English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Sure did

Sure did Çeviri Türkçe

4,210 parallel translation
All I know is that he sure did and I had to hear all about it, and now I can barely look at you.
Bildiğim tek şey onun hoşlandığı ve benim bunu duymak zorunda kalmam. - Şimdi sana bakamıyorum bile.
She sure did.
Öyle demişti.
Yeah, he sure did.
Evet, kesin demiştir.
But my mom sure did.
Ama annem inanırdı.
I sure did fall for the most ambitious guy around
Gerçekten buradaki en hırslı adamı sevmişim.
- Sure did.
- Tabii ki.
Sure did.
- Öyleydi.
Sure did a number on this place.
Fena zarar vermişler.
Ferg sure did.
Ferg bulduğuna emin.
You sure did, babe, but we're really...
- Muhakkak, bebeğim.
Sure did.
Elbette aldın.
We sure did.
Kesinlikle başardık.
I sure did have a lot of fun hanging out with you.
Seninle takılırken iyi vakit geçirdim.
I'm sure Amanda would've appreciated the fact that you did everything you could to be there.
Eminim ki Amanda orada olmak için elinizden geleni yaptığınızı biliyordur.
Look, I'm just saying, if Christine did it, I'm sure she won't do it again.
Bak, ben diyorum ki, eğer Christine yaptıysa, eminim ki bir daha yapmayacaktır.
I just had to make sure that he never did this to another bartender.
Bunu bir daha başka bir barmene yapmayacağından emin olmak istedim.
We struggled on, of course, as everyone did in those days, but I'm not sure now how sensible it was.
O günlerde herkesin yaptığı gibi çabaladık,... ama bu ne kadar akıllıcaydı emin değilim.
I'm sure our neighbors did.
Komşular duymuştur kesin.
Well, sure you did.
- Herhalde biliyordun.
I'm sure I did.
- İzin belgesi imzalamış mıydın? İmzaladığımdan eminim.
I'm sure she did.
Ona eminim zaten.
I would make sure, Your Highness, that he did.
Ekselansları, bunu yaptığından emin olacağım.
I'm sure you did all you could, Michael.
Elinden gelen her şeyi yaptığından eminim Michael.
You just want to make sure I don't tell everyone what Junior did.
Sadece Junior'un yaptıklarını kimseye anlatmamamı istemiyorsun.
Sure, but I'm mainly just glad it did.
Elbette ama daha çok seçtiği için mutluyum.
And I'm pretty sure I know who did it.
Ve yazan kişinin kim olduğunu bildiğime eminim.
I'm sure they did a "cleanup" on that, too.
Eminim bunun üzerinde de "temizlik" yapmışlardır.
Sure you did.
Elbette öyledir.
So I made sure that when they did they'd do it with my code.
Bu yüzden bunu yaptıklarında benim kodumla yapmalarını sağladım.
- I'm sure you did great, honey.
- Tatlım, eminim harikaydın. - Evet.
I never said I fooled you, but someone sure as hell did.
Ben, hiç seni kandırdığımı söylemedim. Ama birinin kandırdığı kesin.
Oh, I'm sure he did.
Eminim öyledir.
Sure you did.
- Elbette öldürdün.
Well, if you weren't sure, then why did you send it over?
Madem emin değilsin, neden resmi gönderdin?
No, I'm sure you did not.
Yo, eminim öyle değildir.
I'll subpoena the lab that did Rebecca's testing, make sure we're seeing the original reports.
Rebecca'nın testini yapan laboratuarı ihraz ederim. Gerçek sonuçları gördüğümüzden emin olmak için.
I did always make sure you had a roof over your head.
Her zaman bir yuvan olması için çabaladım.
I just wanted to make sure That he never did it to another girl.
Başka bir kıza daha yapmasını istemedim.
I'm sure you'll find the gig as invigorating as I did, "Screamer".
Eminim gösteriyi beni yaptığı gibi canlandırıcı bulacaksın seni "parti düşkünü".
No, I did say that I would monitor her and make sure she takes her immunosuppression drugs.
Hayır, gözüm üstünde olacak dedim ya. İmmünsupresif ilaçlarını aldığına emin olacağım.
Like I did, as I'm sure you've heard.
Benim gibi, eminim duymuşsunuzdur.
I'm pretty sure you did.
Eminim bahsetmiştin.
Sure you did.
Tabii ki.
Well, then why did you... I needed to make sure he told us everything he knew, he needed to learn once and for all to keep his nose out of federal business.
- Bildiği her şeyi bize anlattığından, federal büronun işlerine burnunu sokmamayı ilk ve son kez öğrendiğinden emin olmak istedim.
Pretty sure you guys would know if I did.
Yazsaydım haberiniz oldurdu herhalde.
He'll make sure that what Knizac did to his wife is done to mine.
Knizac'ın onun karısına yaptığını benim karıma yapacağını söyledi.
Now, did you check the room to make sure you haven't left anything?
Odalarınızda hiç bir şey unutmadığınızdan emin olmak için Tekrar kontrol edin Hepsi tamamdır.
Uh, sure, that's why I did it.
Evet, o yüzden yaptım.
And even if it did, you're sure as hell never gonna see it.
Hem varsa bile sen orayı kesinlikle göremeyeceksin.
I'm pretty sure'cause there's a lot of blood. Did you call an ambulance?
Bundan eminim çünkü her yer kan olmuş.
I mean, sure, Bruce and I were mind-gaming you, but... this is worse than anything I ever did to you.
Tamam, Bruce ile sana oyun oynuyordum ama bu sana yaptığım her şeyden daha kötü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]