Prints Çeviri Türkçe
6,112 parallel translation
Got everything we need from Norman Bates... blood, hair, prints, you name it.
Norman Bates'ten, gerekli her şeyi aldım. Kan, saç, iz örneği, ne istersen.
I ran your prints off the bottle I handed you and reached out to my friends back home in Seoul.
Sana verdiğim şişeden parmak izlerini çıkarttım ve Seul'deki dostlarımla iletişime geçtim.
The gun that Kilgallen was shot with appears to have been taken from the club's trapshooting range, but there's no prints on it.
Kilgallen'ın vurulduğu silah kulübün silahlarından alınmış görünüyor ama üzerinde parmak izi yok.
Dental prints.
Diş örnekleriyle.
Could you have him run these prints, get me a name?
Bu parmak izlerini tarattırıp bana bir isim verebilir mi?
The prints are deeper going that way.
İzler gittikçe derinleşmiş.
No prints.
Parmak izi yok.
Just got a match on prints from the Warner house.
Evden çıkan parmak izlerinde bir eşleşme bulduk.
No genetic materials or prints found on the device.
Alette genetik materyal veya iz yok.
We have no prints from any of the crime scenes. - No blood except for the victims.
Hiçbir olay yerinden parmak izi yok.
It seemed to be wiped clean of prints.
Bütün izler silinmiş gibi görünüyordu.
We've got no prints, no I.D., no record of where they came from.
Elimizde ne parmak izi var, ne kimlik, ne de nereden geldiklerine dair bir kayıt.
Rules out getting prints.
Bu, parmak izi almamızı imkansız hale getirir.
Try dusting for prints here.
Buradan parmak izi bulmayı deneyin.
I got your prints off that picnic flyer you gave me.
Bana verdiğin el ilanından parmak izini aldım.
I just needed to check her prints.
Sadece parmak izlerini kontrol etmem gerekiyordu.
I already had my people run it for prints.
Adamlarım parmak izlerini araştırmıştı.
The county prints ours.
Ilçe yazdırır bizimki.
Yet, you had Teddy Luna's prints on the weapon.
Yinede silahın üzerindeki parmak izleri Teddy Luna'nındı.
So, the prints that CSU lifted off the murder weapon match reference prints we took from Jack Anderson's house.
Jack Anderson'un evinden aldığımız örnek izler, cinayet silahının üzerindeki izlerle uyuşuyor.
Anderson's prints also popped up in AFIS.
Anderson'ın parmak izleri aynı zamanda AFIS'te de ortaya çıktı.
His prints were found on a gun used in a heist six months ago in Queens.
Parmak izleri, Queens'de altı ay önceki bir soygundaki silahla eşleşti.
Well, not much to go on yet... no prints, no motive, no suspects.
Şimdilik elimizde pek bir şey yok. Ne parmak izi, ne gerekçe, ne de şüpheli.
Glock at the scene had Kyle's prints on the grip and... a partial palm print, unidentified.
Cinayet mahallindeki Glock'da Kyle'ın parmak izleri var ve bir de yarım avuç izi, kimliği belirsiz.
We get any prints on the inside or any of those cut-up strings?
İçinde veya kesilmiş tellerin üzerinde parmak izi bulundu mu?
I have a murder weapon with Felix's prints on it.
Felix'in parmak izinin olduğu bir cinayet silahı var elimde.
Yeah, so far, no hit off his prints or DNA to any database, State or Federal, and the bullets from his gun don't match up to any known weapon, either.
Şimdilik, parmak izi veya DNA'sı devlete ait ya da federal hiçbir veritabanında çıkmadı. Tabancasından çıkan kurşunlar da bilinen hiçbir silahınkiyle eşleşmedi.
Whatever the room, it's certain to be guarded by a biometric fingerprint scan which can detect the prints on all five fingertips and also the user's body heat.
Hangi oda olursa olsun, biyometrik parmak izi taramasıyla korunacak.. Bu tarayıcılar her parmağın izini ve kullanıcının vücut ısısını saptayabilir.
Based on the prints I'm getting, I can tell this guy doesn't wash his hands very much.
Aldığım izlere bakılırsa, adam ellerini çok sık yıkamıyor.
I'll have a nice set of latent prints in a few.
- Bir iki dakikaya parmak izlerin hazır.
No prints. No trace back to anywhere.
Ne bir parmak izi ne de başka bir iz.
And our crime-scene team found no prints, no shell casings or fibers, and no DNA other than the victims'.
Ve olay yeri inceleme ekibimiz de hiçbir ize rastlamadı. Ne mermi kovanı var, ne de kurbanlarındakinden başka DNA.
Get me prints on that guy.
Şu herifin parmak izlerini getirin bana.
We have checked prints on every suspicious person we can't identify, and so far no known criminal has even come close to the kid.
Kimliğini belirleyemediğimiz her şüphelinin parmak izlerini kontrol ettik. Şu ana kadar bilinen hiçbir suçlu çocuğun yanına yaklaşmadı bile.
I already scanned the victim's prints.
Kurbanın parmak izlerini çoktan tarattım.
S.I.D. is processing every inch of that condo for prints and DNA.
Bilimsel Araştırma Bölümü, dairenin her santiminde parmak izi ve DNA için çalışıyor.
No, they'll run my prints and they'll find out I'm Vincent Keller.
Hayır, parmak izimi taratacaklar ve... -... Vincent Keller olduğumu öğrenecekler.
Well, well, well, we got a hit on your prints.
Vay, vay, vay, dosyanda önemli bir şey bulduk.
Checking for prints.
Parmak izlerini alacağız.
Well, there is one small, insignificant-looking specimen in the storage vaults down here that could, perhaps, explain those prints.
Eh, buada, depolama dolabı içinde, küçük, önemsiz görünümlü bir örnek var. Belki de, bu izleri açıklayabilir.
Well, not from his prints.
Parmak izlerinden öğrenemeyiz.
Did you check the knife for prints?
Bıçaktaki parmak izlerine baktınız mı?
( Sighs ) Prints were wiped.
- Silinmişti.
I warned him, though, don't do it near the prints.
Onu uyarmıştım ama, filmlerin yanında içmemesi için.
There might have been some nitrate prints stored with the others.
Ötekilerin yanında bazı nitrat filmler de depolanmış olabilir.
( Sighs ) You kept nitrate prints in here? I...
Nitrat filmleri burada mı tutuyorsunuz?
Search that storeroom for prints.
Tabut odasındaki parmak izlerine bak.
Well, where they keep the bodies we found three sets of prints.
Cenazeleri tuttukları yerde üç farklı parmak izi seti bulduk.
He may well be that... unidentified set of prints you found.
Kime ait olduğunu bulamadığınız parmak izleri onun olabilir.
They don't seem to have left any prints, but nothing seems to have been stolen.
Parmak izi bırakılmış gibi görünmüyor, bir şey de çalınmamış.
The prints are a clear match, sir, and they were all over the car.
Parmak izleri tutuyor efendim, arabanın her yerindeydi.