Surprisingly Çeviri Türkçe
1,345 parallel translation
Surprisingly, it was a first novel that was the big hit that fall :
Sürpriz bir şekilde, o sonbaharın büyük hiti, bir ilk kitap olacaktı.
Surprisingly, the singing goes on.
Şarkı şaşkınlık verici bir şekilde devam etmektedir.
She actually... looks surprisingly calm.
Aslında şaşırtıcı derecede sakin görünüyor.
Surprisingly the song itself is a jingle.
Garip olansa şarkının bir reklam müziği olması.
I have surprisingly strong legs and an hour before my next class.
Şaşırtıcı derecede kuvvetli bacaklarım ve bir sonraki dersime de bir saat süre var.
The fact that he, you know, rocks, rocks your world, surprisingly that... really, you know doesn't concern me.
Gerçek şu ki, O dünyanı şaşırtıcı şekilde altüst etti gerçekten, beni ilgilendirmez.
- Surprisingly.
- Şaşırtıcı bir şekilde.
Surprisingly.
Şaşırtıcı bir şekilde.
And not surprisingly there was no sign of Chagas'or any other parasites in his CSF.
Beklendiği üzere, Chagas belirtisi yok. Beyin omurilik sıvısında başka parazit yok.
Yes, and a surprisingly good poker player.
- Şaşılacak kadar iyi poker oynuyor.
Not surprisingly, carnival folk know how to have a good time, so we stayed for hours.
Beklediğimiz gibi karnaval ahalisi eğlenmesini biliyordu. Biz de birkaç saat orada kaldık.
People can be surprisingly open-minded when it comes to making sure their cars don't run dry.
İş benzinlerinin bitmemesi konusuna geldiğinde insanlar son derece açık fikirli olabiliyorlar.
The ice cream bar was my idea. This is surprisingly tasteful.
- Şaşırtıcı derecede zevkli.
Surprisingly quiet.
Şaşırtıcı şekilde sessiz.
It is very strong and surprisingly flexible.
Çok sağlam. Ve esnek.
Feels surprisingly good.
Çok şaşırtıcı şekilde güzel bir duygu.
In these new surroundings he is a surprisingly adept swimmer.
Bu yeni ortam içinde, erkek ayı şaşırtıcı bir yüzme becerisi sergiliyor.
By early summer, the chicks are surprisingly well developed and now look ready to take on the world.
Yaz başı geldi. Yavrular şaşırtıcı derecede sağlıklı büyümüş. Ve dünyaya açılmaya hazır.
Surprisingly only two percent of the sunlight filters down to the forest floor.
Şaşırtıcı biçimde, güneş ışığının sadece % 2'si orman zeminine ulaşır.
Surprisingly, it doesn't rain every day in the rainforest but more still falls here than anywhere else on Earth.
Şaşırtıcıdır ki, yağmur ormanlarında her gün yağmur yağmaz ama yine de Dünya'nın başka yerlerinden daha fazla yağmur alır.
Not surprisingly, this didn't go down brilliantly with the vicar father.
Haliyle, tutucu baba bu ilişkiye sıcak bakmadı.
Surprisingly, I don't know much about him at all
Şaşırtıcı ama hakkında çok fazla şey bilmiyorum.
Surprisingly not.
Ne yazık ki yok.
Surprisingly fast.
Şu hıza bak!
For her fingertip, surprisingly well.
Parmak ucu için bir sıçanla boğuşması gereken biri için şaşırtıcı derecede iyi.
Surprisingly well, considering it's with Cappie.
Cappie ile yaptığımı düşünürsek çok çok iyi.
Not surprisingly, prison was turning out to be a miserable place.
Beklenildiği gibi, hapishane insanı bedbaht yapıyordu.
Well, I Have To Say, Karl, These Emotions Are Surprisingly Human.
Karl, söylemem gerekir ki bu duygular çok insancıl.
And it is surprisingly big, isn't it, Julian?
Ve pipisi şaşırtıcı derecede büyük, öyle değil mi Julian?
Surprisingly well, actually.
Hayret uyandıracak şekilde iyi.
Small, but surprisingly strong.
Ufak tefek ama şaşırtıcı şekilde güçlü biri.
The good news is that the mattress is surprisingly supportive.
İyi haber, yatak şaşırtıcı şekilde tedavi edici.
Surprisingly affordable, too.
Hararetle tavsiye ederim.
But, most surprisingly... It's about Ashiya and Sano.
Asıl şaşırtıcı olan Ashiya ve Sano.
Surprisingly upscale for someone on half a civil servant's salary.
Geliri hizmetçilerin yarısı kadar olan biri için pahalı bir yer.
Surprisingly, no.
Şaşırtıcı ki, hayır...
They're surprisingly affordable in the off-season.
Sezon harici acayip ucuzlar.
FOR YOUR WIFE'S DEATH IS MR. CONROY. NOT SURPRISINGLY, MR. CONROY HAS AN ALTERNATE VERSION OF EVENTS.
Bay Chen, karınızın ölümünden Bay Conroy'un sorumlu olduğuna inanıyorsunuz.
But it turns out, not surprisingly, Since he was having an affair, That the schafers'bank accounts were nearly empty.
Fakat Schafer'in banka hesapları neredeyse boş çıkınca bunu yapması hiç de şaşırtıcı değil.
HERZOG At the so-called Freak Train event at one of McMurdo's bars, Karen is, not surprisingly, one of the most popular performers
McMurdo'nun barlarından birinde "Freak Train" olarak bilinen gösteride Karen'ın en popüler icracılardan biri olması pek sürpriz olmasa gerek.
HERZOG Not surprisingly, we found this incantation in Hawaiian language on the side of his detector
Detektörün yanlarında Hawaii dilinde efsunlar bulmak bizleri hiç şaşırtmadı.
Surprisingly, after half a century of acting on TV, Mother is resistant to playing the role of herself in this exciting experiment of mine, which could actually not just unlock the secrets of a family,
İlginçtir, televizyonda yarım asır rol yaptıktan sonra bu heyecanlı deneyde kendisini oynamaya pek yanaşmıyordu.
Surprisingly the Church welcomed Galileo's findings, at the first.
Şaşırtıcı bir biçimde Kilise, Galileo'nun keşiflerini ilkin hoş karşıladı.
Surprisingly, yeah.
Şaşırtıcı şekilde, evet.
Surprisingly deep.
- Şaşırtıcı şekilde derin konuştun.
It's surprisingly hard to stop.
Dişimin arası bayağı çekirdek alabiliyormuş.
And, surprisingly, because if you read the Gospels, he didn't talk that much about himself.
Ancak, şaşırtıcı bir biçimde İncil'de İsa kendisinden pek bahsetmez.
yes, yes, enjoy these final moments of mockery because in just ten surprisingly expensive sessions, stella is gonna zap that butterfly right off the face of my lower back.
Evet evet, alay konunuzun son dakikalarının keyfini çıkarın. Çünkü şaşırtıcı şekilde pahalı olan 10 seansla Stella o kelebeği kuyruk sokumumun yüzeyinden silecek.
So, not surprisingly, scientists are eager to find out what's going to happen to Greenland's ice as global temperatures continue to rise.
Küresel ısınmanın artmasıyla Grönland'ın buzuna neler olacağını öğrenmek için can atan bilimadamlarına şaşmamalı.
But surprisingly, as well as being a primary source of nourishment for creatures in the sea, these tiny organisms help all animals on Earth to breathe.
Ancak ilginçtir bu küçük organizmalar okyanustaki yaratıkların ana besin kaynağı olmanın dışında Dünya'daki tüm hayvanların nefes almasına da yardım ediyorlar.
I must say, dan has been surprisingly good
Söylemeliyim ki, Dan şaşırtıcı derecede iyi...
surprisingly well 19
surprise 1840
surprised 240
surprise me 142
surprises 19
surprised me 16
surprised to see you here 22
surprised to see me 43
surprising 84
surprise 1840
surprised 240
surprise me 142
surprises 19
surprised me 16
surprised to see you here 22
surprised to see me 43
surprising 84