See what he says Çeviri Türkçe
107 parallel translation
We'll see what he says.
Bakalım ne diyecek.
Let's see what he says.
Bakalım ne diyecek.
- Send word, see what he says.
- Bir selam gönder bakalım, ne diyecek?
- I gotta call Nettle and see what he says.
- Nettle'ı arayıp fikrini sormalıyım.
- Let's see what he says.
- Bakalım ne diyecek.
- Just see what he says.
- Bakalım ne tepki verecek.
See what he says.
Ne diyeceğini gör.
Let's see what he says.
- Bakalım neler anlatacak?
and see what he says.
Bakalım ne diyecekmiş.
I'll talk to him, see what he says.
Onunla konuşup, ne söyleyeceğini öğrenmekten başka bir şey yapamam.
You better fly a kite to that mouthpiece and see what he says.
Avukatına yaz ve cevap bekle.
I'll see what he says.
Onunla konuşurum.
See what he says.
Bakalım o ne diyecek.
See what he says.
Ne diyeceğini göreceğiz.
See what he says where? Where?
Nerede ne diyeceğini göreceğiz?
- Let's wait and see what he says.
Bekleyip görelim bakalım ne diyecek bize.
See what he says.
Bakalım ne diyecek.
Why don't you tell Joe Jack's back in town, see what he says?
Neden Joe'ya Jack'in döndüğünü söyleyip cevabını dinlemiyorsun?
- See what he says.
- Ne dediğini gördünüz mü?
So find the right moment and see what he says.
Doğru anı bul ve ne diyeceğini gör.
Let's see what he says.
Bakalım o ne diyecek.
- Have you tried talking to Trey? - See what he says?
Peki, Trey'le konuştun mu, o ne diyor?
Let's see what he says when I tell him Channel 9 might be doing an exposé on the horrors of private schools.
Bakalım Kanal 9'un, özel okullarla ilgili korkunç gerçekleri ortaya çıkaran bir haber yapabileceğini söylediğimde, ne diyecek.
See what he says.
Bak bakalım ne diyecek.
Ask him for ten grand and see what he says.
10,000 dolar iste bakalım ne diyor.
Hell, ask him for one grand and see what he says.
Boş ver, 1000 dolar iste bakalım ne diyor.
And Colin would tell Dylan that I like him and see what he says.
Colin Dylan'a ondan hoşlandığımı söyleyip cevabı alacak.
- I know. We'll see what he says.
Bakalım ne diyecek.
- see what he says.
- bakalım ne diyecek. - Yürü!
I'll talk to him, see what he says.
Bakalım, bi konuşalım onunla da.
You do it... and you see what he says.
Söyle ve ne diyeceğini görelim biz de.
Why don't I talk to him, and we'll see what he says.
Önce ben bir konuşayım sonra duruma göre bakarız.
Let's see what he says, if he will act on his unhappiness.
Memnun değilse, ne diyor bakalım.
We'll see what he says when I report this to UNOS.
Bakalım ulusal bağış merkezine bunu rapor edince ne diyecek.
- You see what he says!
- Ne dedi duydunuz mu?
I want to see what he says about the prescription drugs in Wicklow's system.
Jed Wicklow'un vücudundaki reçeteli ilaçlar için ne söyleyecek görmek istiyorum.
Will you see him and listen to what he says?
Görüşüp diyeceklerini dinleyecek misin?
"Monique, you cannot judge a man, " by what he says "unless you see his face."
"Monique, bir adamın... yüzüne bakmadan söyledikleri konusunda karara varma sakın."
Tonight I'll be talking with a man who has been thinking about how we can see the developing lie. He says that propaganda is to democracy what violence is to a dictatorship.
Haberleri ABD'yi temize çıkaran bir bakış açısıyla vermeleri bir hata değil.
He says he's not gay, but let's see what some drinks and a massage will do to him.
İbne değilim diyor ama... bir şeyler içirip bir de masaj yaparsan gör bak ne oluyor.
I don't see what choice we have, if we believe he can do what he says he can do.
Söylediklerini yapacağına inanıyorsak ne gibi bir seçeneğimiz var?
I don't see what choice we have, if we believe he can do what he says he can do.
Başka bir seçeneğimiz olduğunu sanmıyorum. Yapabileceğini söylediği şeyleri yapacağına inanıyorsak.
The ACC who prosecuted says Tate told the psychiatrists he killed puppies to see what it felt like.
Tate, psikiyatra sırf nasıl olduğunu görmek için köpek yavrularını öldürdüğünü söylemiş.
W. ell see what he says after I tell him that you fucked his wookie Oh yeah?
Öyle mi?
I think I see what she's trying to do, but if he speaks without a lawyer, nothing he says can be used in court.
Ne yapmaya çalıştığını anladım galiba. Ama avukatı olmadan konuşursa eğer, söyleyeceği hiçbir şey mahkemede kullanılamaz.
If you do see him, I'd be grateful if you could give us a call then, and if you see him, don't take any notice of what he says.
Onu görecek olursan haber ver bize. Onun söylediklerine takma.
We are quietly sightseeing, like he says, and awaiting his call to see what we do next.
Talimatlardaki gibi adam akıllı şehri gezeceğiz ve bir sonraki görevin ne olduğunu öğrenmek için aramasını bekleyeceğiz.
My vote would be we quietly sightsee, like he says, and await his call to see what we do next.
Bana kalırsa, onun da dediği gibi adam akıllı şehri gezelim ve bir sonraki görevin ne olduğunu öğrenmek için telefonunu bekleyelim derim.
I ask what he can see, and he says :
Ne görüyorsun diye sorduğumda dedi ki :
Just do what he says, and remember everything you see.
Ne derse onu yap. Gördüğün her şeyi hatırla.
He says, "At least bring me some of the dragon's treasure " so that I can see what we fought for and what we've won "and look once more upon the glorious treasure."
"En azından bana ejderhanın hazinesinden birkaç parça getirin de ben de ne için savaştığımızı, ne kazandığımızı görebileyim ve muhteşem hazineye bir kez olsun bakabileyim." der.
see what happens 165
see what i did there 45
see what they know 17
see what i mean 250
see what 279
see what you think 16
see what you've done 31
see what we can find 16
see what you can find out 42
see what i can find 21
see what i did there 45
see what they know 17
see what i mean 250
see what 279
see what you think 16
see what you've done 31
see what we can find 16
see what you can find out 42
see what i can find 21
see what you can find 52
see what you did 32
see what i can do 35
see what you can do 48
see what i'm saying 47
see what's going on 30
see what he does 16
see what i can find out 28
see what he knows 24
see what i'm talking about 16
see what you did 32
see what i can do 35
see what you can do 48
see what i'm saying 47
see what's going on 30
see what he does 16
see what i can find out 28
see what he knows 24
see what i'm talking about 16
he says 1126
he says no 33
he says to me 27
he says it's important 32
he says hi 20
he says that 22
he says it's urgent 59
see who 35
he says no 33
he says to me 27
he says it's important 32
he says hi 20
he says that 22
he says it's urgent 59
see who 35