Tamar Çeviri Türkçe
31 parallel translation
Tamar, stand clear.
Tamar, geri çekil.
Myself, Tamar, who's dead now,
Ben, Tamar, yani ölen, ve bir diğeri.
Tamar was my contact.
Bağlantılı olduğum Tamar'dı.
You said you know where the graves of Queen Tamar and Rustaveli are?
Tamar ve Rustaveli'nin mezarının yerini bildiğini söyledin, değil mi?
Listen, let's go look for the graves of Queen Tamar and Shota.
Dinle, hadi Kraliçe Tamar ve Shota'nın mezarlarını aramaya gidelim.
Queen Tamar, Georgy Saakadze, Shota Rustaveli.
Kraliçe Tamar Georgy Saakadze, Shota Rustaveli.
We shall still have another David the Builder, the great Rustaveli and the sun-faced Tamar.
Biz başka bir kurudu Davut'a sahip olacağız. Büyük Rustaveli ve Güneş Yüzlü Tamar'a.
They've sold the sun-faced Tamar!
Güneş yüzlü Tamar'ı sattılar!
And this is the light-faced Tamar.
Bu da Temiz Yüzlü Tamar.
Dev locked her up in a dark dungeon, but the darkness lifted, the doors of the dungeon opened up, and the divine Tamar is shining again, as a morning star in the sky.
Şeytan onu zindana atmış, fakat birden etraf aydınlanmış zindanın kapıları açılmış ve kutsal Tamar sabah yıldızı gibi parlamış.
TAMAR TSITSISHVILI
TAMAR TSITSISHVILI
Now you've disrupted Tamar's death.
Şimdi Tamar'ın ölümünü bozdunuz.
You're sharp today, Tamar.
Bugün çok iyisin, Tamar.
Your friend, Tamar Gera, interviewed President Assad's wife.
Arkadaşın Tamar Gera, Başkan Esad'ın karısıyla röportaj yapmış.
Army wives may be considered desperate housewives, but we're an active part of the political and social scene, Tamar,
Ordu mensuplarının eşleri umutsuz ev kadınları olarak düşünülür genellikle. Ama aslında bizler, politik ve sosyal sahnenin aktif oyuncularıyız Tamar.
Suzie? Tamar.
Suzie sen misin?
Tamar Gera.
Tamar. Tamar Gera.
I'm Tamar Gera from "Yediot Ahronot".
Ben Yediot Ahronot gazetesinden Tamar Gera.
Listen to me, you call Tamar Gera this very instant and retract it all!
Beni iyi dinle. Tamar Gera'yı arıyorsun hemen. Söylediğin her sözü geri alıyorsun!
Judah became the father of Perez and Zerah by Tamar,...
Yahuda Tamar'dan olma, Perez ve Zerah'ın babası.
Zambakhidze Tamar, my mother.
Zambakhidze Tamar, benim annem.
I don't count the ones across the Tamar.
Tamar'dakileri katmadım.
Put the Tamar'tween us.
Tamar'ı aramıza alırız.
This is Tamar.
Bu Tamar.
Tamar's decided that I'm the only one that can keep her safe, and...
Tamar, onu güvende tutabilecek tek kişinin ben olduğuma karar verdi ve...
My younger sister Tamar, she survived Treblinka.
Kız kardeşim Tamar, Treblinka kampından kurtuldu.
- That it's not Wessex. The Wessex-Cornwalum border is this river... the Tamar river.
Wessex-Cornwall sınırı şu nehir yani Tamar nehridir.
And my pearl, Tamar.
Ve incim, Tamar.
And here, the one Judah gave his daughter-in-law Tamar.
Ve burada, Yahuda biri damadı Tamar'a verdi.
Great mother, we have been blessed with two more daughters,
Yüce annemiz Şem'un ve Lâvi oğullarımızın zevceleri Rhoda'yı ve Tamar'ı da kutsadık.
Rhoda and Tamar, the wives of our sons Simon and Levi, and we ask that you welcome them, as we have, into your loving embrace.
Bizi karşıladığın gibi onları da sevgiyle kabul edip karşılamanı istiyoruz.