English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / The accent

The accent Çeviri Türkçe

970 parallel translation
Well, it took me some time to get the accent.
Aksanı vermek biraz zaman aldı.
- There's the accent grave.
- Aksan işareti de tamam.
The accent.
Aksanından.
O, there be players that I have seen play and heard others praise, and that highly, not to speak it profanely, that having neither the accent of Christians nor the gait of pagan, Christian nor man, have so strutted and bellowed
Öyle oyuncular gördüm ki sahnede, öyle beğenilen oyuncular gördüm ki, günaha girmeyeyim ama, değil Hıristiyan, değil Müslüman, insan bile değillerdi. Öylesine şişirme, uydurma hâllere giriyorlardı ki, dedim bunları tabiatın kaba işçileri yaratmış olmalı.
The accent.
Aksan!
- The chap with the accent.
- Aksağanlı arkadaş.
minus the accent.
şivesi bozuk.
The accent.
Aksanı.
Well, a-all I know is I was... I was, uh, standing at the table, pouring the wine... when the little, round gentleman with the accent, he pushed forward the salt, and, uh, this gentleman pushed out the pepper, and pretty soon they were pushing all the things on the table, and I didn't know what they were doing.
Şey, tek bildiğim... masanın başında ayakta duruyordum, şarap dağıtıyordum... o sırada aksanlı küçük toparlak bey, tuzu öne doğru itti, ve ah, bu bey de biberi dışarı itti, ve çok geçmeden onlar masadaki her şeyi itiyorlardı,
And when the game started, the little, round fellow with the accent pushed out the salt, and then you responded with the pepper.
Ve oyun başladığında, aksanlı küçük toparlak adam tuzu uzattı, ve sonra sen biberle ona cevap verdin.
Listen carefully, to her voice, the accent.
Dikkatle dinle, sesini, aksanını.
Maybe the accent was Hungarian.
Belki de akasanı Macar aksanıydı.
The accent's gone, he's very British, and now he's carrying an Italian name.
Aksanı yok olmuştu, tam bir Britanyalı idi, ve artık bir İtalyan adı taşıyordu.
So the name stuck, and now the accent is American?
Yani ad kaldı, ve artık aksanı Amerikan aksanıydı?
Can't lose the accent.
Şiveyi bir türlü yok edemiyorum.
Was it the accent? "Good evening."
Aksanı mıydı? "İyi akşamlar."
Whoa, I must have gotten the accent wrong.
Giriş sözünü yanlış söylemiş olmalıyım.
With accent on the "fun".
Gerçekten de çok şen biriyimdir.
One night he stopped... suddenly grabbed the lapels of my jacket... and said with his persuasive accent...
Bir gece durmuş aniden ceketimin yakalarına yapışıp o inandırıcı aksanıyla...
Accent grave over the "E." Egbert "Sou-say."
"E" harfinde aksan işareti var. Egbert "Sou-zay."
Yeah, Sousè. Accent grave over the "E."
Evet, Sousè. "E'nin" üstünde aksan işareti var.
"Sou-say," son. Accent grave over the "E."
"Sou-zay," evlât. "E'nin" üstünde aksan işareti var.
- Accent grave over the "E."
- "E'nin" üstünde aksan işareti var.
Yes, your accent is from the north.
Evet, aksanınız kuzeyi andırıyor.
- What accent? The way you say "crowd", and "whistle"...
"Kalabalık" ve "ıslık" deme şeklin.
It's the way you accent the syllables and the vowels.
Heceleri ve sesli harfleri vurgulayış şeklin.
You're giving me the Bryn Mawr accent.
Üniversiteli kızlar gibi konuşuyorsun.
I see the tall dark mysterious stranger with an American accent in Wigan came to nothing.
Görüyorum ki Wigan'daki Amerikan aksanlı, uzun boylu, esmer, gizemli yabancı boşa çıkmış.
How speak you the king's English with no trace of accent?
Kraliyet İngilizcesini aksansız nasıl konuşuyorsun?
It's only that, when you're a salesman traveling all the time, your accent gets contaminated.
İnsan benim gibi sürekli geziyorsa, bazı şeylere uzak kalıyor.
- Do the engines have an English accent?
- Motorlarında İngiliz aksanı mı var?
The young Scandinavian woman is receptive to a refined speech tinted by a foreign accent.
Genç İskandinav kadın, yabancı aksana çalan zarif bir konuşmaya karşı meyillidir.
( Posh accent ) How do we know you're not sent by him to nick the ring, when you've lulled us with your filthy ways?
Seni pis işlerini yaptırmak için onun yollamadığını nerden bilelim? Namussuz pis çözümlerini ne zaman önereceksin?
( Liverpool accent ) Hello, this is the famous Ringo, what is it that I can do for you?
( Liverpool aksanıyla ) Alo, ünlü Ringo konuşuyor, Sizin için ne yapabilirim?
If it is pronounced with the right exhalation and accent, one may move mountains and drain rivers.
Doğru bir nefes ve aksanla telefuz edilirse,... insan dağları oynatabilir veya ırmakları kurutabilir.
Well, she has the best Scots accent.
Ehh, onun çok iyi İskoç aksanı var.
NARRATOR [with german accent] : In the hard and unrelenting world of nature, the ceaseless struggle for survival continues.
Doğanın sert ve acımasız dünyasına hayatta kalma mücadelesi durmaksızın devam ediyor.
Well, the tiniest little accent came out, and, you know, I got a nephew who married a girl, she's got the same kind of accent.
Kuzenim sizin aksanınızla konuşan bir kızla evli.
Ladies and gentlemen, I'm your auctioneer for the evening... and by my accent, you can undoubtedly know I'm Scottish.
Bu akşamki açık artırmacınız benim. Aksanımdan anlayacağınız gibi, hiç şüphesiz İskoçum.
He had a foreign accent, the dispatcher said.
Yabancı bir aksanı vardı, sevk görevlisi böyle dedi.
She's got an accent yes from the Alsace
Aksanlı konuşuyordu Evet Alsace aksanı
I'm not trying too hard for the Hungarian accent...
Macar aksanını tam da beceremiyorum ama...
The guy's got a heavy English accent.
Herif, ağır bir İngiliz aksanıyla konuşuyor.
If the Chevalier remarks on your accent, say you are Hungarian.
Eğer Şövalye aksanını fark ederse, Macar olduğunu söyle.
Mr. Lally remembers that in the old days you spoke with a different accent.
Bay Lally'nin anımsadığına göre, eski günlerde siz farklı bir aksanla konuşuyormuşsunuz.
Speaks the language perfectly, without an accent.
İngilizceyi aksansız bir şekilde konuşabiliyor.
It was the voice of a man, no accent.
Ses aksanı olmayan bir adama aitti.
So I learned the language and even worked on my accent.
Ben de dillerini öğrendim, aksanımı bile düzelttim.
Well, Sir, there is a man in the hospital with a pronounced limp and a very strong German accent.
- Elbette. Lordum, dahice bir planım var.
Because, Sir, not even the Germans would be stupid enough to field a spy with a strong German accent.
Grumbledook, vaktin geldi! İtirafta bulunmak ister misin?
[Austrian Accent] Do you think the patient is going to make it, Doctor?
Sizce hasta yaşayacak mı Doktor?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]