Temporal Çeviri Türkçe
1,162 parallel translation
There's been a temporal displacement of some kind.
Bir çeşit zamansal yer değiştirme meydana geldi.
Department of Temporal Investigations.
Zaman Soruşturma Departmanı.
I guess you boys from Temporal Investigations are always on time.
Sanırım siz Zaman Soruşturma Departmanı'ndaki çocuklar her zaman vaktinde geliyor olmalısınız.
17 separate temporal violations... the biggest file on record.
17 farklı geçici ihlal. Kayıtlara geçen en büyük dosya.
The last thing I want is a visit from Temporal Investigations when we get home.
Son bir isteğim daha var, eve döndüğümüzde Zaman Soruşturmalar Departmanı'ndan ziyaretime gelinsin.
Surely you took elementary temporal mechanics at the Academy.
Akademi'deki zaman mekaniği dersine mutlaka girmişsindir.
Your vessel is responsible for a disaster in my century... a temporal explosion that will destroy all of Earth's solar system.
Geminiz benim yüzyılımda meydana gelen bir felaketten sorumlu... Dünya ve tüm güneş sistemini yok edecek olan, zamansal bir patlama.
The temporal rift is closed.
Uzaysal çatlak kapandı.
The temporal explosion will occur.
Zamansal patlama gerçekleşecek.
They go into the future, and once there, they make one critical mistake, which causes a temporal explosion that takes us all the way back to "A."
Geleceğe gittiler ama orada, kritik bir hata yaptılar, zamansal bir patlamaya neden oldular, ki, bu da bizi gene "A" ya götürüyor.
If someone were to fly my timeship into the future without recalibrating the temporal matrix, then that could cause the kind of explosion that I witnessed in the 29th century.
Eğer buradan birisi zamangemimi, zamansal matrisini iyi kalibre etmeden geleceğe uçurursa, 29.yy'da gördüğüm patlamaya neden olabilirdi.
He told us that if its temporal matrix isn't precisely calibrated, you'll trigger a temporal explosion.
Geminin zamansal matrisinin doğru kalibre edilmediğini söyledi., Zamansal bir patlamayı tetikleyeceksiniz.
Your vessel is responsible for a disaster in my century- - a temporal explosion that will destroy all of Earth's solar system.
Geminiz yüzyılımızı felakete götürecek tüm güneş sistemini yok edici bir patlamadan sorumlu.
The temporal technology is incredibly complex.
Bu zamanın teknolojisi inanılmaz biçimde karmaşık.
If you even attempt to travel to the future, you'II risk creating a temporal explosion that could cost billions of lives, including your own.
Geleceğe yolculuğu denersen, Milyarlarca hayata mal olacak bir patlamaya yol açabilirsin. Buna sende dahilsin.
It was a temporal transponder set to give off tachyon signals.
Tachyon sinyallerinden kaçmak için radyo verici kulanmışlar.
Initiate temporal inversion.
Zamansal değişimi başlat.
The timeship is powering its temporal field generator.
Zaman gemisi zamansal alan jeneratörlerine güç veriyor.
If he enters the rift like this, that timeship will create a temporal explosion.
Eğer bunu gibi bir deliğe giriş yaparsa, zaman gemisi patlama yaratacak.
temporal core has reached cascade potential.
Zamansal çekirdek potansiyele ulaştı.
The temporal Integrity Commission detected your vessel over 20th century Earth.
Zamansal bütünlük komitesi, 20. yüzyıl'da sizin geminizi, tespit etti.
temporal Prime Directive.
Zamansal birincil direktifi.
I mean, I can't go around causing temporal anomalies or subspace inversions without considering the impact it'll have on my son.
Demek istediğim, oğluma bir etkisi olabilir diye, zamansal anomalileri, alt uzaya zıtlıkları yaratamayacağımdır.
He has temporal lobe epilepsy.
Epilepsi hastasıymış.
That light mass in his temporal lobe.
Şakak lobundaki şu kütle.
I suffer from temporal lobe epilepsy.
Ben epilepsi hastalığından muzdaribim.
Well, with temporal lobe epilepsy... which is what van Gogh had- - which is what our friend Wayland has- - a seizure can be very subtle.
Van Gogh'un sahip olduğu epilepsi türü arkadaşımız Wayland'ın epilepsi türüyle aynı bu türde nöbet çok incelikli olabilir.
People with temporal lobe epilepsy... make your skin crawl for a reason.
Epilepsi hastaları sizin derinizi bir sebepten dolayı yüzebilir.
"When seizing, temporal lobe epileptics... " often carry out some fairly complicated behavior...
" Bu tür epilepsi nöbetleri oldukça karışık davranışlara sebep olur.
From the government of Tibet, to Your Holiness, the fourteenth Dalai Lama, we ask you to rule your people, as the spiritual and temporal leader of Tibet.
Tibet hükümetinden... Yüce Efendimiz, on dördüncü Dalay Lama'ya... Tibet'in ruhani ve dünyevi lideri olarak... halkımızı sizin yönetmenizi istiyoruz.
The bullet entered the temporal lobe just above the eye socket causing a pressure explosion of the upper brain and skull.
Kurşun temporal loba, göz çukurunun hemen üstünden girdi üst beyin ve kafatasında basınçsal patlamaya neden oldu.
When you encounter the temporal anomaly the duplicate will be thrown back into the past, and the original... you... will pass through the barrier unaffected.
Zamansal anomaliyi karşılaştığınızda yinelenen geçmişe atılmış olacaktır ve orijinal... etkilenmeden bariyeri geçecek.
I'm picking up an unusual temporal signature.
Ben alışılmadık zamansal okumalar alıyorum
In the meantime, Tom and I will begin scanning for temporal anomalies.
Bu süre zarfında, Tom ve Ben zamansal anomali taramaya başlayacağız.
well, we've tried every kind of temporal scan
Her çeşit, zamansal anomaliyi taradık.
They were able to penetrate our shields because their torpedoes were in a constant state of temporal flux.
Kalkanlarımızı, delebilmeyi başardılar, çünkü torpidoları, kararlı bir zamansal akış durumunun içindeydi.
Each time I arrive, I seem to exist in temporal sync with the rest of you for a while, but before I can make anyone understand what's happening, I find myself at an earlier time in my Iife and just before it happens, I seem to experience a sudden drop in body temperature.
Her sıçrayışımda, bir süreliğine sizler ile zaman senkronu yaşıyorum, ama, neler olduğunu birilerinin anlamasını sağlayamadan, kendimi tekrar sıçramış olarak buluyorum, ve bu tecrübeyi yaşamadan önce, üşümeye başlayıp, vücut ısımın düştüğünü hatırlıyorum.
What I will, apparently, fall to realize is that the bio-temporaI field is going to reactivate the dormant chroniton particles in her cells, bringing Kes out of temporal sync with the rest of us.
Görünüşe göre, biyo-zaman alanının, vücudunda kalan Kroniton parçacıklarını yeniden harekete geçireceği ihtimalini göz önünde bulundurma konusunda başarısız olacağım, biz hariç, Kes'in geriye doğru zamanda yolculuk yapmasına neden oluyor.
To do that, we'd need to know the precise temporal variance of the specific torpedo which contaminated the ship.
Bunu yapmak için, zamansal değişikliğe neden olan gemiyi kirleten torpidonun hangisi olduğunu bilmemiz lazım.
Kes has remained in temporal sync with us for two days now, but since we don't know when she may jump again, we can't afford to rest until we've found some way to help her.
Zaman sıçraması yapan Kes, bizimle beraber iki gün geçirmiş durumda, ama bir daha tekrar ne zaman sıçrayacağını bilmiyoruz, ona, yardım edebilecek bir yol bulana kadar, hiçbir şekilde gücümüz yetmiyor.
We have to determine the exact temporal variance of the torpedo, so that we...
Torpidonun, zamansal varyansını tam olarak belirlememiz gerekiyor ve böylece...
You have to put me in the bio - temporal containment field.
Beni, bir biyo-zaman kapsama alanı içine koymalısınız.
They're passing through our shields because they're in a state of temporal flux.
Kalkanlar delip geçebiliyorlar çünkü, zamansal bir akış durumundalar.
I have to find the exact temporal variance of that torpedo.
O torpidonun, zamansal varyansını bulmam gerekiyor.
The important thing is, the temporal variance of the chroniton torpedo was 1.47 microseconds.
Önemli olan, kroniton torpidonun zamansal varyantı, 1,47 mikro saniye.
I expose her to will trigger dormant chroniton particles, taking Kes out of temporal sync and causing her to begin her backward journey through time.
Kes'in geçmişe doğru, yapmış olduğu bu sıçramalara neden olacağım.
Kes has been able to provide us with the precise temporal variance of the torpedo which infected her.
Kes, torpidonun zehirlemesi sayesinde, kesin bir zamansal varyans yaşandığını bize gösterebildi.
If we can set up a bio-temporaI chamber and expose her to a precisely modulated field of antichroniton particles, of antichroniton particles, we feel this may purge her system and bring her back into temporal sync with the rest of us.
Eğer bir biyo-zaman odası ayarlayıp, alan içinde ki, antikroniton parçacıklarını hafifletebilirsek, sisteminde bulunan radyasyonu tamamen temizleyip, bizim geriye kalanımızla aynı duruma gelebilir.
And due to an extraordinary display of medical heroics, you're back in temporal sync with the rest of us.
Ve, sıradışı tıbbi bir kahramanlık gösterdiğinden dolayı, geri kalanımızla aynı zaman senkronundasın.
I'm going to scan for temporal anomalies.
Zamansal anomaliler için tarama yapacağım.
I don't see any evidence of temporal flux or any kind of anomaly, for that matter.
Bu sorun için, herhangi bir zamansal anomaliyi gösteren bir belirti göremiyorum.