Punchy Çeviri Türkçe
161 parallel translation
Punchy, where's your badge?
Punchy, rozetin nerede?
- Punchy.
- Punchy.
Punchy.
Punchy.
Punchy, look out!
Punchy, dikkatli ol!
Punchy, that's no acting!
Punchy, bu rol yapmak olmuyor ama!
All right, look, Punchy.
Pekala, bak Punchy.
Punchy, what's the matter for you?
Punchy, senin neyin var?
Punchy!
Punchy!
Punchy find this cigar right where Jeff was knocked out.
Punchy bu puroyu Jeff'in yumruğu yediği yerde buldu.
Punchy, stay outside.
Punchy, sen karışma.
Punchy, I'm going to my tent where I can think.
Punchy, çadırıma gidip düşüneceğim.
Wake up, Punchy.
Uyansana Punchy.
Punchy, wake up.
Punchy, uyan.
Punchy, what are you doing?
Punchy, ne yapıyorsun?
Punchy, get down.
Punchy, in aşağı.
Come on, Punchy.
Hadi Punchy.
Thanks, Punchy.
Sağol Punchy.
Get him, Punchy.
Göster ona Punchy.
Gibraltar leads, but Carter and Punchy are hanging on.
Gibraltar önde, Carter ve Punchy ona yapıştı.
Punchy's third by a heel.
Punchy topuk farkıyla üçüncü.
I've some wonderful news about Punchy.
Sana müthiş haberlerim var. Punchy'yle ilgili.
We can be proud of our Punchy.
Punchy'mizle gurur duymalıyız.
Count d'Algout gave me Punchy for my birthday.
Kont d'Algout, Punchy'yi bana doğum günümde verdi.
You must've searched for weeks before you found anything as divine as Punchy...
Punchy kadar müthiş bir şey bulmak haftalarını almıştır herhalde.
Hey, punchy.
Hey, irikıyım.
You aren't punchy yet.
Hala tek parçasın.
You think I want to end up like Ben, punchy, with a blood clot on the brain, ready to die any day...
Sonumun, Ben gibi olmasını mı istiyorum sanıyorsun? Başımda bir kan pıhtısıyla her an ölmeyi beklemek ya da, bir çıkmaz sokakta sırtımdan kurşunlanmak mı istiyorum sanıyorsun?
You're punchy, Ben, your head's soft!
Yumruk sarhoşu olmuşsun, Ben. Aklın başında değil!
Maybe that's why the guys call me Punchy.
Belki de insanlar bu yüzden bana Punchy diyordur.
You're punchy!
Uçmuşsun sen.
A head wound and he's punchy.
Başından yaralanmış ve biraz sersemlemiş.
You're punchy!
12'den vuruyorsun!
We were punchy.
Biz dayanıklıydık.
What a punchy broad that is.
Ne kısa bir orospu.
He's punchy. Talking to himself.
Kendi kendine konuşuyordu.
Snap out of it, you punchy old bum!
Topla kendini, seni yaşlı serseri.
Ma... punchy's gone wild.
Ma... boksör delirdi.
She starts at 5 : 30 in the morning still punchy from last night's sleeping pills.
Her sabah güne saat 5 : 30'ta başlıyor. Bir önceki gece içtiği uyku haplarından uykulu oluyor.
You're a rotten, egotistical, selfish... punchy cameraman.
Pis, egoist, bencil bir kameramansın.
Follow Lieutenant, Punchy, Limey, Baby-Face, Doc, the Poet, Pretty Boy and Slattety through some of the most interesting war films yet created.
Teğmen'i, Punchy'i, Limey'i, Bebek Surat'ı, Doktor'u, Şair'i, Tatlı'yı ve Pasaklı'yı, şimdiye kadar yapılmış en güzel savaş filmlerinde izleyin.
- [Vehicle Approaching ] - [ Horn Honking]
Teğmen'i, Punchy'i, Limey'i, Bebek Surat'ı, Doktor'u,
- Hey, punchy!
- Hey, yumrukçuk!
Lois, Clark Kent may seem like just a mild-mannered reporter but not only does he know how to treat his Chief with the proper respect not only does he have a snappy, punchy prose style but he is, in my 40 years in this business, the fastest typist I've ever seen.
Lois, Clark Kent yumuşak başlı bir muhabir olabilir... ama hem şefine gereken saygıyı göstermeyi biliyor... hem dikkat çekici ve dokunaklı bir tarzı var... hem de 40 yıllık meslek hayatımda onun kadar hızlı daktilo yazan birini görmedim.
You know, I ain't punchy.
Beyin özürlü değilim.
I got what you call, like, I don't know, a relaxed brain, but I ain't punchy, you know.
Ne derseniz deyin isterseniz geri zekalı deyin ama beyin özürlü değil.
I'll tell you, I gotta be almost punchy to be doing this in front of my wife.
Bir şey söyleyeyim mi? Karımın önünde bu hale düştüğüm için aptal olmalıyım.
We're punchy.
Bitkin durumdayız.
- Whatever happened to Oscar? - He's punchy.
- Şimdi ne yapıyor Oscar?
And they call me punchy.
Ve bana yumrukçu diyorlar.
YOU PUNCHY, ANDY?
Sarhoş musun, Andy?
YEAH, I'M PUNCHY.
Evet, sarhoşum.