Southampton Çeviri Türkçe
183 parallel translation
You will land at Plymouth or Southampton and proceed straight to London.
İlk durak Plymouth ya da Southampton, sonra doğruca Londra.
It was a passenger on a steamer which was making its way across the foggy English Channel from Southampton toward Le Havre.
Le Havre'ye doğru, Southampton'dan sisli İngiliz kanalını geçen bir vapurda yolcuydu.
I saw you first on the dock at Southampton.
Sizi ilk Southampton rıhtımında görmüştüm.
We'll drive to Southampton by car, stay overnight at the Southwestern.
Arabayla Southampton'a gideriz, geceyi Southwestern'de geçiririz.
My father does business with the captain out of Southampton.
Babam Southampton dışında, kaptanla iş yapar.
Then why not the embarkation ports... Plymouth, Southampton. Portsmouth?
O zaman neden Plymouth, Southampton, Portsmouth gibi yükleme limanlarında kullanılmadılar?
I suppose you're going to Southampton for the doubles.
Sanırım turnuvaya gidiyorsunuz.
You better win at Southampton.
Southampton'da kazanmalısın.
Excuse me, sir. They're ready with your call to Southampton.
Efendim, Southampton numaranız bağlandı.
I was at Southampton all day.
Bütün gün Southampton'daydım.
( Mrs. Hewitt ) They're going to drive to Southampton this evening... dine in Salisbury on the way... and in the morning go aboard ship at their leisure.
Southampton'a bu akşam gidecekler akşam yemeğini yolda, Salisbury'de yerler ve sabah da tatilleri için gemiye gidiyor olurlar.
- I hardly understood her... but it seems that her son is taking the 8 : 45 train to Southampton tonight.
- Onu zar zor anladım ama galiba oğlu bu akşam 8 : 45'teki Southampton trenine biniyor.
Has the Southampton train come through yet?
Southampton treni kalktı mı?
He bought a ticket to Southampton.
Southampton'a bilet aldı.
Then we sail down to Southampton.
Oradan da Southampton'a yol alacağız.
We have three. Mother keeps hers in Southampton.
Anneminki Southampton'da duruyor.
Commanding South Hampton Staging Area.
Southampton Toplanma Alanı'na komuta ediyor.
Anyhow we dashed down to the South Hampton staging area hoping to get there on time.
Neyse zamanında oraya ulaşır umuduyla Southampton toplanma alanına acil bir yazı yazdık.
I can buy a job as a steward on a ship if I can get to southampton.
Southampton'a gidebilirsem bir gemide kamarot olarak iş bulabilirim.
Tomorrow night you'll be in Southampton, on board your ship and ready for duty.
Yarın gece Southampton'daki geminizde göreve hazır olacaksınız.
I met her on the boat from Sydney to Southampton.
Sydney'den Southampton'a giderken gemide tanıştım onunla.
With you, Victoria, safe in your sealed abode, we drive to Southampton. Then Channel, then the open sea.
Seninle, Victoria, güvenli ikametgahındayken Southampton'a gideceğiz sonra Manş Denizine ve sonra da açık denizlere.
- It's at the mouth of Southampton Water.
Southampton körfezinin girişinde efendim.
And then work your way up Southampton Street.
Sonra Southampton Caddesine ilerle. Tamam mı?
And southampton v. mr. rogers- - a rather unusual game that.
Robinson ile Manchester United ve Southampton ile Bay Rogers.
Portsmouth, Southampton,
Portsmouth, Southampton,
It's a municipal borough, sir 27 miles north-northeast of southampton.
İlçe belediyesi, Southampton'un 40 kilometre kuzey doğusunda.
Southampton in westphalia?
- Westphalia'daki Southampton mu?
I'll meet her in the school in South Hampton.
Southampton'daki okulda onunla buluşalım.
He wants me to come to Southampton for Easter.
Paskalya'da gelmemi istiyor.
I'm not gonna be able to play tennis, pick checks up at dinner, or take the Southampton house.
Tenis dersleri de alamam. Restoranlarda hesabı da ödeyemeyeceğim. Deniz kenarında ev bile alamam.
There is an engagement party tonight at Arthur's father's house in Southampton.
Bu gece nişan daveti veriliyor Arthur'un babasının evinde, Southampton'da.
And I don't remember notifying old Southampton College.
Southampton College'a haber verdiğimi de hatırlamıyorum.
By lucky chance, we have landed at Southampton dock.
Şans eseri de, Southampton rıhtımına denk geldik.
Don't look much like Southampton to me, my lord.
Bence Southampton'a pek benzemiyor Lordum.
Dusty's just bought a huge house in Southampton and he's decorating it.
Dusty, Southampton'da enfes bir ev satın aldı. Şimdi de dekorasyonuyla uğraşıyor.
Parents bringing children to the 4 p. m. Special freight train to Southampton are ask ed to leave their children at the barrier to platform nine.
Çocuklarını saat 16 : 00 Southampton yük trenine getiren ailelerin çocukları dokuz numaralı peronun girişine bırakmaları rica olunur.
Saturday, Southampton, so it's good-bye, old England.
Southampton, yani hoşçakal yaşlı İngiltere.
The S.S. Nevonia, from Southampton, at 01 : 00AM.
Gece 1'de Southampton'dan kalkacak S.S. Nevonia.
- Lois Leffour, from Southampton.
- Lois Leffour, Southampton'luyum.
The Southampton police found him in a toilet on the M27 at 4 : 30 this morning.
Southampton polisi onu M27'de bir tuvalette buldu. Bu sabah 4 : 30'da.
What was he doing in Southampton?
Southampton'da ne yaptığını biliyor musun?
Just a few months ago, we were walking on the beach in Southampton.
Birkaç ay önce Southampton sahilinde birlikte yürüyorduk.
I want Kate to have a play-date next weekend with Perry in Southampton.
Kate'in önümüzdeki hafta Perry ile Southampton'da oyun arkadaşı olmasını istiyorum.
Friday, that means he sails from Liverpool not from Southampton.
Cuma, Bu demektir ki Liverpool'dan denize açılacak Southampton'dan değil.
Tens thousands of persons they fill the dock of Southampton, to see the biggest and the most modern transatlantic liner of the world.
"Onbinlerce insan, Southampton limanını doldurdu." "Dünyanın en büyük ve en modern yolcu gemisini görmeye can atıyorlardı."
Two great ships cross so, and now the Queen Mary it addresses for the port of Southampton, and it is prepared to moor.
"İki büyük gemi, yan yana geçti." "Ve Queen Mary, demir atmak üzere Southampton limanına doğru yöneldi."
Because, Monsieur Ridgeway, I saw the loan sharks á his wait in Southampton and I thought that it would be more safe in a cell of prison.
Çünkü Mösyö Ridgeway,... Southampton limanında sizi köpekbalıklarının beklediğini gördüm.
913 Dune Road, Southampton.
913 Dune Yolu, Southampton.
I heard about it last week in southampton.
Geçen hafta da Southampton'da dinledim.
Southampton...
Kalkın Bay Wilde.
south 263
south park 30
southern 27
southwest 42
southland 24
southeast 42
southjet 16
south beach 18
south korea 18
south side 28
south park 30
southern 27
southwest 42
southland 24
southeast 42
southjet 16
south beach 18
south korea 18
south side 28