Stay Çeviri Türkçe
155,610 parallel translation
Team, stay sharp.
Ekip, teyakkuzda kalın.
Just stay calm, keep moving.
Sakin olun, hareket etmeye devam edin.
Stay back, or she dies.
Uzak dur, yoksa ölür.
- Stay back or she dies!
- Uzak dur yoksa ölür!
Stay back!
Uzak dur!
Everyone stay sharp.
Herkes dikkatli olsun.
He's gonna stay here with Agent Boone.
- Roman ne olacak? O, Ajan Boone ile burada kalacak.
Can you please just try and stay focused?
Lütfen odaklanmayı dener misin?
But, no... you ran the numbers through that stupid formula and then opted to stay and finish college.
Ama yok... sen gittin o optal formülle uğraştın ve kalıp koleji bitirmeyi seçtin.
I gave up on the software to stay in college and finish my degree... a piece of paper.
Bölümümü bitirebilmek... bir parça kağıt için o yazılımdan vazgeçtim, kolejde kaldım.
And you can stay for dinner anytime you want.
Ve istediğin zaman akşam yemeğine kalabilirsin.
Please, stay.
Lütfen, kalın.
Keep your head down, stay ready, and remember this is just a tool.
Kafanı aşağıda tut, Hazır ol, ve bunun sadece bir alet olduğunu hatırla.
But I need you to stay focused, alright?
Fakat dikkatin dağılmasın, tamam mı?
Stay close to the shoulder.
Omuza yakın dur.
Please, just stay a little bit longer.
Lütfen, biraz daha kal.
You find your soul mate, you get married, you stay together until you die, period.
Ruh eşini bulur, evlenir, ölene kadar beraber kalırsın, nokta.
And it was also at this very booth where we had the conversation where we decided that I was gonna follow my dreams, and I was gonna move to Los Angeles, and she was gonna stay here.
Ve tam bu masa benim hayallerimin peşinden gitmem ve Los Angeles'a taşınmam ve onun buarada kalmasına... karar verdiğimiz masa.
Just stay a little bit longer.
Lütfen biraz daha kal.
I was wondering if it wasn't too much trouble for the kids to stay the night tonight?
Acaba çocukların bu gece sende kalması senin için bir sorun teşkil eder mi?
All that I ask is that you stay ahead of me.
Senden tek istediğim şey, hep benden önde olman.
I'm going to stay here for a bit and take care of her affairs. "
Burada biraz daha kalıp, işlemleri halletmem lazım. "
- stay, you stay.
- kal, kal sen.
I think you should go stay with Miguel for a while.
Bence gidip bir süreliğine Miguel ile kalmalısın.
David, I need you to stay calm.
- David, sakin olmanı istiyorum.
Stay out of the way.
- Rahat dur lan!
I think you may be showing some... stay here.
Sanırım sarsıntın var. Bir yere ayrılma.
Hey, David, I really need you to stay calm and, please, do not make me press this button.
David, gerçekten sakin olmanı istiyorum. Lütfen bu düğmeye basmak zorunda bırakma beni.
I just want to stay home!
Evde durmak istiyorum!
That's why I let you stay down here.
Bu yüzden kalmana izin vereceğim.
Melanie, as we explained earlier, we're not allowed to stay in the room with you - - it has to be an officer unfamiliar with the suspect.
Melanie, daha önce de anlattığımız gibi, seninle odada kalmamıza izin verilmiyor. Sadece, zanlıya yabancı bir elemanın yanında olması gerekiyor.
I think I can make a case for extending your stay with us.
ve buradaki görevinizi uzattırabilirim.
Michael, you don't have to stay and speak to DS Flynn.
Michael, Müfettiş Flynn ile oturup konuşman gerekmiyor.
Stay where you are, please.
Olduğun yerde kal, lütfen.
Stay out and control access.
Sen dışarıda kal. Sen benimle birlikte gir.
Dot, stay with me.
Dot, benimle kal.
- I told them girls to stay... - What? Hunkered down in the hotel room, but...
- Kızlara otel odasından hiç çıkmamalarını söylemiştim ama...
Stay down!
Eğil!
I'd rather fly out there and find nothing than stay here and see more bodies drop.
Oraya gidip bir şey bulmamayı burada kalıp cesetlerin artmasına yeğlerim.
But you stay the course, I'll give you a future.
Ama yola devam ederseniz size bir gelecek sağlarım.
She sees that you're strong, she's gonna stay strong, too.
Güçlü olduğunu görürse o da güçlü olacaktır.
I'll stay behind, wait for the coroner to arrive.
- Ben kalıp adli tabibi bekleyeceğim.
You stay the hell away from my family.
Ailemden uzak dur.
All right, anyway, fans are gonna tune in for the moves, but they're not gonna stay tuned in unless we give them what, ladies?
Tamam, her neyse, hayranlar hareket için izleyecek ama onlara ne vermezsek izlemeye devam etmeyecekler hanımlar?
Stay in character.
Karakterde kalıyorum.
I pay our mortgage, I pay our utilities, so, I am going to stay here in our guest room-slash-office-slash-craft-area.
Ev kredimizi ödüyorum, giderleri ödüyorum, yani burada kalacağım, misafir odası, ofis ve çalışma odası olan alanda.
Enjoy your stay.
İyi tatiller.
I would love to stay and catch up with you, but, you know, uh, actually, I... came in to check the time, and I gotta run to rehearsal.
Kalıp sohbet etmek isterdim ama, şey, ben... Saate bakmaya geldim, provaya yetişmeliyim.
I'll stay here, I'll turn it down.
Bu yüzden işi kabul etmemi istemiyorsan, ben... ben burada kalacağım, işi geri çevireceğim.
Stay for prayer.
Namaza kalsana.
Stay down.
Kalkma.
stay strong 139
stay safe 113
staying 39
stay in your lane 18
stay with me 1471
stay tuned 68
stay focused 161
stay here 2079
stay away from me 476
stay close 302
stay safe 113
staying 39
stay in your lane 18
stay with me 1471
stay tuned 68
stay focused 161
stay here 2079
stay away from me 476
stay close 302
stay cool 134
stay out of trouble 106
stay still 409
stay calm 730
stay back 1306
stay close to me 52
stay low 147
stay in touch 40
stay in the car 177
stay down 1032
stay out of trouble 106
stay still 409
stay calm 730
stay back 1306
stay close to me 52
stay low 147
stay in touch 40
stay in the car 177
stay down 1032
stay in school 26
stay away 423
stay together 118
stay in bed 25
stay inside 96
stay out 50
stay with us 260
stay out of my business 21
stayin' alive 30
staying alive 18
stay away 423
stay together 118
stay in bed 25
stay inside 96
stay out 50
stay with us 260
stay out of my business 21
stayin' alive 30
staying alive 18