There you go again Çeviri Türkçe
540 parallel translation
There you go again
İşte yine başladın.
- There you go again.
- Yine başladın.
There you go again.
Gene başladın.
There you go again.
- İşte yine.
There you go again, Josephine.
Yine başladın, Josephine.
There you go again.
Buyrun bir daha alın bakalım.
There you go again, wanting to own the world.
Yine başladın işte, tüm dünyaya sahip olmayı istemeye.
There you go again, darling, with all your fancy ideas about me.
Yine başladın, sevgilim. Hakkımda düşündüğün bütün bu süslü şeyler.
There you go again. Pauline.
- Gene başladın, Pauline...
There you go again.
Yine başladın.
There you go again, growling.
Gene hırlamaya başladın.
There you go again, losing your temper.
İşte yine başladın, kendini kaybediyorsun.
There you go again, Irving.
Yine başladın işte, Irving.
There you go again.
İşte yine başlıyoruz.
- There you go again.
- İşte yine söyledin.
There you go again.
İşte yine başladın.
There you go again!
Yine başladınız.
There you go again.
Bak yine yaptın!
There you go again!
Buyur buradan yak!
There you go again.
İşte yine başladık.
There you go again.
Buyur bakalım.
There you go again.
- Al bakalım.
There you go again needling.
İşte yine iğneliyorsun.
There you go again!
Gene başladın!
- There you go again!
İşte yine başladın.
There you go again, answering a question with a question.
Yine yapıyorsunuz, soruya karşı soru.
There you go again.
Yeniden başlıyor.
There you go again. But you're right.
Aynı şey, ama haklısın.
There you go again
konuyu değiştirme
There you go, trusting people again.
Yine mi! İnsanlara fazla güveniyorsun.
You can't make me go back up there again!
Tekrar çıkartamazsınız!
There you go, looking at your watch again.
Bak işte, gene saatine bakıyorsun.
Well, don't go there again, do you hear!
- Bir daha oraya sakın gitme, duydun mu?
If you go there tomorrow again... how will you pass the guards without me to help?
Yarın yine oraya gidersen... benim yardımım olmadan muhafızları nasıl aşacaksın?
You mustn't go there again, ever.
Bir daha asla oraya gitmemelisin.
- There you go, jumping again.
- İşte gene başladın.
There you go arguing again.
İşte yine kavgaya başladın.
There you go - age again.
Yine mi yaş konusu?
Brad, you can't realise what it means not to go up there again.
Brad, bir daha oraya tırmanamamak nasıl bir histir sen bilemezsin.
There you go, whimpering again.
İşte, yine sızlanmaya başladın.
Either you go up there and tell him it was you who did it and chop it off clean so he never comes crying to you again or you hold his hand, wipe his poor, perspiring brow fan his smoldering, dampened ego so it can burst up into flames and burn...
Ya oraya gider, o işi yapanın sen olduğunu anlatıp, meseleyi kökünden halledersin ki böylece bir daha salya sümük koşmaz sana ya da elinden tutar, ter içindeki o lekeli alnını silip için için yanan, körelmeye yüz tutmuş egosuna hava basıp yeniden canlanmasını sağlarsın.
There you go with that crystal ball of yours again.
Haydi bakalım yine istediğin oldu.
There you go calling the shots again.
İşte yine kurşunları anımsamaya başlıyorsun.
Oh, there you go, shilly-shallying again, Gladys.
İşte yine gidip geliyorsun, Gladys.
There you go, sleepin'again.
işte yine uyuyorsun.
There you go, lying'again.
İşte yine yalan söylüyorsun.
If you... if you'll ever go down there again, the center earth,
Eğer oraya yine inerseniz,... yani dünyanın merkezine,... Hans da sizinle gelecek.
'You have to go to a washroom and hide there until midnight. 'When there's a meal, join the mob again. 'This gets you into the main factory area.
Gece yarısında yemek molası verilene kadar tuvalette saklanacak ve sonra da fabrikaya gitmek için tekrar işçilerin arasına karışacaktım.
You go up there every now and again?
- Ara sıra oraya gidiyor musun?
Although they couldn't find anyone at home, and may not,... go there again, but it's better if you stay with me.
... emniyetin için yanımda kalman, çok daha iyi.
There you go, thinking like a Republican again.
İşte sen busun, yine Cumhuriyetçi gibi düşünüyorsun.
there you go 7508
there you are 4720
there you have it 213
there you guys are 26
there you 22
there you two are 19
there you were 26
go again 78
therese 78
there 14012
there you are 4720
there you have it 213
there you guys are 26
there you 22
there you two are 19
there you were 26
go again 78
therese 78
there 14012
theresa 292
therefore 1419
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
therefore 1419
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912