That works for me Çeviri Türkçe
232 parallel translation
That works for me.
Bana uyar.
Have you seen that little tramp that works for me?
Benim için çalışan o küçük serseriyi gördün mü?
Now. this is an image that works for me. okay?
Beni etkileyen imaj bu, anladın mı?
That is because I am a miserable, grumpy elitist, and that works for me.
Bunun nedeni sefil, huysuz bir seçkin olmam ve bence mahsuru yok.
I've got to find something that works for me. I'm sorry if you don't approve, but you can tell that to the bank.
Bana uyan bir şey bulmalıyım, onaylamıyorsan üzgünüm ama bu kadar.
That works for me!
Bu oldu işte.
That works for me.
- Bana göre hava hoş.
Yeah, that works for me.
Tamam, bana uygun.
"Yeah, that works for me."
"Evet, benim için uygun."
Yeah, that works for me.
Sorun değil.
But I'm in a relationship with someone, someone that works for me.
Ama benim için çalışan biriyle bir ilişki yaşıyorum.
I got a guy that works for me, can help you out... and he's not Danny's best friend.
Benim için çalışan biri var, sana yardım edebilir ve o Danny'nin en iyi arkadaşı değil.
I take this risk for myself. You need not join in. I can and will protect myself and anyone that works for me from any kind of violence.
Thornton bu akşam hiç nazik değil, salondaki en görkemli kadını bırakmış kaygan yılanbalığı Slickson'la konuşuyor.
It's something that works for me all the time.
Benim için her zaman çalışan bir numara.
But that works for me because two perfect people in one relationship... might be too much.
Ama bu benim için iyi oluyor. Çünkü bir ilişkide iki mükemmel fazla olabiliyor.
I don't know a damn thing about whatever troubles and that works for me.
Sorunları hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Şikayetçi de değilim.
See, this law that protects you also works for me.
Gördün mü, seni koruyan bu kanun benim de işime yarıyor.
What's more, any of you that goes over to Morgan's, no longer works for me.
Dahası, Morgan'ın yerine giden olursa işi bırakmış demektir.
Well, that's real security, Mr. Barberosa. Nobody who ever works for me is going to be left hung up, stranded, pins knocked out from under him.
Bu güne değin benim için çalışan hiç kimse yalnız bırakılmaz, sıkıntıya düşmez, sırtından bıçaklanmaz.
Thanks for calling me and I really hope that everything works out for you.
Aradığın için sağol, senin için her şeyin iyi olmasını umuyorum.
That's what always works for me.
Bu bende hep tutar.
Stevie's uncle works for this company that can get me all this hockey gear wholesale.
Stevie'nin amcası bana Hokey takımı bulabilecek bir şirkette çalışıyormuş.
For me, that's all that works.
Bende hep işe yarar.
That always works for me.
Ben denedim, işe yarıyor.
In this yarn you will remain until MeIibea buys it, and with it in such a way be entangled that the more she beholds it the more you shall pierce her heart with love for CaIisto, with a love so strong and so unaIterabIe, that she will cast off all shame and tell me everything, ask for my help, and reward my works and my messages.
Melibea alana kadar bu dantelde kalacaksın... Ve içine öyle bir karış ki, bu danteli ne kadar tutarsa, kalbi Calisto için o kadar güçlü atsın, öyle güçlü ve vazgeçilmez bir aşkla yansın ki, bütün utancından sıyrılıp bana herşeyi anlatsın, yardımımı istesin, ve yaptığımı ödüllendirsin.
Hey, tell him. Tell this fucker, who works for me... that she stole every lastfucking cent.
Haydi söyle ona, bana çalışan bu adama... tüm paramı çaldığını söyle!
Are you sure that's how it works? Works for me.
Böyle çalıştığından emin misin?
The part I usually have to hide. Only here that part works for me, you see?
Genellikle saklamak zorunda kaldığım kısım... bu kısım sadece burada benim için çalışıyor... anlıyor musun?
Oh, the battle may be bloody But that kind of works for me
Savaş belki kanlı olur Ama kimin umrunda
The guy that she left me for? The fucker works for NBC!
Uğruna beni terk ettiği adam, lanet olası NBC için çalışıyor.
- Dawson, you've been everything to me, and I have been your sidekick, your confidant, your other half for so long, and that's how our relationship works.
Dawson, benim her şeyimsin. Ben ise uzun bir süredir senin yardımcın,... dert ortağın, diğer yarınım. İlişkimiz bu şekilde yürüyor.
A lot of guys would be upset about missing their flight you know, delay this and that, but this works out beautiful for me.
Pek çok insan uçaklarını kaçırdıkları için üzülürler bilirsin rötar falan. Ama benim için güzel bir tatil oluyorlar.
Watch me soar For a moment I can shine Got a grin and a fin that works fine
# Süzülürken beni izle # # bir anlığına Işıldayabilirim # # sırıttım ve yüzgeç iyi çalıştı #
"He works for" "Pere Duchene" ". " Don't speak to me like that! He's with the press.
Kafenizden görüntüler aldık,... içip içip para saçan insanlar, şimdi de yetti artık diyorsun!
That so works for me.
Bana uyar.
Your significant other works for me, that's unethical.
Bakalım. Senin bir ilişkin var. Bu da aldatmaya girer.
My astrological all foreces said that there'll be fire works for me
Astrolojik falıma göre Haziran ve Temmuz ayı boyunca işlerim çok iyi gidecekti.
He works for Blanton Maddox whose goal lately is to catch me with another woman so his sleazy tabloid can say that I've broken up with- -
Blanton Maddox için çalışıyor tüm arzusu beni başka bir kadınla yakalayıp alçak gazetesi benim şeyle ayrıldığımı- -
The only reason that schmaltz works for me is you're so moth-eaten.
O da iğrenç bir egon olması.
Let me know how that works out for you.
Evet. Nasıl gittiğini bana da haber ver.
- You want to try that, see how it works out for you? - Cuff me.
Hadi kelepçe takın.
That works for me.
Madem katılmayacaksınız gitsenize.
That one works for me.
- Bana uyar.
I know one of the girls that works for him. Owes me.
Onun için çalışanlardan birini tanıyorum.
Something's got to be going on for me to do something nice? Is that how it works?
İyi bir şeyler yapmam için mutlaka bir şeyler olması gerekiyor.
Whatever works for me, not to give that away... so easily, you know.
Hayatımda iyi yürüyen şeylerden... kolay kolay vazgeçmemek.
Excuse me, I'm looking for another bellboy that works here... his name is Fergus O'Brian.
Afedersiniz, burada çalışan bir otel uşağını arıyorum... adı Fergus O'Brian.
They nail me for the works - not just the people I did kill, but even Lucille and the girls that Roark and Kevin ate, and even Goldie.
Bütün suçları üzerime attılar, sadece öldürdüklerimi değil Lucille'i ve hatta Roark ve Kevin'in öldürüp yediklerini bile üzerime attılar. Hatta Goldie'yi bile.
That's not my point. Edgar works for me.
Demek istediğim bu değil.
Let me know how that works out for you.
Bunu nasıl yaptığını görmeme izin ver.
That has to be someone who worked for me, or... works for me.
Benim için çalışan ya da zamanında çalışmış biri olmalı.
that works too 17
that works 179
works for me 181
for me 3075
for men 33
for me too 49
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that works 179
works for me 181
for me 3075
for men 33
for me too 49
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that sounds great 436
that one over there 16
that sounds good 394
that is so sweet 227
that is the question 108
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that sounds great 436
that one over there 16
that sounds good 394
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was stupid 112
that was close 355
that way 1811
that is all 319
that is weird 91
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is right 117
that was stupid 112
that was close 355
that way 1811
that is all 319
that is weird 91
that is not true 434
that is good 189
that is so cool 125
that is right 117