English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / That many

That many Çeviri Türkçe

13,548 parallel translation
One source tells Metropolis, that many believed the mark of the Bat brand in prison essentially is a death sentence.
Metropolis News'in kaynaklarından birine göre çoğu kişi yarasa damgasının hapishanede ölüm cezası olduğuna inanıyormuş.
Never gonna get past that many.
Asla bu kadarının arasından geçemeyiz.
Even if I wanted to... I couldn't reach that many people. I don't have Cerebro.
İstesem bile... o kadar insana ulaşamam.
That last Martini was a... too too many, I think.
Son martini fazla gelmiş anlaşılan.
How many stay that way.
Kaç tanesi iyi olarak kaldı?
Millions, that's how many.
Milyonlarca, bu kaç kişidir.
It was a voice that had gotten him through many lonely nights.
Nice yalnız gecede içine işleyen ses oydu.
Not many people do anything in their whole life that comes close to that. Let alone at nine years old.
Çoğu insan, ırak dokuz yaşında yapmayı, tüm hayatı boyunca bile buna yakın bir şey yapamaz.
Well, a visit, as delightful as that might be, would represent so many hours and days deducted from the grand affair of education.
Ziyareti her ne kadar mutluluk verici olsa da eğitiminden saatler ve günler boyu uzaklaşmasına sebep olacağı için,
I imagine you have read many things... on the Modulor and the Voisin Plan... and you do not have your own opinion on that.
Çok şey okuduğunu tahmin ediyorum özellikle Modulor ve Voisin Planı hakkında..... ve bununla ilgili kendi fikrin yok.
Do you know, Ole? "Not you, Steffen..." That was many years ago.
- Biliyor musun, Ole? - Sen değil, Steffen, Bu yıllar önceydi.
But when Michael corleone was sitting in the restaurant across from the two man who attempted to kill his father, many argued that he was wrestling with his conscious to whether or not he could kill them in cold blood.
Michael Corleone'nun iki kişi babasını öldürmeye kalkışırken restoranın kaşısında oturuyorken, onları soğuk kanlı bir şekilde öldürüp öldüremeyeceğiyle ilgili bilinciyle mücadele ettiği hep tartışılır.
And you watch this as many times as you need until you accept that that's the truth, okay?
Bu kaydı istediğin kadar başa sarıp izle ve gerçeğin bu olduğunu anla, tamam mı?
- And that violates how many SEC laws?
Peki bu kaç Borsalar Birliği yasasını ihlâl ediyor?
Listen, I know that the only thing that we agree on is that our mom and dad had one too many children.
Hemfikir olduğumuz tek konu, ebeveynlerimizin haddinden fazla çocuk yapmış olması.
I mean, how many women do you know that wanna go on a 10 day hike of the Appalachian Trail?
Demek istediğim 10 günlük Apalaşya gezisine katılacak kaç bayan tanıyorsun?
- Do you wanna have a guess? But don't worry about that, because I've secured an interview on a radio station to sort all that out. - Not many.
- Tahmin etmek ister misin?
There were way too many other people trying to tell you that I didn't need to.
Yol çok fazla insan vardı Sana ihtiyacım olmadığını söylemeye çalışıyorum.
The maze of seaways connecting the Atlantic and Pacific Oceans that lured so many explorers to their doom.
Atlantik ver Pasifik Okyanuslarını.. birbirlerine bağlayan labirent, bir çok kaşif onların azabını çekti.
I'd like to know how many times the pilot practised that maneuver before he actually pulled it off.
Pilotun bu manevrayı başarmadan önce kaç kez pratiğini yaptığını öğrenmek isterim.
At that place has many rats.
Hayır, orası sıçanlarla dolu.
That would be one of the council's many rules.
Bu Konsey'in kurallarından biri.
Many things that are true feel like a cheat.
Gerçekte olan çoğu şey haksızlık gibi gelir.
Would it surprise you that many of these kids felt uncomfortable about this?
Oyalanma.
And that's where the danger comes about assuming so many things that it is your choice to become obese and it's your choice that you will remain obese.
Sen hiç görmedin mi? Kelepçeyle çevrili bilekler... Bir daha görüşmememiz gerektiğini biliyorum.
And that could be many.
Bizden nefret ediyor çünkü o bir Yahudi.
And I think we are starting to finally unravel, many of the pieces that go into the obesity epidemic.
Pekala... Sizin için dua edeceğim. Su için biraz.
That's how many I've flown, Tony.
Bu benim uçuş sayım, Tony.
How many is that now?
Bu kaçıncı oldu?
There aren't many companies like yours that could handle a project of this size.
Bu boyuttaki bir projeyi sizinki gibi idare edebilecek şirket çok az.
That week in late January, do you remember how many you flew?
Ocağın son haftasında, Kaç kez uçtuğunuzu hatırlıyor musunuz?
What do you think? How many black people do you think that lives on this shitty estate?
Sizce bu boktan yerde kaç siyah kalıyordur?
But I know that your daughter has taught me many things just now.
Ama kızınızın şu anda bana bir çok şey öğrettiğini biliyorum.
Just like many of the others that we visited.
Ziyaret ettiğimiz pek çok başka kasaba gibi.
Amongst many other things, he claims that Marianne Beauséjour was arrested and executed in May 1941 when the rest of her circuit was captured in Paris.
Başka şeylerin yanı sıra Marianne Beauséjour'un Mayıs 1941'de tutuklanıp idam edildiğini iddia ediyor. Biriminin geri kalanı ise Paris'te yakalanmış.
Many of the former slaves feel that Daenerys has abandoned them.
Eski kölelerin birçoğu, Daenerys'in onları terk ettiğini düşünüyor.
Too many other people deserve that honor.
Bu onuru hak eden bir sürü başka insan var.
How many people would that take?
- Bunun için kaç kişiyi öldürdün?
How many people, do you think throughout history were diagnosed as schizophrenic, psychotic, bipolar, or maybe just being crazy, when they had something that could've been so easily diagnosed?
Tarih boyunca kaç insanın çok kolay bir şekilde teşhis edilebildiği hâlde şizofren, psikoz, manik depresif veya sadece delirmiş teşhisi konulduğunu düşünüyorsunuz?
How many lies did you tell to get that?
Kaç yalan yaptın Bunu almanı söyle mi?
The good news is that they've run so many tests with this exact mission that they actually have telemetric data of successful lunar landings, stored on guidance systems on Apollo 11.
İyi haber şu ; bu görev üstünde o kadar çok test yaptılar ki başarılı Ay inişlerinin telemetrik verileri Apollo 11'in güdüm sisteminde depolanmış halde mevcut.
And there are many, many people up there at that convention and in this party and in this nation who love you.
Ve o kurultayda, bu partide, ve bu ülkede seni seven birçok insan var.
Oh, God, are you, like, one of those guys that's seen Pretty Woman too many times?
Sen şu Pretty Woman'ı gereğinden fazla izleyen erkeklerden misin?
How many seaman you got in that tin can?
Bu tenekede kaç tane denizci var?
"But in all our many adventures together, no case pushed my friend " to such mental and physical extremes "as that of The Abominable Bride!"
Ancak birlikte geçirdiğimiz birçok dava içinde, dostumu Korkunç Gelin kadar zihinsel ve fiziksel uçlara iten bir dava olmamıştır.
That relation was broken many monsoons ago!
Bu ilgi çok yıl önce kırıldı!
I suspect that for many years no one has been.
Sanırım uzun yıllardır kimse oraya girmemiş.
There are so many poor people around the world and unfortunately you know that better than most.
Bu Dünya'da çok kötü insanlar var, bunu herkesten iyi sen biliyorsun.
I've seen Michael play it so many hundreds of times that some of it's gone in.
Michael'ın yüzlerce oyununu gördüm. kapalı gişe olduğu zamanları.
We asked ourselves that for so many years, and at one point, Ron just looked at me and said,
Bu soruyu yıllarca kendimize sorduk. Sonra bir gün Ron bana dedi ki,
Many of the kids there are learning disabled, which is things like dyslexia, maybe ADHD, stuff that's more manageable.
Öğrencilerin çoğunda öğrenme güçlüğü, mesela disleksi, DEHB gibi rahatsızlıklar vardı ; daha kolay vakalar bunlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]