Partial Çeviri Türkçe
1,741 parallel translation
e ulwas badly mangled, so I was only able to construct a partial, but I cross-checked physiological markers against the missing persons database, and it yielded three possibilities.
Kafatası fena parçalanmıştı, sadece kısmi düzenleyebildim ama fizyolojik özelliklerini, kayıp insan veritabanında kontrol ettim ve ortaya üç olasılık çıktı.
Because of the distance, we're only gonna get a partial view of the fuel station.
Mesafeden dolayı, benzincinin bir kısmını görebiliyoruz.
It it partial?
Kısmî iz mi?
That, a partial name and address,
- Burda isim ve adresin bir bölümü var.
I got a partial plate.
Plakanın bir kısmını yakaladım.
Uh, we've also got a partial plate.
- Ayrıca elimizde, plaka parçası var.
Several partial fingerprints on the driver's side window here.
Şoför penceresinde birkaç kısmi parmak izi var.
Okay, well, doesn't match the partial from the car.
Arabadan alınan kısmi izlere uymuyor.
I'm up to my choker collar in dried blood and partial fingerprints and wood splinters.
Çivili tasmam, kurumuş kan, kısmi parmak izleri ve tahta kıymıklarıyla boğulmuş durumdayım.
Got a partial shoe print here, boss.
Burada kısmi bir ayak izi var patron.
Description, partial plate.
Tasviri kısmi bir fotoğraf karesi.
We're running down a partial plate.
Kısmi plaka araştırması yapıyoruz.
I've always been partial to the truth.
Her zaman taraflı doğruları söyledim.
Got a partial shoeprint here in the blood pool.
Kan gölünün kenarında kısmi ayak izi var.
Impartiality is always partial, John.
Tarafsızlık her zaman taraflıdır, John.
I'm not partial to Brian.
Brian'ın tarafını tutmuyorum.
I'm partial to my nephew because, like him, I had to live through years of my parents'crap, and it's not fun.
Ben yeğenimin tarafını tutuyorum, çünkü ben de onun gibi anne babamdan ayrı büyüdüm ve nasıl bir şey olduğunu bilirim.
She needs a partial cecectomy.
- Bölgesel kesim yapmamız gerek.
She could be having a partial seizure right now.
Şu an parsiyel epileptik nöbet geçiriyor olabilir.
Partial small bowel obstruction.
Kısmi ince bağırsak obstrüksiyonu.
Donor list turned up a partial match.
Donör bankasından kısmi uyum çıktı.
Partial's better than nothing.
Kısmi hiç yoktan iyidir.
Partial fusion of the coronal-cranial suture says that he was at least 25 years old.
Kafatasının yan kemiklerinin kısmi kaynaşması... en azından 25 yaşında olduğunu düşündürüyor.
They found what appears to be a partial shoe tread in this blood.
Kan izinin içinde kısmi bir ayakkabı izi bulmuşlar.
- One partial take?
- Sahnenin bir kısmını mı?
Extensive partial thickness burns, but he won't let anybody touch him except for you.
Geniş kısmi yanıkları var, fakat adam senden başkasının ona dokunmasına izin vermiyor.
FEMALE VOICE : Partial match found. Subject :
Kısmi eşleştirme tespit etti.
Partial profile, female.
- Kısmi bir profil. Kadın.
I lifted a partial print from the surface of the shard, And it was a match to our killer.
Kırık parça üzerindeki kısmî izi inceledim, katilinkine uydu.
So we ran it against the partial From the deer antler button, and it was a match. Only bad news.
O izleri geyik boynuzundan yapılma düğmedeki kısmî izle karşılaştırdık, birbirine uydu.
Right, but the partial print we got Off the button confirms that it came From our killer's clothing.
Tamam ama bulduğumuz kısmî iz, düğmenin, katilin giysisine ait olduğunu kanıtlıyor.
That footprint matches a partial print That i found here at the base of a tree
O ayak izi, burada ağacın dibinde bulduğum kısmî ayak izine uyuyor.
This where is where i found the partial.
- Ayak izini bulduğum yer burası.
As you can tell from the partial footprint, It's the toe of the shoe,
Kısmî ayak izinden göreceğin gibi ayakkabının burun kısmının izi.
You matched a partial description we were able to put together.
Bir araya getirebildiğimiz kısmi tarife uyuyordunuz.
Lindsay lifted a partial print off the vandalized lock we brought back from the wrecking yard.
Hurdalığın kırılan kilidi üzerinde bulduğumuz izler ona ait çıktı.
We've been testing a brain washing device and we've seen this kind of partial memory loss before.
Beyin yıkama cihazı test ediyorduk. Daha önce de bu kısmi hafıza kaybını görmüştük.
I do have a cousin who lives in Rochester who's rather partial to the whole anchovy, not just the paste.
Rochester'de yaşayan kuzenim sadece hamura değil tüm ançüeze oldukça düşkün.
You were always partial to it as a boy.
Çocukken buna hep düşkündün.
Although I am partial to the concept.
Gerçi hoşuma gitmedi değil.
- Actually I have a partial scholarship.
- Aslında, yarı bursum var.
- Whatever. I got a partial scholarship.
Ne de olsa, yüzde 50 bursum var.
I'm putting these clowns on notice. They committed a crime by revealing a partial identity of a federal witness.
Bu adamın federal bir tanığın kimliğini açığa çıkararak suç işlediğine şahidimsiniz.
You know, I'm kind of partial to this one here, but look.
Aslında şunu beğendim ben.
So i heard you raised enough money to give a couple of the kids partial scholarships to college.
İki çocuğa üniversite bursu verecek kadar para topladığını duydum.
It's like, if they want a house with a sauna the full bedroom can have only partial light.
Mesela, saunası olsun ama yatak odası yarım aydınlatmalı olsun.
I'm kind of partial to her.
Onsuz yapamıyorum.
We got a partial fingerprint and some blood off the gun.
Silahta bir parmak izi ve biraz kan var.
Two, we got a partial match on the saliva from one of the cheerleaders.
İki ; salya ile ilgili, amigo kızlardan biriyle kısmen uyum yakaladık.
- -the possibility of partial paralysis.
Kısmi felç ihtimali var.
I could only get a partial off the trigger.
Tetikten kısmi iz alabildim.