Overlapped Çeviri Türkçe
46 parallel translation
So I overlapped by a few minutes.
Süreyi bir kaç dakika aştım.
And of those thousand, one, when we were both in love, only one, when our loves met and overlapped and were both mine and his.
Ve bu bin gün içinde, bir gün sadece bir gün ikimiz de âşıktık. Tek bir gün ikimizin aşkı da örtüştü.
The caddis-fly, not needing the speed of a dragonfly to catch prey, overlapped its two pairs of wings, producing a unified surface area.
Avını yakalamak için yusufçuğun hızına ihtiyaç duymayan bu tüylü kanatlı iki çift kanadını üst üste getirerek birleşik bir yüzey oluşturmuştur.
They overlapped.
Sesler üst üste geliyordu.
From the construction company employees, 18 workers overlapped on both job sites.
- İnşaat şirketinin elemanlarını araştırıyoruz. Her iki inşaat alanında da 18 kişi çalışıyormuş.
We worked it out so that our vacations overlapped.
Tatillerimizi denk getirmeye çalışmıştık.
It's two thumbprints overlapped.
İki başparmak izi üstüste binmiş.
He had this funny little thing Where his two front teeth they overlapped.
Onda da iki ön dişi tuhaf şekilde üst üsteydi.
I said I'd find out if one overlapped.
Varsa bulurum dedim.
I mean, I've only ever been with two guys but they sort of overlapped.
Yani, sadece iki erkekle beraber oldum... ... ama ikisi de üst üste oldu.
Of course, there was a brief time when the two overlapped.
Tabii bu ikisinin çakıştığı zamanlar da oldu.
We would've met in college too, if our six weeks overlapped.
Altı buçuk haftamız kesişmiş olsa bizde okulda tanışmış olacaktık.
Well... it overlapped with the missing children campaign...
Kayıp çocukların davasıyla aynı âna denk geldi ve biz de...
On occasion, our appointments overlapped.
Bazen randevularımız çakışırdı.
The skull bones have shifted and overlapped because this child passed through the birth canal.
Kafatası kemikleri birbirinin üzerine binmiş. Çünkü bu çocuk doğum kanalından geçmiş.
They overlapped each other for 18 months.
18 ay boyunca aynı yerdelermiş.
- We overlapped a bit.
- Değişim yapıyorduk.
So william and david never overlapped?
Yani William ve David hiç çakışmadı mı?
- Your volunteer work never overlapped?
- Hayır. Başka bir yerde çalışmadınız mı?
So the clean part here must be where it overlapped, and the darker part must be where it came in contact with the skin.
Buradaki temiz kısım, üste gelmiş olmalı ve koyu kısım, deriyle temas eden yer olmalı.
It kind of overlapped.
Üst üste bindiler.
What I've shown here is they've overlapped in the same area.
Sana gösterdiğim şu bölgenin çakıştığı, aynı yer
The church and the S.T.O. Have overlapped for many years.
Kilise ve Tanrı'nın Askerleri yıllardır örtüşürler.
It has just overlapped my grandfather's death.
Dedemin ölümü denkgeldi.
Employment histories overlapped.
İş geçmişinde biz de varız.
My job overlapped with JJ's the most.
İşim genelde J.J.'inkiyle kesişiyordu.
I'm sorry that the schedule is a bit overlapped.
Üzgünüm, program biraz çakıştı.
He and Hawkins overlapped at Leavenworth.
O ve Hawkins Leavenworth'da, ranzada altlı üstlü kalmışlar.
So they overlapped by four years.
- 4 yıl kesişiyor yani.
Cary Grant and Katherine Hepburn overlapped each other's dialogue.
Cary Grant ve Katherine Hepburn aynı anda konuşurlar.
I think work and play overlapped.
İşinle davranışların örtüşmeli.
I mean, this conversation would be a lot different if we had overlapped.
Demek istediğim, eğer 2 numara olsaydık bu konuşma çok farklı olurdu.
We overlapped a year at Pawnee Central.
Pawnee Merkezi Lisesi'nde bir senemiz çakışmıştı.
So does Percy, which makes sense, because they overlapped at the agency.
Percy de tanıyor çünkü ikisi de kurumlarla birlikte çalışıyor.
We'll need the names of all the staff and anyone who overlapped the stays of the two families.
İki aileden de üst üste oraya giden var mı? - Bütün isimlere ve her şeye ihtiyacımız var.
I think our stories might have just overlapped.
Sanırım hikayelerimiz çakıştı.
These talismans were created by the holy men to patrol the borders of these two worlds as they overlapped, kind of where the photo dissolves into another, to keep the chaos and insanity and nightmares of the dream world from entering our own.
Bu tılsımlar kutsal adamlar tarafından yapıldı birbiriyle kesişen iki dünyanın sınırlarını koruması için sanki bir şekil fotoğraf gibi yansıtılan kaos ve çılgınlığı tutmak için kabusların bizim dünyamıza girmesini engellemek için.
These talismans were created by the holy men to patrol the borders of these two worlds as they overlapped.
Bu tılsımlar kutsal adamlar tarafından yapıldı birbiriyle kesişen iki dünyanın sınırlarını koruması için
Then on the 29th, a Northwest robbery overlapped a break-in in Homestead.
Ayın 29'unda da, Northwest'teki bir soygunla Homestead'deki soygun aynı anda yaşanmış.
Jones's work on the PX servers overlapped with a CIA money laundering operation.
Jones'un FT sunucuları hakkındaki çalışması CIA'in para aklama operasyonuyla çakıştı.
HE OVERLAPPED WITH 22 OTHER BOYS.
22 çocukla yolu kesişmiş.
Several samples overlapped.
Üst üste çeşitli örnekler var.
But you had one case recently that overlapped with one of Tom Carter's operations, no?
- Hayır. - Ama son zamanlarda bir dava Tom Carter'ın operasyonuyla örtüşüyor, değil mi?
Well, you two overlapped at the Great Meadow Correctional Facility.
İkinizin yolları Great Meadow Hapishanesinde kesişti.
18 workers overlapped on both job sites.
Her iki inşaat alanında da 18 kişi çalışıyormuş.
Some that these other charities overlapped. All right, they'd have to pick up the slack.
İşi onlar mı devraldı yani?