English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ P ] / Polite

Polite Çeviri Türkçe

3,222 parallel translation
It will be the most polite search in NYPD history.
Bu New York Polis tarihindeki en kibar arama olacak.
I got three more polite appearances to make tonight.
Bu gece gitmem gereken üç yer daha var.
You're very polite.
Çok naziksin.
You don't have to be so polite.
Rahat konuşun lütfen.
Of course, I need to be polite to you.
Tabi ki size karşı nazik olmalıyım.
That was just a polite way of saying that I agree that you have a drawl.
Bu sadece yayarak konuştuğunuzu kabul etmenin kibar yolu.
We'll be very polite and gentle.
Çok kibar ve nazik olacağız.
"Axl's so polite at our house," I assumed she was lying to spare my feelings.
"Axl bizim evimizde çok kibar" dese beni incitmemek için yalan söylediğini sanıyordum.
He's polite, with old style manners.
Nazik ve eski tarz bir beyefendi gibi.
It was obvious I didn't want him to come, I was being polite to a moron.
Onun gelmesini istemiyordum ki, sadece kibar olmaya çalışıyordum.
Because, to me, it was just a polite no from a busy woman.
Çünkü bana göre bu meşgul bir bayandan nazik bir hayır idi.
You will be clean, polite and most importantly you will follow the agnostic code!
Temiz, kibar ve en önemlisi kararsızlık kuralına uyacaksın!
When you're dead, Eli, you know what the polite thing is to do?
Öldüğün zaman, Eli, nezaket icabı yapman gereken şey nedir biliyor musun?
Can I start over? That would mean we both have to keep holding these polite smiles, but sure, go ahead.
Kibarca gülümsemeye devam etmek zorundayız yani, ama tabi, buyur.
But I can't promise I'll be patient, and should we find Joe White before you do, we may not be so polite.
Sabırlı olacağıma söz veremiyorum. Sizden önce Joe White'ı bulursak pek kibar davranmayabiliriz.
SONGWRITERS, HOLLAND-DOZIER-HOLLAND that they were extremely down to earth, very mannerable, very, very polite.
ŞARKI SÖZÜ YAZARLARI HOLLAND-DOZIER-HOLLAND son derece gerçekçi, iyi huylu ve çok kibar olmalarıydı.
Polite.
Nazik.
Do polite blowjobs to the king of negros?
Başkana nezaket dışında bir de sakso çekmem gerekecek mi?
Be polite with adults
- Büyüklerine saygı göstermeyi öğren!
Why do I feel more nervous that you're being so polite?
Beni daha çok endişelendiren şey nazik ve kibar Joo Won'umuz... sunuz.
Now that I think about it, he was polite to us for a reason.
Ancak o zaman bize veda eder elemanları selamlardı.
It's okay If I don't go but it's polite to call.
Sonra gitsek de olur.
I know her to be a polite and dutiful girl.
Ee... İşinde gücünde, terbiyeli bilirim.
Be polite. Be respectful. Act shy.
Kibar ol, saygılı ol, nazlı ol.
Tell him to be polite, tell him to answer the questions, and I'll arrange for his bail in the morning.
Ona nazik olmasını, sorulara cevap vermesini söyle. Kefaletini bu sabah ayarlayacağın.
A polite doggie, a very loyal doggie.
Kibar köpekcik, Sadık köpekçik.
Want to be all nice and polite, Charlie, or are you going to help me find my Janice?
Nazik mi olacağız Charlie, yoksa Janice'imi bulmama yardım edecek misin?
I was just trying to be polite.
Sadece nazik olmaya çalışıyordum.
Underneath all that polite bullshit, we're all running on caveman software.
Kibarlık zımbırtılarının altında hala mağara adamı kafasıyla yaşıyoruz.
My friend just asked you a question, a polite question.
Arkadaşım az önce sana kibarca bir soru sordu.
Could you give him a polite answer?
Ona kibarca bir cevap verir misin?
Can not speak peaceably polite with people at a time?
Kimseyle doğru düzgün konuşamaz mısın?
I always try to calm and polite at all times, but ultimately always closed ears.
Her zaman sakin olmak isterim ama her zaman uzaktır
Please, don't even start getting polite on me, Diego.
Lütfen bana karşı nazik ol, Diego.
It's like they're trying to be polite all the time.
Her zaman kibar olmaya çalışıyorlar gibi
He's a proper gentleman, and such polite company.
Gerçek bir centilmen. Ve kibarlıktan anlıyor.
He's very polite.
Çok kibar bir çocuk.
- She's so polite.
- Çok kibar.
Thirdly and last, it is customary, when expressing a request, to add polite phrases.
Son olarak da... Bir şey isterken kibar sözcükler seçmeniz gerekir.
She said it is not polite to hide photos of quarterback college shirtless in your underwear drawer.
Hatta okul takımındaki erkeklerin fotoğraflarını çekmecende saklamanın bir hanımefendiye yakışmayacağını söyledi.
You're not a very polite guest, are you?
Pek kibar bir konuk değilsin değil mi?
So I want you to be polite.
Kibar olmanızı istiyorum.
That polite Mr. Shawn didn't say as much, but I guess he's curious to know when you'll deliver the articles.
Kibar Bay Shawn pek bir şey söylemedi ama sanırım makaleleri ne zaman teslim edeceğini merak ediyordu.
Olives on a stick? Some polite nibbles, maybe?
Tek aklındaki bu mu dostum?
That's not very polite.
Bu pek kibarca olmadı.
It's not polite to stare.
İnsanlara gözlerini dikmek kabalıktır.
She was polite and she stood up for herself.
Kibar ve kendini iyi savunmuş.
Look who's finally being polite.
Bakın, sonunda kim kibar davranıyor.
But all this making up one's mind to it in public is not polite to a distinguished man like Karenin.
Ama böylesine insanların aklını kurcalamak Karenin gibi seçkin birisine yapılması hiç de yakışık almıyor.
They were just polite.
Sadece kibardılar.
He was very polite.
Oldukça kibar biriydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]