They don't matter Çeviri Türkçe
251 parallel translation
Why, they don't matter a row of gingerbread compared to the schemes i've got for bettering this neighborhood.
Bu çevreyi daha iyi yapmak için yaptığım planlarla karşılaştırılırsa onların çiğ zencefillerinin önemi kalmaz.
They really don't matter at all.
Onlar önemli değil.
They don't matter.
O bir şey değil.
As a matter of fact, I don't know whether they're working together or not, but there was a girl on the train with Raven.
Açıkçası beraber çalışıp çalışmadıklarını bilmiyorum,... ama trende Raven'la beraber bir kız vardı.
Well that doesn't matter its Peter, they say they'll do something to him if I don't tell them.
Hiç önemli değil, konu Peter, onlara söylemezsem ona bir şeyler yapacaklarını söylüyorlar.
I wonder a lot of things. They don't matter anymore.
Merak ettiğim birçok şey var, ama artık önemli değiller.
- They don't matter.
- Olsun, mühim değil.
As a matter of fact, they don't even try anymore.
İşin aslı, artık denemiyorlar bile.
If they don't swarm around, you're in another kind of a panic and you wonder what's the matter with her.
Etrafına üşümezlerse bu sefer de başka bir korkuya kapılır ve kızınızın neyi var diye kendinizi yersiniz.
What's it matter if they cheat on you, as long as you don't know?
Bilmediğin sürece, aldatılmış olmanın ne önemi vardı?
I don't know what they want with you... but it doesn't matter now... because... you're not here anymore.
Senden ne istediklerini bilmiyorum. Ama önemi yok, çünkü sen artık burada değilsin.
As a matter of fact, even if they don't find any, you'll be in trouble.
Aslında, hiç bulamasalar da, başın dertte olacak.
Don't answer, Isamu, no matter what they say
Sana ne söylerlerse söylesinler cevap verme, Isamu.
- They don't know what's the matter yet.
Henüz ne olduğunu bilmiyorlar, baba.
We don't know each other, get it? What does it matter if they fire you? Better to lose your wages than mine.
Bir maaş almak ikisini kaybetmekten daha iyidir, çıktı parası da alırsın.
They don't matter.
Önemli değil.
It doesn't matter if we don't have enough But they need food badly
bizim yemememiz önemli değil ama onların yemesi gerek
They don't lose interest in sex no matter how old they are.
Ne kadar yaşlı olursa olsunlar sekse olan ilgilerini kaybetmezler.
They don't matter.
Onlar sorun değil.
They're telling us it don't matter.
Bize farketmeyeceğini anlatmaya çalışıyorlar.
They tell me cuts don't matter much.
Bana kesiklerin çok da önemli olmadığını söylediler.
I hate to change bulbs outside my house because no matter how tight I get that up in the lamp, you see, they attract a lot of dirt and guck, and they're full of dead bugs, and I just don't even like to go up there and touch'em.
... ne kadar seyrek de olsa dışarıdaki ampülü değiştirmekten nefret ederim... malum orası hep kirlidir ve bir sürü ölü böçek vardır bu yüzden sadece ona dokunmayı bile sevmem.
It don't matter. You won't be able to stop'em once they make their move.
Bunu dert etme harekete geçerlerse onları zaten durduramayız.
Whatever they say don't matter.
Ne derlerse desinler önemli değil.
They don't weaken... no matter what.
Güçten düşmezler, ne olursa olsun.
What I saying, honey, is when people is children it don't matter who or what they is.
Demek istediğim tatlım, insanlar çocukken kim veya ne oldukları fark etmez.
If you don't help me with this matter they'll be without the antidote
bana yardım etmezsen... panzehiri asla vermem!
They don't matter.
Önemsiz bir durum.
They don't matter to me.
Onlar da bizi umursamıyorlar.
And they don't all hustle, no matter what you say.
Ve onlar hiç sarılmazlar, hiçbir zaman sarılmazlar.
You can get them no matter if they believe, half believe or don't believe at all.
Sen onları inansalar da, yarı inansalar ya da hiç inanmasalar da haklayabilirsin.
Well, I really don't speak Italian, but... in film, words don't really matter, do they?
Şey, aslında İtalyanca konuşmuyorum, filmde kelimeler o kadar da önemli değil, değil mi?
I don't believe in giving anyone any preferential treatment, no matter who they know.
Kimseye iltimas göstermem, kimi tanıdıkları fark etmez.
- The details happen to be important. Yes, but I have only one question for you. - Do the facts matter or don't they?
Holdingler, örneğin White Westing House, GE vb.
So now you just want cheap thrills and plenty of'em... and it don't matter how tawdry or vacuous they are as long as it's new... as long as it's new, as long as it flashes and fucking bleeps in 40 different colors.
Ve şimdi sadece ucuz heyecanlar istiyorsun, bunlardan bol bol istiyorsun... ve yeni oldukları sürece, ne kadar adi ve saçma oldukları farketmiyor... yeni oldukları sürece, parıldadıkları ve 40 farklı renkte yanıp söndükleri sürece.
Remember, no matter who asks about your God-father No matter how they push you don't tell a word, remember?
Unutma, vaftiz baban hakkında kim birşey sorarsa sorsun... ne kadar seni zorlarlarsa zorlasınlar bir kelime bile söyleme.
Don't matter if they're skinny, fat, blonde or blue.
Zayıf, şişman, sarışın, esmer hiç fark etmez.
It don't matter as long as they do the job.
İş gördüğü sürece farketmez.
No matter what you do, they ask for your ID and you get in trouble if you don't have it with you.
Ne yaptığın önemli değil, kimliğini soruyorlar ve yanında kimliğin yoksa başın belâda demektir.
THEY DON'T MATTER.
Onlar önemli değil.
And now, it's like everywhere I turn, they're all around me. No matter what I do, they're still there. I don't know what to do.
Ve şimdi nereye gitsem, ne yapsam hep karşıma çıkıyorlar.
The only reason we don't fall through it is because these tiny particles of matter are just whirling about at such speed that they give us the illusion of solidity.
Bunun içine düşmememizin tek sebebi ise bu küçük maddde parçaçıklarının etraflarında aynı hızda fırıl fırıl dönmeleridir. Bu sayede bize sağlamlık illüzyonu sağlarlar.
I don't know how they work it yet, but it's a matter of time.
Nasıl yürüttüklerini bilmiyorum, ama öğrenmek için zamana ihtiyacım var.
'They're missing a lot if they don't know the legacy of Muhammad Ali,'because no matter what era you live in,'you see very few true heroes.'
Bu çocuklar Muhammed Ali'nin mirasını bilmiyorlarsa çok şey kaçırıyorlar çünkü hangi dönemde yaşadığın fark etmez çok az gerçek kahraman görürsün.
Are you saying they don't matter?
Önemleri yok mu diyorsun?
But it don't matter,'cause they already know I'm meeting you.
Ama bu önemli değil. Çünkü seninle görüşeceğimi biliyorlar.
As a matter offact, they don't eat at all.
Aslına bakarsan hiçbirşey yemezler.
They say, "It don't matter if you win or lose, it's how you play the game."
Kaybetmenin ya da kazanmanın önemli olmadığını söylerler, önemli olan nasıl oynadığın derler.
It doesn't matter if somebody gets hurt or if they don't.
Birinin zarar görüp görmemesi bir şeyi değiştirmez.
I don't see how pork chops could lead to intercourse, no matter how good they are.
Her ne kadar iyi görünseler de, domuz etinin birleşmelerine sebep olacağını sanmıyorum.
Doesn't matter if they win or lose, as long as they don't give in to terror.
Korkularına teslim olmadıkları sürece zaferi umursamıyorlar.
they don't 727
they don't like me 19
they don't work 32
they don't give a shit 20
they don't exist 52
they don't know yet 28
they don't listen 19
they don't hate you 16
they don't care 106
they don't like you 20
they don't like me 19
they don't work 32
they don't give a shit 20
they don't exist 52
they don't know yet 28
they don't listen 19
they don't hate you 16
they don't care 106
they don't like you 20
they don't understand 42
they don't get it 22
they don't have to 34
they don't believe me 24
they don't know me 18
they don't know anything 52
they don't know 180
they don't want me 22
they don't stand a chance 17
they don't mean anything 16
they don't get it 22
they don't have to 34
they don't believe me 24
they don't know me 18
they don't know anything 52
they don't know 180
they don't want me 22
they don't stand a chance 17
they don't mean anything 16
they don't like it 23
they don't know that 37
they don't know what they're doing 16
don't matter 55
matter 86
matter of fact 310
they aren't 58
they are 1447
they are coming 72
they can't see you 17
they don't know that 37
they don't know what they're doing 16
don't matter 55
matter 86
matter of fact 310
they aren't 58
they are 1447
they are coming 72
they can't see you 17
they are my friends 21
they have 241
they come 53
they said 545
they are cute 16
they are beautiful 39
they do 1025
they can't 247
they are everywhere 27
they are my family 17
they have 241
they come 53
they said 545
they are cute 16
they are beautiful 39
they do 1025
they can't 247
they are everywhere 27
they are my family 17