarına ve görünüşe bakarsak, uzaydan gelmişe benziyor.
Odd, wouldn't you say, for something coming in from outer space? .
Uzaydan gelen bir şey için garip değil mi?
"Report on the Arrival of Strangers from Outer Space."
"Uzaydan Gelen Yabancıların Gelişiyle İlgili Rapor."
You've got to believe that there's a ship buried out there in the desert, and that at least some of our visitors from outer space... got out of that ship before it was covered over!
Çölde gömülü bir gemi olduğuna ve uzaydan gelen ziyaretçilerimizin o gemi toprakla kaplanmadan önce gemiden çıktıklarına inanmalısın.
It did not occur to mankind that a swift fate might be hanging over us. Or that from the blackness of outer space we were being scrutinized.
İnsanlık olarak, ne bu olası sonu görebildik, ne de uzayın karanlıklarından dikkatle incelendiğimizi fark edebildik.
And eventually the atom will help us to cast off the shackles of gravity and fly through the vast reaches of outer space.
# Bir erkek ol # # Akan bir nehir kadar hızlı # # Bir erkek ol # # Büyük bir tayfunun bütün gücüyle # # Bir erkek ol # # Şiddetli bir yangının tüm kudretiyle #
Just as we've only touched on outer space.
Bizim dış uzaya ulaşmamız gibi.
Metaluna lies far beyond your solar system, in outer space.
Metaluna sizin güneş sisteminizden çok uzaktadır, dış uzaydadır.
The exploration of outer space.
Uzayın keşfi.
Apparently they blow up in outer space.
- Belli ki, uzayda patlıyorlar.
Because of your leadership in exploring the field of outer space we felt you could best understand that we are the survivors of a disintegrated solar system.
Uzayın keşfindeki liderliğinizden dolayı en iyi sizin anlayacağınızı sandık : Biz parçalanmış bir güneş sisteminden kurtulanlarız.
The world, crippled by these events waited for the first sign of an invasion from outer space.
Bu olaylarla altüst olan dünya uzaydan gelecek bir istilanın ilk işaretini bekliyordu.
He reached outer space.
Adam uçuyor.
What is he a creature from outer space?
Ne bu adam? Uzaylı bir yaratık mı yani?
We're not monsters from outer space.
Uzaydan gelen canavar değiliz.
to break away from the Earth, to fly into the outer space, to use the energy of the Sun.
Dünya'dan dışarıya gitmek, uzaya uçmak, ve güneşin enerjisini kullanmak!
How could creatures from outer space invade us without us not noticing them?
Nasıl olur da uzay dışından yaratıklar, onları farketmeden bizi istila edebilir?
Bacteria comes from outer space, too, doesn't it?
Bakteriler de uzay dışından gelebilirler, öyle dğil mi?
My friend,... can your heart stand the shocking facts about grave robbers from outer space?
Dostum... Kalbin, uzaydan gelen mezar soyguncularının hikayesine dayanabilecek mi?
Plan 9 From Outer Space
Uzaylıların 9.
Atmospheric conditions in outer space often interfere with transmitting.
Atmosfer koşulları çoğu zaman iletişime engel oluyor.
Perhaps on your way home, someone will pass you in the dark,... and you will never know it, for they will be from outer space.
Belki de evine giderken, yanından birisi geçecek, ama onun uzaylı olduğunu, asla bilemeyeceksin.
And now some of us laugh at outer space.
Ve şimdi de uzayda birileri bize gülüyor.
If they're from Earth or outer space
# Dünyalı da uzaylı da olsalar.
We know less about our earth than about the stars and outer space.
Dünyamız hakkındaki bilgilerimiz dış uzay ve yıldızlar hakkındaki bilgilerimizden daha az.
They're from outer space!
Uzaydan gelmişler!
- They're from outer space.
- Uzaylılar.
SAY, WHAT'S IT LIKE UP THERE IN OUTER SPACE?
Söyler misiniz, uzayda olmak nasıI bir şey?
- He said, "Cousin Linus, life is like outer space : Explore it today, for tomorrow you may not be able to get it off the launching pad."
"Kuzen Linus, yaşam kainata benzer hemen araştırmaya başla, belki yarın dünyayı terk etmeni yasaklarlar".
Outer space?
Uzaylı mısın!
Here now, our television satellite camera in outer space showing the frightening ring of fire encircling the Earth.
İşte şimdi dış uzaydaki uydu kameramızdan, Dünyayı saran korkunç ateş halkasını görüyorsunuz.
Alexey is right - the last sacrifice is better than idling in the outer space... waiting for a meteorite to squash you.
Alexey doğrudur - uzaydaki son kurban daha iyidir..... bir göktaşının ezmesini bekliyor. Gibi. - Sende ne kadar var, Ivan?
Running risks is a normal thing in the outer space.
Riskler dış uzayda normaldir.
You're staying alone in the outer space.
Sen uzayda yalnız kalıyorsun.
Instead, we milled around like frightened farm animals looking for formulas and father images, while the secretary general of the united nations made the first official announcement of the arrival of creatures from outer space.
Onun yerine, korkmuş koyun sürüleri gibi toplanıp... yeni formüller ve koruyucu figürler aradık. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, uzaydan bazı bazı yaratıkların dünyaya geldiğine dair ilk resmi açıklamayı yapmıştı.
Brutality is a far more universal language to us than an expression of friendship from outer space.
Dış dünyadan gelen bir dostluk belirtisindense acımasızlık bizim için daha evrensel bir dil.
But this is a language of people from outer space, probably 500 times as intelligent as we are and a thousand times more complex.
Ama bu dil uzaylı varlıklara ait. Ve muhtemelen bizden 500 kat daha zeki ve bin kat daha karmaşıklar.
Lately her mind seems to be in outer space.
Son zamanlarda aklını uzayla bozdu.
The cabin will depressurise and we'll be sucked into outer space together.
kabin basıncı düşer ve birlikte dışarı emiliriz.
- To outer space?
- Uzaya mı?