Recognize me Çeviri Türkçe
1,755 parallel translation
Do you recognize me?
Beni tanıdınız mı?
- How could you not recognize me?
- Beni nasıl tanımazsın?
I don't know if they'd even recognize me.
Beni tanırlar mı, onu bile bilmiyorum.
You don't recognize me?
Onu takacaksın, değil mi?
- What, you don't recognize me?
- Beni tanımadın mı?
Inseob doesn't seem to recognize me.
In-seob beni tanıyamadı galiba.
Don't you recognize me?
Beni tanımadın mı?
You didn't recognize me until I told you.
Sana söyleyene kadar sen beni tanımadın.
Recognize me now?
Beni tanıyor musun?
I've decided to keep it because people recognize me, and I get off on it.
Aldırmamaya karar verdim. Çünkü insanlar beni tanıyor ve ben bundan zevk alıyorum.
Do you really think someone might recognize me?
Gerçekten birileri beni tanıyabilecek mi?
I mean, I want to look presentable, but I want people to recognize me.
Düzgün gözükmek istiyorum, ama insanların beni tanımasını da istiyorum.
How will he recognize me?
O seni nasıl tanıyacak?
See you tonight, if you recognize me, which you won'T.
Akşama görüşürüz, eğer beni tanıabilirseniz, ki tanıyamayacaksınız.
Ok, you really think no one's going to recognize me from the show?
Tamam, beni diziden tanımazlar değil mi?
Don't you recognize me, Nuri?
Beni tanımadın mı?
Recognize me?
Beni tanıdın mı?
Recognize me now?
Şimdi tanıdın mı beni?
You recognize me, laughing larry?
Beni tanıdın mı Şakacı Larry?
- Yet you still recognize me.
- Yine de beni tanıdın. - Evet.
The father didnt recognize me.
Baba onu tanımadı.
I kept trying to get through to him, but he didn't seem to recognize me.
Ona ulaşmaya çalıştım ama beni tanımıyor gibiydi.
Can you recognize me?
Beni hatırladın mı?
I'd recognize me anywhere.
Kendimi nerede olsa tanırım.
I'm Sun-young, used to live next door to you, don't you recognize me?
Ben Sun-young, sizin kapı komşunuzdum, beni tanımadınız mı?
Do you recognize me?
Beni tanıdın mı?
I'm saying someone's going to just recognize me too easy.
Yani birileri beni kolayca tanıyabilir.
You don't recognize me?
Bana güvenmiyor musun?
I mean it is after hours. Nobody'll recognize me.
Sanırım saatler sonra beni kimse tanımayacak.
I ask that your empire recognize me as the sole ruler of Rome and all her dominions.
Hükümdarlığınızın beni, Roma ve hükmettiği yerlerin... tek hükümdarı olarak tanımasını istiyorum.
Someone's gonna recognize me and take me back.
Birisi beni tanır ve geri götürür.
I'd recognize me, and hence him, anywhere.
Kendimi nerde görsem, bu yüzden onu da tanırım.
Do you still recognize me... the fat old thing that I have become?
Dönüştüğüm bu şişko yaşlı halimle bile beni hâlâ tanıyabiliyor musunuz?
I still don't understand how they won't recognize me.
Yine de, beni nasıl tanıyamayacaklarını anlamıyorum.
Sanjana, maybe you didn't recognize me.
Sanjana, belki de beni tanıyamadın.
Do you recognize me?
Beni hatırladın mı?
Told you nobody'd recognize me.
Kimsenin beni tanımayacağını söylemiştim.
But I think you have not been able to recognize me.
Ama beni tanımayacağını düşünmüştüm.
Recognize me. "
Beni tanıdın. "
- You don't recognize me now, do you?
- Beni tanımadın değil mi?
- You don't recognize me.
- Beni tanımadın.
- I wondered if you'd recognize me.
Beni tanıyacak mısın diye bakmak istedim.
And have someone recognize me?
Tanınayım diye mi? Hayır teşekkürler.
Some of you may or may not recognize the woman standing beside me.
Bazılarınız yanımda ayakta duran kadını tanıyabilir ya da tanımayabilir.
Don't remind me. Do you recognize him?
Onu tanıyor musunuz?
.. which made me go back to the same studio.. .. made me recognize myself made me meet mother, you.. .. all this is not just a coincidence Pappu!
.. beni o stüdyoya tekrar yolladı..... kendimi tanımamı, annem ve seninle tekrar buluşmamı sağladı..... bunların hiçbiri tesadüf değil Pappu!
The next two years were gonna be hard, but now I knew I couldn't survive them by doing the same thing Glen had- - letting prison turn me into someone I wouldn't recognize.
Önümüzdeki iki yıl zorlu olacaktı, ama artık ayakta kalmak için Glen'in yaptığını yapamayacağımı biliyordum. Hapishanenin beni, tanımadığım birisine dönüştürmesine izin veremezdim.
Goodness me, a customer I don't recognize.
Şükürler olsun, tanımadığım bir müşteri.
If you recognize your wrongs and ask me to forgive you I'll give you everything, everything I have.
Hatalarını görüp de seni affetmemi istersen sana her şeyi vereceğim, sahip olduğum her şeyi.
And while I see that you don't recognize this now, you actually have me to thank... in part, modesty forces me to acknowledge, but in large part... for your newfound zest of competition and gamesmanship.
Ki bunu anlamadığını görüyorum, Aslında bana teşekkür etmelisin! Dürüst olmak gerekirse bu yaptığını ve... yeni icat ettiğin bu oyunu onaylıyorum ve kabul ediyorum.
- Did she recognize you? Come on tell me!
Seni tanıdı mı dedim.