Then i will Çeviri Türkçe
6,102 parallel translation
Tomorrow you will have to go early then I will sign.
Yarın senin erken gitmen gerekir, o zaman ben imzalarım.
Then I will kill myself.
Sonra da kendimi öldüreceğim.
If it's yours, then I will buy it.
Sana aitse satın alacağım.
Then I will be the best dancer - in the world. - Mmm - hmm.
Sonra da dünyadaki en iyi dansçı ben olacağım.
If you like her, then I will do my best to like her as well.
Eğer ondan hoşlanıyorsan ben de onu sevmek için elimden geleni yapmalıyım.
You can touch one and then I will see how I feel about it.
Birine dokunabilirsin.
If he isn't going to show up, then I will have the pleasure of neither one of your company at the auction.
Eğer o gelmeyecekse, şirketinizin... açık arttırmaya katılamayacağını söylemekten memnuniyet duyarım.
And then I will deal with this tomorrow, first thing.
Ve yarın ilk iş olarak bununla ilgileneceğim.
And should you defy me then I will take all your children, including little Finn.
Olur da bana karşı gelirsen bütün çocuklarını senden alırım. Buna ufak Finn de dahil.
Then I will forgive you.
O zaman seni affedeceğim.
Fine. If you can't handle this, then I will.
Sen halledemezsen ben hallederim.
Then I will die of it, too.
Öyleyse ben de öleceğim.
I'm going to ride one stop, 72 minutes, and then I will get off the train, and I'll take the bus back to Santa Fe.
Sonra trenden inip, otobüsle Santa Fe'ye geri döneceğim.
- Then I will do my damnedest not to shoot him.
O zaman elimden geleni yapıp onu vurmamaya çalışacağım.
Then I will ask you questions that we don't know.
Sonra da cevabını bilmediğimiz soruları soracağım.
Then I will become a genius girl too!
Sonra ben de zeki bir kız olurum!
Then I will sentence my brother to death.
Sonra kardeşime idam cezası vereceğim.
Then I will find the right man, Conrad, and I will just have to live with the rest of it.
Doğru adamı bulacam, Conrad, ve sonra bununla bir ömür... yaşamak zorunda kalacam.
When the papers will be ready. You do one thing. Meet me after 15 minutes then I tell you everything.
Belgeler hazır olduğunda, 15 dakika sonra benimle buluş, sana her şeyi anlatırım.
You now go home and I will finish the work then you come for the cleaning.
Şimdi eve gidin, ben işi bitirince temizlik için gelin.
So, if I pull it, it won't come off, then, will it?
Yani saçını çekersem elimde kalmayacak, öyle mi?
Cooper will get mad, we'll fight, break up, And then hopefully caroline and I will stay friends.
Cooper delirecek, biz kavga edip ayrılacaz, ve sonra umut ediyorum caroline ve ben arkadaş kalacaz
That if I die... Then you too will die.
Beni öldürürsen sen de ölürsün.
If I die, then Cheon Song Yi will die at the hospital.
Ben ölürsem, şu an hastanede olan Cheon Song Yi de ölür.
If I die, then you will die.
Ben ölürsem, sen de ölürsün!
I felt that if I told you this while time was running... then everything will just run out and disappear.
Akan zamanda söyleseydim her şey gibi akıp kaybolacağını düşündüm.
Okay, once you see what I see, then we can figure out what to do... no, no.
Benim gördüğümü sen de gördüğüne göre, ne yapacağımıza karar verebiliriz. Hayır, Will.
My father will love me until I threaten him, and then it will be me with the broken face.
Babam onu tehdit edene kadar beni sevecek sonra parçalanmış bir suratım olacak.
Sure, some of them are true, but I don't want to say which ones because then the female viewers will all be...
Tabii, bazıları doğrudur Ama hangilerinin söylemek istemiyorum Sonra dişi izleyiciler tüm olacak çünkü...
And then eventually, I will see my doctor.
Sonuç olarak da, kendi doktoruma görüneceğim.
Then Harry gets up and doesn't squander the good will I've just generated.
Sonra Harry kalkıyor ve oluşturduğum sıcak ortamı boşa geçirmiyor.
One day I will stop investing in you, and then... Lina disappear.
Bir gün sana yatırım yapmayı keseceğim ve sonra Lina kaybolacak.
I'll issue a writ to have your client brought back. We will fax it over to Lakewood immediately. And then what?
Hemen Lakewood'a yazı yazıp müvekkilinizin geri gelmesini sağlıyacağım.
Then tell yourself I will.
O zaman ben tutacağım.
Then tell yourself I will.
O hâlde tutacağımı varsay.
I will wait, then.
- Öyleyse beklerim.
And then I said to you, " you will not suffer
Sonra da dedim ki ;
I'm Walter Gillis'partner, and if he cuts off our funding at any point in the next two months following this lunch, then the next time you're talking about these brussels sprouts will be in front of a grand jury.
Ben Walter Gillis'in ortağıyım ve kredimiz önümüzdeki iki ay içinde kesilirse bir dahaki sefere Brüksel lahanalarını konuştuğunuz yer mahkeme olur.
It means that I'm making you a promise, all right, that no one--no one will ever find out about us, so if that's what you're really afraid of, if that's what's truly holding you back, then it is off the table.
Kimsenin ama kimsenin bizi öğrenemeyeceği hakkında bir söz veriyorum gerçekten korktuğun ve gerçekten seni engelleyen şey buysa artık sorun değil demek oluyor.
Do anything to stop this marriage, anything at all, I will leave you, and then you will have a scandal worthy of the name!
Bu evliliğe engel olacak tek bir şey yaparsan, seni terk ederim ve o çok değerli adın bir skandala karışır!
If Amy wants to copulate by firing her eggs into space, well, then, I will happily catch them with the reproductive sac on my upper flermin.
Amy yumurtalarını uzaya fırlatıp çiftleşmek istiyorsan üst flerminimdeki üreme kesesiyle seve seve yakalarım.
Well, I might not have asked you to dance then, but I will ask you now. There's no music.
Eskiden sana dans teklif edememiş olabilirim ama şimdi ediyorum.
You pop that lock, I'll give you Castiel's Grace and then scamper off to another planet... another galaxy, even... and you will never see me again.
Eğer kilidi kaldırırsan Castiel'in özünü veririm ve başka bir gezegene, başka galaksiye giderim ve beni bir daha görmezsin.
Then, when you get to 47, you will spot a sign that points to I-84.
Sonra 47'ye dönünce I-84 tabelası göreceksin.
I think if Bruno Mars is sentimental, then Matty will love it.
- Bence Bruno Mars duygusalsa, Matty bayılacaktır.
If I don't have something by then, I will turn charming into a goddamn killing field.
O vakte kadar bir şeyler öğrenmezsem, Charming'ı ölüm tarlasına çeviririm.
Caleb, I will fight for you, but you have to trust me. If we don't trust each other, then I might as well just help you pack.
Birbirimize güvenmiyorsak toplanmana yardım edebilirim.
Then at least you will be safe. I will not.
- En azından sen güvende olursun.
I know, and then there will be room if you and Cole have another baby, and you decide to move back in for a while.
Evet, bir oda da boşalmış olacak eğer Cole ile bir bebeğiniz olursa ve bize taşınmayı düşünürseniz diye.
Then I suppose someone else will have to take me to Inverness?
O halde acaba başka biri mi beni Inverness'e götürmek zorunda kalacak?
They will then show me images of this high-sugar, low-fat milkshake and then feed me the milkshake through a special megastraw.
Daha sonra bana bu çok şekerli, düşük yağlı milkshake'in görüntülerini gösterecekler ve dev bir pipet yardımıyla bana bu milkshake'i içirecekler.
then i'm leaving 17
then it's a date 18
then i 166
then i'll wait 16
then it's settled 125
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16
then i'm 33
then it's a date 18
then i 166
then i'll wait 16
then it's settled 125
then i'm out 28
then i'm in 23
then i'm sorry 63
then i'm done 16
then i'm 33