Policemen Çeviri Türkçe
989 parallel translation
It was Fandor who had taken the place of the prisoner, and inspectors Michel and Leon the place of policemen.
Fandor mahkumun rolüne bürünmüştü, dedektif Michel ve Leon da ona eşlik ediyordu.
What's the use of this? Those policemen will get youas soon as it's dayligh as soon as it's daylight.
Şu polisler gün ışır ışımaz seni yakalayacak.
They may get me, but they're not policemen.
Beni yakalayabilirler, ama onlar polis filan değil. - Bunu ne zaman öğrendin?
- That's what the two policemen said.
- İki polis memuru da öyle dedi.
- What two policemen?
- Hangi iki polis?
But... this idea is no good, because all the policemen have a union.
Ama... bu hiç iyi bir fikir deđil, çünkü bütün polisler birbirini tutar.
Look, tell these two policemen to come with me.
Bak, bu iki polise benimle gelmelerini söyle.
- Policemen?
- Polissiniz, öyle mi?
Two gentlemen disguised as policemen, waiting to take me for a ride.
Polis kılığına girmiş ve beni gezintiye çıkartacak olan iki adam.
Out there's a flock of policemen and assistant DAs running around with their noses to the ground.
Disarida bir sürü polis ve savci yardimcisi... köpek gibi iz sürüyorlar.
I sent those policemen to your place.
Polisleri evine ben yolladim.
- We sail tonight as soon as these policemen search the ship.
- Bu polisler gemiyi arar aramaz, açılıyoruz.
Policemen.
Polisler.
Oh, yes, policemen.
Oh, evet, polisler.
Prey to passing prowlers, poverty and policemen,
Yoldan geçen fırsatçıların, fakirliğin ve polislerin pençesinde...
You policemen, always in such a hurry.
Siz polislerin her zaman acelesi vardır.
Sergeant. I really am very fond of policemen.
Önce Paris polislerine hayran olduğumu söyleyeyim.
I piss on all policemen
# Polislerin üstüne işerim, yukarıdan, yukarıdan #
I piss on all policemen
# Bütün polislerin üstüne işerim #
So now you act drunk and go around insulting policemen?
Şimdi de polislere hakaret mi ediyorsun?
I've rented this house and I don't want a lot of policemen in it, or truckmen.
Evde polis istemiyorum, veya kamyoncu.
Why can't 100 policemen find one man with a bad ankle?
Niye 100 polis, bileği sakat bir adamı bulamaz?
When they asked the Commissioner if any policemen were wanted... he said my horse is all the police we need on Saint Sebastian.
Emniyet Müdürü'nden adada polis görevlendirmesi istendiğinde "St. Sebastian için benim atım kâfi" demişti.
Policemen everywhere. It's worse than a racetrack.
Her yerde polis var.
There he is, with those policemen.
İşte orada, yanında da polisler var.
Killed three policemen.
Üç polis memurunu öldürmüştü.
And when John Truett saw the streetcar he tried to make us stay in the woodshed so the policemen wouldn't get us.
John Truett tramvayı görünce polislere yakalanmayalım diye bizi odunlukta tutmaya çalıştı.
As though policemen ever pay attention to girls.
Sanki polisler kızlarla ilgilenirlermiş gibi.
- Transportation, policemen and everything.
-... ulaşım, polis memuru, her şeyde sıkıntı var.
Then all those policemen came, and that's all.
Sonra tüm o polis memurları geldi ve olan oldu işte.
Judges have gone mad and so have policemen.
Yargıçlar da delirmiştir, polisler de.
I hate low, underhanded people like policemen pussy-footing after you.
Sinsice ardında dolşan polisler gibi basit, alçak adamlardan nefret ederim.
- I'm sure he loves policemen.
- Eminim polisleri seviyordur.
- Even policemen?
- Polisler bile mi?
By all policemen.
Tüm polisler tarafından.
We don't want to talk to any more policemen.
Artık polislerle konuşmak istemiyoruz.
I love policemen.
Polisleri severim.
Did the policemen find him, or is he safe with friends?
Yoksa arkadaşlarına mı sığındı?
Walter, all those policemen!
Walter, polisler!
Eight policemen were shot down in the line of duty.
Sekiz polis görev sırasında vrurulmuştur.
Only we've got to be careful what we say to policemen.
Sadece, polise söylediklerimize dikkat etmeliyiz.
I don't want policemen outside my house, following me around.
Evimin dışında polis istemiyorum ve beni takip etmesinler.
No, I never did like policemen.
Hayır, Polislerden asla hoşlanmadım.
Have you proved the policemen are wrong?
Polislere herhangi bir bilgi verebildiniz mi?
There aren't any policemen.
Hiç polis yok.
Imagine coming home and finding your husband horribly dead policemen and detectives all over the house, and the blood...
Eve gelip kocasını alçakça katledilmiş halde buluyor, etrafta polisler ve kan...
All those policemen.
Bütün o polisler.
After all, they are only policemen with smaller feet.
Onlar da polis. Sadece postalları yok.
Your ancestors knew this when they made laws to govern themselves, and hired policemen to enforce them.
Atalarınız bunu bildikleri için kendilerini yönetecek kanunları yaratıp, onları uygulayacak polisleri çalıştırdılar.
For our policemen, we created a race of robots.
Polislerimiz için, bir robot ırkı yarattık.
Parisian policemen are absolute darlings. But not these two!
Ama bu ikisine değil!