English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / Then i said

Then i said Çeviri Türkçe

2,435 parallel translation
But then I said we could get another car to follow behind.
Evet söyledi ama iki araçla birden çıkabiliriz.
Then he smiled at me, and he said, "My name is Mars, and I've had my eye on you."
Daha sonra bana gülümsedi ve dedi ki "Benim adım Mars ve sana göz koydum."
A woman said I won a car. Well, then you must be one of our grand-prize winners.
Cep telefonumdan kadının biri aradı ve araba kazandığımı söyledi.
I come over here, excited to help people, and then you pretend to like my ideas, - and as soon as I leave, you call them dumb. - Alex, no one said that.
Buraya insanlara yardım etme maksadıyla geliyorum, ve hepiniz fikirlerimi beğenmiş gibi yapıyorsunuz,... ve binadan ayrılır ayrılmaz, bana aptal diyorsunuz.
I mean, yesterday I said I wanted it to happen and then it did.
Yani, dün olmasını istedim ve sonra, oldu.
Okay, so if he hit that house and the guys I just talked to said they haven't seen anything, then he must have hit one of these houses in between.
Eğer o eve gittiyse ve konuştuğum diğer adam bir şey görmediyse şu ikisinden birindedir.
I just don't know why you said it then.
Neden böyle bir hediye teklif ettiniz anlamıyorum.
Well, at first I wasn't sure, but then she said something that got me thinking.
Başta emin değildim ama sonra bunu düşünmeme sebep olan bir şey söyledi.
"You have 24 hours to pay," and then I think they said, "par deux."
"Ödeme için 24 saatiniz var" ve galiba sonra dediler ki "par deux."
Then he said... he said he'd cover me and that I should keep going.
Sonra o, beni koruyacağını söyledi. Ben de devam ettim.
He bit me really hard, and I bit him on the ear right then and there, and I said, "That's over. You will never bite me again." And he never did.
Beni bir kere ısırmıştı, ben de hemen ardından onu kulağından ısırmış ve "Artık yeter, bir daha beni ısırmayacaksın." demiştim.
No, I know you know, but sometimes, you have to get up in front of the group and you say your piece, and then people sometimes come up to you afterwards and say that they like what you said, and then maybe you go to
Hayir, bildigini biliyorum ama bazen, herkesin onunde ayaga kalkip birseyler soylersin, ve bazende insanlar daha sonra yanina gelir ve sozlerini nekadar begendiklerini soylerler, ve belki daha sonra onlarla
My doctor said I need the surgery first And then the chemo.
Doktorum öncelikle ameliyata olmamı söyledi sonra da kemoterapiye.
I said, "If it's an emergency then I'm gonna need every cent."
"Eğer acil bir durum varsa, her bir kuruşa ihtiyacım olacak." dedim.
And then one night, it was late- - it was after 11 : 00, and she usually goes to bed at 9 : 00- - she just looked at me, and she said that I had to go back to Hawaii and make sure that the bad man didn't hurt anyone else.
Ama bir gece geç vakit, saat 11'den sonra ki genelde saat 9'da yatar bana baktı ve Hawaii'ye dönüp kötü adamın başka kimseye zarar vermemesini sağlamam gerektiğini söyledi.
Then Dad said : 'Well, I go into the recon! '
O zaman babam, göreve ben gideyim, demiş,... çünkü herkes korkmuş, ama babam korkmamış.
And I know I'm forbidden to answer it, but then this text came in that said "unbelievably important."
Biliyorum cevaplamam yasak ama sonra "acayip önemli" yazan mesaj geldi.
And then he said you wanted to meet me and I felt so intimidated.
Ve benle tanışmak istediğini söylediği zaman, gözüm korktu.
I was saying everything you said and then there were these lips- - two of them.
Senin söylediklerini söylüyordum. Ve sonra dudaklar çıktı ortaya. İki tane hem de.
I said it involved the girls'killer and then she wanted to get involved.
Kızların katiliyle ilgili olduğunu söyledim ve sonra dâhil olmak istedi.
- I said good thing then.
- İyi olmuş diyorum o zaman.
When I said I won't run then I won't run.
Dediğim zaman olmaz Ben yayınlanmaz sonra çalıştırın.
No one had heard of a Gurjit Bhatti, but then someone said maybe I was looking for "Jag" Bhatti.
Hiçbiri Gurjit Bhatti adında birini duymamış, Sonra birisi dedi ki Belki "Jag" Bhatti olabilir dedi.
I just said this... a souvenir then the owl it
Bunlar... az önce saydığım hediye listesi. Madem öyle, baykuş olsun.
That's what he said last time, and then I missed my mother's birthday, which was fine, but I care about the pub quiz deeply.
Son sefer de aynısını demişti ve ben annemin yaş gününü kaçırmıştım ki sorun değil, ama Bar Quiz'i cidden önemsiyorum.
And he said "Yeah. Okay" and uhm..... and then I ate his asshole.
O da dedi ki "Evet, tabii" ve ve sonra onun göt deliğine dil attım.
And then he shook my hand, said, "Well, I'm glad we understand each other."
Daha sonra elimi sıktı ve "Birbirimizi anladığımız için çok mutluyum." dedi.
I nearly put out the new dinner jacket, m'lord, but then Mr Carson said the Dowager was dining here.
Yeni yemek ceketinizi çıkaracaktım, Lordum... -... ama Bay Carson, Kontes'in burada yiyeceğini söyledi.
When I told you that Juan had Pedro Luis assassinated, you said, "Then he must die."
Juan, Pedro Luis'e suikast düzenlemiş dediğimde o hâlde ölmeli demiştin.
She never said, "and then come back immediately when I get out."
"Ben çıkınca geri gelin" demedi ki.
She said if I just played the questions, then no one would ever know she was gone.
Eğer zamanında cihazı kullanırsam kimse odadan çıktığını anlayamaz demişti.
I tried my best to be charming but then she said to me
Çekici olmak için elimden geleni yaptım ama onun bana dediği şey...
And then when I went to ask her out, she said, " no way.
Sonra ona çıkma teklif ettim, " Asla.
But all I do know is, first she said she didn't see a face, then suddenly she saw a face, and of course, it turns out to be this guy All right.
Tek bildiğim önce yüzünü görmediğini söylediği sonra birdenbire görmüş oluyor. Bir baktık ki televizyonlara çıkan adammış.
I told you what happened, and you said we were the strongest and smartest things on the planet, so we had a responsibility to protect the smaller, weaker things, because if we didn't do it, then no one else would, that it was the right thing to do.
Sana olanları anlatmıştım sen de bana gezegendeki en güçlü ve en zeki varlıklar olduğumuzu ve bir sorumluluğumuz olduğunu bu küçük, zayıf canlıları korumamız gerektiğini çünkü biz yapmazsak kimsenin yapmayacağını yapılması gereken doğru şeyin bu olduğunu söylemiştin.
If that means what I just said, then hell, yeah.
Eğer bu, demin söylediğim şeyle aynı manaya geliyorsa, o zaman evet.
Then he came upstairs and said I was being cruel.'.
"Sonra, o yukarı çıktı ve gaddarca davrandığımı söyledi." - Evet. Geraldine Bretherick'in günlüğü.
Cooper said if you close your eyes and say : "I love rabbits, I love rabbits," then the smoke would blow the other way.
- Cooper dedi ki, eğer, gözlerini kapatıp, "Tavşanları seviyorum, tavşanları seviyorum", dersen, rüzgar başka yöne gidermiş.
If I would have said it in the court then it would have been considered that I am lying to save my life.
Mahkemede söylemiş olsaydım hayatımı kurtarmak için yalan söylediğim düşünülürdü.
Then as I said earlier, prove it.
Sana ispatla demiştim.
♪ I'm yours ♪... ♪ mmm ♪... ♪ then that time you went and said good-bye ♪... ♪ now I'm back and not ashamed to cry ♪... ♪ ooh, baby ♪... ♪ well, here I am ♪...
* Buradayım işte, imzalandım, mühürlendim, teslim edildim * * Artık seninim * * Giderken dedim elveda *
And then, you know, one day I just said, "Fuck it."
Bir gün "siktir et be" dedim.
And then I remember he said to me,
Ve sonra bana dedi ki,
And then when I was about 15, out of the blue, my mother said to me something about... erm, "You know that girl, the one that was murdered, Veronica?"
Sonra, ben on beş yaşındayken bir gün annem bana bir şey söyledi. "Şu öldürülen kızı, Veronica'yı hatırlıyor musun?"
Remember that time you got me that goldfish and you said I had to take care of it all by myself and I was so excited to show you that I could that I rushed home from school and I cleaned out the bowl, and I changed the water, and I threw the fish in there, but the water was too cold and the fish went into shock and got these little tiny bubbles all over his body and then died?
Bana japon balığı aldığında onunla tek başına ilgilenmem gerektiğini söylediğini ben de başarabileceğimi sana göstermek için acayip heyecanlandığımı okuldan eve koşturmamı, akvaryumu temizlememi,... suyunu değiştirip balığı içine bırakmamı ama su çok soğuk olduğu için balığın şoka girdiğini bütün vücuduna yayılan küçücük kabarcıklar olduğunu sonra da ölüp gittiğini hatırlıyor musun?
You remember the time I-I tried to show you that Fellini movie and you refused to watch it because it was in black and white and had subtitles and you said it looked dumb and boring, but then they made you watch it at school and it turned out you actually loved it?
Sana Fellini filmi seyrettirmeye çalıştığımı ama siyah-beyaz ve alt yazılı olduğu için seyretmeyi reddettiğini dilsiz ve sıkıcı olduğunu söylediğini ama daha sonra sana okulda seyrettirdiklerinde aslında sevmiş olduğunun ortaya çıktığını hatırlıyor musun?
If anyone had said back then that I'd end up as foreign minister - - I'd have laughed at them.
O zamanlar biri çıkıp Dışişleri Bakanı olacağımı söylese güler geçerdim.
And then he stopped and said... the only time I've ever known him to speak...
Sonra durdu ve dedi ki... Onu bildim bileli tek konuşmasıydı.
- AND THEN I WOULD HAVE SAID,
Sonra da şöyle derdim,
Then it's like I said- - not very much to talk about.
O zaman söylediğim gibi konuşacak pek bir şey yok.
He said, "if I was to go out to the edge of the Universe " and then extend my staff to here, " that would now be the edge of the Universe.
Dedi ki ; " Eğer uzayın dışına çıkıp asamı buraya uzatabilseydim, evrenin sınırı asam olurdu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]