English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / The manager

The manager Çeviri Türkçe

5,837 parallel translation
He was funneling money to a company. Money that rightfully should've gone to Manny Pacquiao, to the manager, so you stop right there, and you say,
Manny Pacquiao'ya ve menajerine gitmesi gerek en parayı başka bir şirk ete aktarıyordu.
"Why is the promoter ever sharing money with the manager?"
Ve durup şunu düşünüyordunuz : "Neden tanıtımcı parayı menajerle paylaşıyor ki?"
The manager had them fetter on the boat!
Zipir, onu elinden sala kelepçelemen gerekiyordu.
The manager, Mr Russell.
Müdürünüz, bay Russell.
- Grace, the manager.
Grace, müdür.
Grace, the manager, we go to the same church.
Müdür Grace sayesinde. Aynı kiliseye gidiyoruz.
Grace, the manager, saw you leave with Kelli.
Grace, motelin müdürü, seni Kelli'yle çıkarken gördü.
- Just about to call the manager...
Müdürü aramama az kaldı.
The manager of the hotel.
- Otelin yöneticisini.
Ask the manager.
Müdüre sorun.
You're the manager?
Sen? Yönetici sen misin?
- Yeah, I'm the manager.
- Evet, yönetici benim.
But they told the manager they wanted your place before it was even empty.
Ama onlar yöneticiye senin yerini istediklerini daha boşken söylemişlerdi.
And half of everybody I know, thinks they know me, so... complain to the manager.
Tanıdıklarımın yarısı beni tanıdıklarını sanıyorlar, bu yüzden... yöneticiye şikayet edebilirsiniz.
- Complain to the manager.
Yöneticiye şikayet edin.
- Complain to the manager.
- Müdüre şikayet edin.
- You called the manager on me, huh?
- Benim yüzümden yöneticiyi mi aradınız, ha?
I can take it to the manager.
Bunu müdüre göstermeliyim.
I AM THE MANAGER.
- Müdür benim.
Get me the manager.
Bana menajeri bağla.
I just need to get the manager to sign this and you can start picking out furniture.
Sadece bunu imzalatmalıyım ve sen de mobilya seçmeye başlayabilirsin.
Get the manager, now.
Yöneticiyi çağırın, derhal.
I'm also here because Ryan, was just showing me the lounge here because he knows the manager of the hotel and he's thinking maybe I could be spinning here soon, so...
Buradaydım çünkü Ryan lobiyi gösteriyordu otel müdürünü tanıyor. Burada çalabileceğimii düşünüyor.
No the LAPD hasn't released it but the manager of the Walgreen's... said that it was a carjacking and the victim was the owner.
Polis bir açıklama yapmadı ama Walgreens'in müdürü araç gasp etme olduğunu söylüyor.
Look I got a 60 second cut with the manager and a neighborhood.
Bak, mağaza müdürü ve komşusuyla 60 saniyelik bir röportaj yaptım.
I want to talk to the manager.
Müdürle konuşmak istiyorum.
Excuse me. I'm looking to have a word with the manager.
Pardon müdürle görüşmek istiyordum.
So, he tried to claim that the Nazarios weren't really Manny Pacquiao's manager.
O da Nazariolar'ın, Manny Pacquiao'nun menajerleri olmadığını iddia etmeye çalıştı.
We got rid of his prior manager and then got more involved in the boxing.
İlk menajerinden kurtulduk ve boksla daha fazla ilgilendik.
I went to the bank. I talked to the bank manager. He kept saying :
Bankaya gittim, banka müdürüyle bir saat konuştum bana devamlı makbuzunuzu kaybetmişsiniz makbuzunuzu kaybetmişsiniz, makbuzunuzu kaybetmişsiniz deyip durdu.
- Where's the stage manager?
- Sahne amiri nerede?
Sonny, my assistant Heather just arrived from the equipment manager.
Sonny, asistanım Heather şimdi ekipman bölümünden geldi.
Manager called the cops when somebody broke in his office and stole some money.
Yönetici biri ofisine girip parasını çaldığı için polisi aramış.
General Manager Sonny Weaver Jr. took one pick in the first round, the number seven pick.
- Genel menajer Sonny Weaver Jr yedi numara seçimini birinci sıradan aldı.
and that person was strictly following that one manager of the company only.
ve bu insanlar bu şirketin yöneticilerini çok sıkı bir şekilde takip ediyor.
I will make the call to my business manager right now.
Menajerimi hemen arayabilirim.
We found her body last night, along with the building manager.
Dün gece cesedini bulduk, Bina müdürüyle birlikte.
Because the account manager is his brother-in-law.
Çünkü Hesap Yöneticisi onun kayınbiraderi.
Why, yes. The building manager's right here.
Evet, yönetici burada.
Him and the previous manager added this door years ago.
Bu kapıyı bir önceki yönetici bir yıl önce yaptırdı.
Tell the bank manager..
Bu numara senin güzel Prenses'in ellerinin parmak numarası.
I'll warn the gate manager.
Kapı görevlisini uyarıcam.
Then let's go see the gate manager.
O zaman kapı görevlisine gidelim.
The dad she fired as her manager.
Müdür olarak babasını kovdu.
I'm more on the IT side, but obviously with him being the Office Manager, there is a fair amount of overlap.
Ben daha çok bilişim teknolojisi kısmında çalışıyorum ama açıkçası onun yanında büro müdürüyüm, makul şekilde örtüşüyor.
He's manager of the Palm Court now.
Palm Court'un yöneticisi şu an.
The warehouse manager's Clay, and the customs man is Kent.
Depo müdürünün adı Clay ve gümrükteki adam da Kent.
Well, she knew that my sister married on March the seventh to a bank manager.
Kardeşim bir banka müdürüyle Mart'ın yedisinde evlendiğini bildi.
And the station manager and the Director and the anchors. And start developing my own personal relationships.
Kanal müdürü, moderatör ve sunucularınla tanışıp ikili ilişkilerimi kuvvetlendireceğim.
Sarah is going to be the new General Manager at the plant.
Sarah tesisin yeni genel müdürü olacak.
I'm the senior sales manager.
Ben, kıdemli satış müdürüyüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]