English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Taking fire

Taking fire Çeviri Türkçe

325 parallel translation
And everything was cool, until we started taking fire.
Bize ateş edilmeye başlanana kadar herşey iyiydi.
I'm taking fire.
Ateş altındayım.
Alligator four, we're taking fire from all quadrants.
Timsah 4, dört cepheden ateş altındayız.
They're taking fire from all quadrants, sir.
Dört cepheden ateş altındalar komutanım.
We are taking fire from inside the cloud.
Bulutun içinden, bize ateş edildi.
There she blows. ( gunfiire ) - We're taking fire!
İşte orda patlamış.
They're taking fire!
Ateş altındalar!
I repeat, I'm taking fire.
Tekrar ediyorum, Ateş alıyorum.
- No, I mean I'm taking fire * here *. In the... future.
Hayır, yani burada, gelecekte ateş altındayım.
I'm under fire. I'm taking fire.
Ateş altındayım!
Super 64, are you taking fire?
Süper 64, sana ateş edildi mi? Tamam.
Colonel O'Neill, we're taking fire.
Albay O'Neill, ateş altındayız.
- Considering the SGC was taking fire, we're glad you waited as long as you did, sir.
- SGC'nin ateş altında olduğunu düşünürsek beklediğiniz için müteşekkiriz.
- They're taking fire.
- Onlara ateş ediyorlar.
We're taking fire.
Ateş altındayız.
We are taking fire.
Tekrarlıyorum.
Hank, taking fire, four to five suspects on my side.
Hank, ateşe karşılık veriyorum, benim tarafta 4-5 şüpheli var.
- Who's taking fire?
- Kim ateş ediyor?
Were they taking fire?
Oradan saldırı alıyor muydular?
He was taking it in stride, but he had a friend who was a ball of fire.
Gelişmeleri kendini kaybetmeden sakince ele alıyordu ama ateş topu gibi kızgın bir dostu vardı.
That'd be taking him from the frying pan and throwing him into the fire.
Bu onu kızgın tavadan alıp ateşe atmak demektir.
On "Man", a fire burns to guide the vessels taking the western route.
"Erkek" in üzerinde, Yakılan ateş gemilere yön verir. Batı rotasını gösterir.
Were taking enemy fire!
Düşman saldırısı!
Brother, i'll go through the fire with you, but you are not taking care of business.
Kardeşim, seninle yangına bile dalarım ama sen işle ilgilenmiyorsun.
Taking another fire bare handed instead of looking out for your proble.
Stajyerini korumak yerine... yeni bir yangına çıplak elle atıldın.
The mayor may not let me fire you, but I'm not taking the heat for your fiascoes.
Vali seni kovmama izin vermeyebilir. Ama senin rezaletin yüzünden suçlanmayacağım.
I can't stop you from running, but you're not taking our fire power with you.
Kaçmanı engelleyemem, ancak ateş gücünü yanına almıyorsun!
Now, I'm taking this white flag and I'm going over to the enemy camp and I'm going to tell them you're ready to talk about terms for a cease-fire.
Şimdi, bu beyaz bayrağı alıp, düşman kampına gideceğim, ve ateşkes şartlarını görüşmeye hazır olduğunu ileteceğim.
I'm taking it to the fire to mull.
- Onu baharatla kaynatmak için ateşe götürüyorum.
Instead of taking cop lessons from a cokehead, maybe you should be lookin at that fire, you know?
Bir beyinsizden polislik dersleri almaktansa bu ateşe bakman belki de daha iyi olur.
And we'd still be taking the fire from those 88s.
Ve yine de 88 mm. lerin ateşi altında olacaktık.
She's taking heavy fire.
Jem'Hadar'dan ağır ateş alıyor.
When it got so hot in the city you could barely breathe, and we sat out on your fire escape taking turns rubbing ice cubes down each other's necks
O kadar sıcaktı ki zorlukla nefes alabiliyordun, ve biz yangın çıkışında oturmuş bir birimizin boyunlarını ve sırtlarını buzla
The colonel should have let me address the crowd, then he could have withdrawn his marines. Would you have expected him to hold his fire as he withdrew, even if he were taking casualties?
- Askerleri öldürülüyor olsa bile çekilmeli miydi?
- I was taking fire.
Ateş alıyordum.
Meanwhile, others have the fire power and are taking action.
Bu esnada, başkaları kaleye ateş gücüyle saldırmaya başladı.
Dylan, we're taking heavy enemy fire!
Dylan, ağır düşman ateşi altındayız!
I was taking Maureen home from the beach see two uniforms fighting this fire up by Black Bank Marsh.
Maureen'i plajdan almış eve gidiyordum ve iki üniformalının bir yangını söndürmeye çalıştığını gördüm.
Heat of the moment murder is one thing but taking time to set fire to the victim's crotch.
O anın öfkesiyle işlenen cinayet tamam ama kurbanın cinsel organını yakmak?
I mean, God, him taking Pam Macy to the prom... setting my house on fire, lying about Laurie...
Pam Macy ile yıldönümü balosuna gitmesi... evimi ateşe vermesi, Laurie hakkında yalan söylemesi.
Investigators are still unable to declare an official cause of the fire but they say they are taking seriously eyewitness reports about an electrical anomaly in the Sutton Dome just a few hours...
Müfettişler yangının sebebini hala resmen açıklamadılar fakat görgü tanıklarının Sutton Kubbesi'ndeki bir elektrik anomalisi anlatmaları üstünde duruluyor, birkaç saat içinde... SPENCER :
Because she'd been taking pictures all afternoon, Amélie is petrified. She stares at the TV, racked by the guilt of causing a huge fire, two derailments and a jumbo jet crash.
Bütün gün fotoğraf çektiği için Amelie dehşete kapılmış bir şekilde televizyonun önünde oturup büyük bir yangından iki tren kazasından ve bir uçak kazasından kendisini sorumlu tuttu.
We're taking heavy enemy fire!
Yoğun düşman ateşi altındayız!
The fleet is taking heavy fire.
Filo ağır ateş altında.
- What? Lex is using the fire to justify taking back the building.
Lex kendini binayı geri almakta haklı göstermek için yangını kullanıyor.
We are taking heavy machine-gun fire.
Ağır makinalı silah ateşi altındayız.
The rain of fire, taking down Wolfram and Hart, even blotting out the sun I think now those were only the first steps to something bigger.
Ateş yağmuru, WolframHart'ı yıkıp geçmesi, hatta güneşi söndürmesi sanırım bunlar sadece geriden gelenler için küçük birer adım.
They made it out of the building, but they're taking heavy fire!
Binadan çıktılar, ama ağır ateş altındalar.
Like I said, I was thinking of taking Emma to the Museum of Knives and Fire.
Dediğim gibi, Emma'yı Bıçak ve Yangın Müzesi'ne götürecektim.
You know, and then on top of taking shit all day, they can fire you.
Bu yetmezmiş gibi seni kovabiliyorlar da.
All armada ships now taking heavy fire, sir.
Armada'nın tüm uzay gemileri yoğun ateş altında, efendim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]