English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Say something to me

Say something to me Çeviri Türkçe

1,289 parallel translation
Would you say something to me?
Bana bir şey söyleyebilir misiniz?
Did you say something to me?
Bana birşey mi dedin?
Andy, say something to me.
Andy, bana bir şey söyle.
WE, UH, FIND EACH OTHER AT BABYLON AND HE'LL SAY SOMETHING TO ME LIKE, "COME HERE OFTEN?"
Babylon'da birbirimizi bulacağız ve o bana "Buraya sık gelir misin?" tarzı bir şeyler söyleyecek.
If Josh had a really troubled student, I think he'd say something to me.
Josh gerçekten sorunlu bir öğrenci olsaydı sanırım bana söyledi.
Because he was trying to say something nice to me.
Çünkü bana hoş bir şeyler söylemek istiyordu.
Before you say something serious, just listen to me.
Ciddi birşey söylemeden önce.. .. beni dinleyin..
Well, the fact is i would like to say something... it's been a little weird for me...
Gerçek şu ki,.. ... bir şey söylemek istiyorum.
If you've got something to say come and face me.
Söyleyecek birşeyin varsa gel yüzüme söyle.
You have something to say to me?
Bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Damn, if he has something to say why doesn't he come to see me
Kahretsin, söyleyecek bir şeyi varsa neden gelip beni görmüyor.
Cordy, look, I know you can't hear me, but there's something I have to say.
Bak Cordy, beni duyamadığını biliyorum ama sana söylemem gereken bir şey var.
You want me to say something to Angel about Wesley.
Angel ile Wesley hakkında konuşmamı istiyorsun.
If you want to say something, say it to me.
Artık bulamazsın. Söyleyeceğin birşey varsa bana söyle.
If you had something to say to me, why didn't you just say it, Paige?
Eğer bana söyleyecek bir şeyin varsa neden sadece söylemedin Paige?
Something that I know, on some level, you've been dying to say to me.
Bildiğim birşey varsa, o da bir şekilde, birşeyleri bana söylemek için can atıyorsun.
Do you have something to say to me, Larry?
Bana söylemek istediğin bir şey var mı, Larry?
Because every time I'm ready to do the smart, sensible thing you go, and you say something that makes me....
Çünkü ne zaman akıllıca ve mantıklı olanı yapmaya hazır olsam öyle bir şey söylüyorsunuz ki...
Waiting for me to order, or you have something to say?
Söyleyecek bir şeyin mi var, yoksa sipariş vermemi mi bekliyorsun?
You have to be there to stop me if I say something stupid.
- Ama aptalca bir şey söylersem beni durdurmak için orada olmalısınız.
I ask you to do something, you completely ignore me.
- Senden bir şey istiyorum ve sen beni tamamen yok sayıyorsun.
WELL, I-IT'S SORT OF LIKE, YOU HAVE SOMETHING YOU WANT TO SAY, BUT YOU'RE NOT TELLING ME.
Sanki söylemek istediğin bir şey varmış ama söyleyemiyormuşsun gibi.
You got something to say, say it to me.
Bir şey diyeceksen bana de.
- Is there something you'd Iike to say to me?
- Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
You got something you wanna say to me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
You would say something like this : 'Christopher, last Monday you came home from work high...'and belligerent, and you were physically abusive to me.'
Sen şöyle bir şey söyleyebilirsin : "Christopher geçen pazartesi eve kafan iyi ve saldırgan bir halde geldin ve bana fiziksel tacizde bulundun."
( Clears Throat ) Well... she wanted me to say something to make her feel better, and I couldn't think of anything.
Benden onu daha iyi hissettirecek bir şeyler söylememi istedi ama ben hiçbir şey düşünemedim.
You got something to say to me, you say it.
Bana söyleyecek bir şeyin varsa, söyle.
Isn't there something you're supposed to say to me?
Bana söylemek istediğiniz bir şey var sanırım?
You got something you want to say to me about going out tonight?
Bu gece dışarı çıkmamızla ilgili söylemek istediğin bir şey mi var?
I can clear a field, was there something in particular you wished to say to me?
Tarla da temizleyebilirim. Bana özellikle söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Is there something you wanted to say to me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi vardı?
Now you got something to say to me, don't you?
Bana söyleyecek bir şeyin var mı?
You got something to say to me, boy?
Bir şey mi dedin arkadaşım?
You got something to say to me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
I mean, I don't, m-maybe you, you, you got, you, maybe you're mad at me or you got, have something to say to me.
Bilmiyorum. Belki beni başka biri sandın ama bu çok saçma.
Do you have something to say? Let me just say it straight, okay?
Söylemek istediğin bir şey varsa doğrudan söyle tamam mı?
I know it's too late for me, But I have something to say.
Sınıftaki yakın arkadaşlarımı ikna ettikten sonra Lee Dong-min, Jung Gyung-ho, ve Kwan Sae-joon'u ajan liderleriyle, Song Gyung-man ve Lim Byung-ho'yla iletişime geçirdim.
Nevertheless, let me continue and say why I think both thesis are correct. Well to begin with, what is terrorism? Got to say something about that.
gerçekten de, eve gitsem iyi olur çünkü bu apaçık bir şey yine de bu her iki tezin neden doğru olduğunu düşündüğümü söyleyeyim şöyle başlayalım.
Well, the fact is I would like to say something... It's been a little weird for me... these meetings, because when I was a little kid, I never talked about this stuff with anybody.
Gerçek şu ki, bir şey söylemek istiyorum ben küçükken hiç kimseyle bu konular hakkında konuşamamıştım etrafımdaki insanların çocuklar aşktan doğar dediklerini duyuyordum ama pekte anlamıyordum yani ne aşkı?
It's just that since I didn't see you for so long... and you called to say you wanted to see me, I thought maybe something was wrong.
Çünkü seni uzun zamandır göremedim... Ve sen beni arayıp görmek istediğini söyleyince, bir şey oldu sandım.
You've got something to say, so tell me.
Eğer söyleyecek bir şeyin varsa söyle.
If you have something to say, I would expect you to bring it to me first.
Diyeceğin bir şey varsa önce bana getirmeni beklerim.
Robert. If you have something to say to me, say it to my face.
Robert, bana söyleyecek bir şeyin varsa yüzüme söyle.
So if you know why I see the things I do, if you can tell me something, then I'm willing to trust you, and I'll listen to whatever it is you got to say.
Yani gördüğüm şeyleri neden gördüğümü biliyorsan, bana bir şey söyleyebilirsen, o zaman sana güvenmeye hazırım ve artık ne söylersen dinleyeceğim.
Well, um, well, why don't you try telling me the truth about something you would normally hide, and I will try to respond without making you poop yourself.
Sen normalde benden sakladığın bir şey konusunda daha dürüst ol ben de, seni altına kaçırtmadan tepki vermeye çalışayım.
If Russell has something to say to me, he can say it.
Russell'ın bana söyleyeceği bir şey varsa söyleyebilir.
Did he give you something to say to me?
Benim için bir şey gönderdi mi?
Obviously, you knew something and opted not to tell me... so I just called specifically to not say "thank you."
Belli ki, bir şey biliyordun ve bana söylememeyi seçtin özellikle, "teşekkür ederim" dememek için aradım.
You didn't say anything about that yesterday. It didn't occur to me yesterday but now... after I think about it, there's just something strange about that guy.
Ama şimdi düşünükçe o adam hakkında garip bir şeyler var.
You got something to say to me, you say it.
Söylemek istediğin bir şey varsa, söyle. Lafı dolandırma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]