Pardon me Çeviri Türkçe
13,151 parallel translation
Oh, pardon me.
Affedersiniz.
Young man, pardon me.
Genç adam, affedin beni.
Pardon me, Mr. President.
Müsaadenizle Sayın Başkanım.
Pardon me, man.
Afedersin dostum. \
Pardon me. Uh. Oh.
Affedersiniz.
Pardon me, Your Honor, but... but you'll have me believe he simply touched the girl and she walked?
Kusura bakmayın sayın vali ama dokunur dokunmaz kızın yürümeye başladığına inanmamı mı bekliyorsunuz?
Pardon me.
Afedersin.
Pardon me?
Affedersiniz
Pardon me, Captain, but Chairman Drek is cunning.
Beni affedin, Yüzbaşı, ama Başkan Drek çok kurnaz.
Pardon me for trying to class up the joint.
Daha zarif hale getirdiğim için üzgünüm dostum.
Pardon me.
Pardon.
- Excuse me?
- Pardon?
Excuse me!
Pardon ya.
- Excuse me.
- Pardon.
- Let me stop you right there, Pam.
Pardon. - Lafını keseceğim Pam.
- Ah... - Excuse me, are you the manager here?
Pardon, buranın müdürü siz misiniz?
Excuse me, but I believe you're in my seats.
Pardon, fakat benim koltuğumda oturduğunuza inanıyorum.
Excuse me?
Pardon?
Excuse me.
Çok pardon.
Excuse me, sir.
Pardon efendim.
Excuse me.
Pardon.
- Hi. Excuse me.
- Merhaba, pardon.
- Excuse me!
- Pardon!
Excuse me. What?
- Pardon, ne dedin?
Excuse me, sir.
- Pardon bakar mısınız?
Excuse me, Max, why are we hiding?
Pardon Max, neden saklanıyoruz?
Excuse me. Look at me when I'm talking to you.
- Pardon, seninle konuşurken bana bak.
Hello. Excuse me.
Pardon, afedersiniz.
Excuse me, who are you again?
Pardon, kimim demiştin?
Excuse me?
- Pardon?
I should go in there and be like, " Excuse me, where are the Betta fish?
Oraya gidip " Pardon, Beta balıkları nerede?
I didn't want to raise my hand and be all, " Excuse me.
Elimi kaldırıp " Pardon.
Excuse me, all of you need to leave.
Pardon, hepinizin gitmesi gerek.
Excuse me, I'm calling the cops.
Pardon, polisi arıyorum.
Excuse me, could we be let off?
Pardon, inebilir miyiz?
Pardon me.
Özür dilerim.
- Excuse me, sorry.
Affedersiniz, pardon.
- Excuse me. Sorry.
- Affedersiniz, pardon.
Excuse me'?
Pardon?
Keep it. It's a... - Excuse me.
Pardon.
Pardon me?
Anlamadım?
Pardon me.
Affedersiniz.
Excuse me, ma'am.
Pardon hanımefendi.
Excuse me, Dr. Banks, let me make sure you're properly secured.
Pardon Dr. Banks, emniyet kemerinizi kontrol etmeliyim.
Excuse me, sir.
Pardon, bayım.
Excuse me, ladies!
Pardon hanımlar!
- Excuse me. Bye.
- Pardon, görüşürüz.
- Excuse me!
Pardon?
Ma'am, excuse me. What is that right there?
Bayan, pardon, oradaki nedir öyle?
Oh, excuse me.
Pardon...
Excuse me!
Pardon!