English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ P ] / Pull back

Pull back Çeviri Türkçe

2,073 parallel translation
Once you mention anything about aggression, anything about voyeurism, they pull back.
Tecavüzden ya da röntgencilikten bahsettiğimde hemen geri çekiliyorlar.
Which I had to pull back from my fence And return to the family,
Satıcımdan geri çekip, aileye geri vermek zorunda kaldım.
Let's pull back! Pull back? You're chickenshit!
Git geri, gelme!
Pull back!
Geri çekilin!
You're gonna do the exact opposite : pull back, guys.
Tam tersini yapacaksınız : Geri çekilin, çocuklar.
Pull back.
Geri çekilin.
Ashdown, Ashdown, pull back to the house.
Ashdown, Ashdown, eve geri çekilin.
The other thing we have here, which is really nice, is we have some ophthalmological instruments, for instance it's a hook, could be used to pull back your eyelid, that sort of thing.
Burada gerçekten güzel olan başka bir şeyimiz,... bazı oftalmolojik - göz cerrahi - aletler var mesela, bu bir kanca, göz kapağını, benzeri bir şeyi geri çekmek için kullanılabilir.
Pull back!
Geri çekil!
Sgt. Forge, pull back to Alpha Base, I'm sending you some backup.
Çavuş Forge, Alfa üssünü geri çekin. Size yardım göndereceğim.
- Pull back the sweater.
- Fermuarını kapa!
When you pull back, don't jam your thumb in the hammer.
Ne zaman geri çekme Çekiç reçel başparmağınızla yok.
We cannot pull back now!
Şu an geri çekilemeyiz!
Pull back slowly.
Hafifçe geri çek.
- Pull back slowly.
- Yavaşça kendine çek.
- Come on, pull back.
- Hadi, geri çek.
All teams pull back and reposition.
Bütün ekipler, geri çekilin ve tekrar mevzilenin!
Now pull up your pants, put down the beers and get your asses back to campus!
Şimdi donunuzu toplayın, biraları bırakın ve kıçınızı kaldırıp kampüse dönün!
If he's a vampire and you pull that out, he comes back to life.
Eğer o bir vampirse ve onu çekip çıkarırsan hayata geri döner.
When it comes back negative, you pull your case off of the Internet and retract the reward.
Sonuç olumsuz çıkınca vakanı internette çıkarıp ödülü geri çekeceksin.
That's when we rely on the ones we love to pull us back and give us something to hold on to.
İşte o zaman geri çekmeleri için sevdiklerimize güveniriz. Ve bize tutunacak bir şey verdikleri için.
Tell him to stop pining. Pull himself together and get back to work.
Ona, üzülmeyi bırakıp kendini toplamasını ve işe dönmesini söyle.
Nine out of ten suicides, they pull the gun back at the last second.
- On intihardan dokuzunda silahı son anda geri çekerler. - Ya bizim münazaracı mangal yürekliymiş...
YOU CAN JUST PULL THE TRIGGER WITHOUT COCKING THE HAMMER BACK.
Espriden anlamıyorsun. Kaldırmak eğlencelidir.
I can't let you pull them back into the fold.
Onları oraya geri götürmene izin veremem.
You know, they said they were gonna be watching me, that they'd have my back and that they'd pull me out when the time was right.
Bana göz kulak olacaklarını arkamı kollayacaklarını ve vakti gelince, beni buradan çıkaracaklarını söylediler.
Do it. All right, so I'll try to find the cell phone, see if we can pull some prints, track it back to where he purchased it.
Pekâlâ, ben gidip telefonu bulayım bakalım parmak izi falan var mı belki telefonu aldığı yere ulaşabiliriz.
Now if you run a-into the any problems, you just tug a-three times on the cable and a-Pipi will a-pull you back a-to the surface.
Eğer herhangi bir sorun yaşarsan sadece kabloyu üç kere çek. Ben de seni tekrardan yüzeye çekelim.
- # Pull the leg back, hear it crack # - Owee!
- # Bacağı arkaya çek, çatırdamayı duy #
It's the pull-back that matters.
En önemli nokta geri çekilmedir.
The pull-back generates the force of the impact.
Geri çekilme darbenin gücünü belirler.
Do you think we might pull her off these meds for a few days, and maybe I could come back when she's more lucid?
Onu birkaç günlüğüne ilaçtan mahrum etsek de daha aklı başında bir anında gelsem olur mu?
After I plug my phone into the FLDSMDFR and destroy it I'll tug on the liquorice twice and you'll pull me back up, okay?
Ben telefonumu FLDSMDFR'a takıp ve makineyi yok ettikten sonra halatı iki kere çekeceğim ve sen de beni yukarı çekeceksin, tamam mı?
Tell Centurion Remus to pull the column back.
Yüzbaşı Remus'a kıtasını geri çekmesini söyle.
Pull that fucking camera back, jackass.
çek şu kamerayı suratımdan, budala.
Pull it back.
Geri çık.
So, they pull her voice from the pay phone, probably right now, install the recognition software and back-trace it to Singer.
Ankesörlü telefondan sesini kaydettiler,... muhtemelen tam şu sıralar ses tanımlama yazılımına yükleniyor ve Singer'a kadar duymayan kalmıyor.
Pull yourself back up!
Kendini yukarı çek!
- Pull yourself back up!
- Kendini yukarı çek!
Since you're not coming back to the yearbook, I have to pull the weight of two people.
Yıllık çalışmalarını bıraktığından beri iki kişinin işini tek başıma sırtladım.
So either back the hell off, or do what you've always done for me, which is pull out some damn positives.
Ya hiç karışma ya da her zaman yaptığını yap : Olumlu konuş.
Did you pull the hammer all the way back?
Eğer çekiç çekmek mi Tüm geri dönüş yolu?
You just need to pull that jealousy thing way back.
Tek yapman gereken o kıskançlık huyundan kurtulmak.
Pull it back. Pull it back. Pull it back.
Geri çekil, geri çekil.
Just pull it around the back, pick me up.
Beni arka kapıdan alırsın.
On the left side, let's pull this back just a little over here.
Başını hafifçe eğ, bunu arkaya çekeceğim.
Did you pull them back up?
Geriye çektin mi?
Pull it back.
Örtüyü aç.
- Pull our people back.
- Adamlarını geri çek.
Cole, I want you to pull your team back.
Cole, adamlarını pusu noktasının gerisine götürmeni istiyorum.
And when we pull up in the station, you put the Bible back in the bag.
'İstasyondan ayrılırken, İncil'i çantanıza geri koyun.'dedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]